Partiler milletvekilliği adaylarını açıkladı. İthal veya geçmiş dönemden tanıdığı işe yaramaz adayları gören Bursalılar da hayal kırıklığına uğradı.
Sırf seçimi kazanabilmek için veya o iktidarın yönetiminde görev alabilmek için geçmişte ettikleri kelamları unutanlar verdikleri kocaman kocaman sözleri yiyenler, yolda görse birbirine selam vermeyecek partiler, hatta bi kaşık suda boğacak kişiler birbirleriyle ittifaklar yapıyor.
Daha da kötüsü terör örgütleriyle bağlantıları açıkça belli olan veya cumhuriyet rejimine düşman kişilerle kolkola yürüyorlar.
Sırf üç beş fazla oy alabilmek için.
3,5 MİLYON BURSALI HİÇE SAYILDI !
Ancak gelgelelim o partiler 3,5 milyon Bursalının oyunu hiçe sayıyor.
İşte partilerin açıkladıkları listeler bunun en büyük kanıtı.
Kent Meydanı’na koysan 10 kişiye sormadan Kapalıçarşı’yı bulamayacak kişiler Bursa’dan milletvekili olacak !
Yine geçmiş dönemde vekil olup Bursa’ya zerre faydası olmayan –Ki içlerinde Bursalılar da var- bir sürü tip yine meclis koltuklarına kurulup işe yaramazlıklarına devam edecekler.
O da yetmiyor tüm Türkiye Bursaspor Camiasına saldırırken Bursa’yı savunmak yerine terör örgütü yandaşlarının safında yer alanları bile yine listelerde görüyoruz.
Bu isimlerden bu şehre ne fayda gelebilir ki ?
Bu kişilerden zerre kadar beklentim yok. Ne olduklarını gördük. O yüzden onlardan Bursa adına istekte bulunmak zaman kaybı. Zira tek dertleri liderlerine yaranıp koltukta kalmak.
Bursa adına olumlu bir iki istista isim görüyoruz, onlar da seçilebilecek sıralarda değilller.
Geçmiş dönemde Bursa için çaba gösteren istisnai isimlerin ise bu dönem olmaması adeta Bursa ile dalga geçmek gibi.
Buradan tüm liderlere sesleniyorum.
Aday kriterlerinizi neye göre belirliyorsanız çok yanlış yapıyorsunuz.
Şehirlerin adayları o şehrin dertlerini bilen o dertlerle dertlenen ve sizlere doğru bir şekilde aktaran isimler olmalıydı.
Ancak sizler yine size oy verecek milyonlarca seçmen yerine size yakın birilerini dinlediniz.
Partiler için çok da fazla şey yazmak istemiyorum aslında.
Zira hep söylerim, bütün partiler için söylerim bunu.
Hepsi kendi dümeninde ve yolundadır.
Vatandaşı düşündükleri falan da yoktur.
Ancak seçim zamanları sesini fazlaca duyuran kesimlerin isteklerini ‘Oy için’ yerine getirirler.
BURSASPOR CAMİASI YİNE BİRLİK OLMADI
Burada anahtar kelime “Sesini fazla duyuran kesimlerin’ aslında.
Peki burada biz Bursalılar özeleştiri yapabiliyor muyuz?
Biz sesimizi yeterince duyurabildik mi?
Kesinlikle hayır.
Medyada benim dışımda kaç kişi konunun üzerine ısrarla gitti?
Bir bilemedin belki iki kişi birkaç kelam etmiştir.
Sosyal medyada kendini parçalayan samimi Bursasporluları tenzih ediyorum. Onlar ellerinden geleni yaptılar sağolsunlar.
Peki Bursa’da faaliyet gösteren o kadar sivil toplum örgütleri,
İş dünyası?
Odalar?
Demek ki Bursa’daki sivim toplum kuruluşları da, iş dünyası da, odalar da Bursalıların yönetiminde değil.
Gerçi Bursaspor'un son yaşadığı hadiselerde görmüştük.
Buna karşın sadece Teksas önderliğindeki taraftar grupları ve oluşumları geçtiğimiz günlerde basının karşısına çıkıp bu konuda net bir açıklama yaptılar; ancak geç kalınmıştı.
Bu kamuoyu aylar öncesinden oluşturulmalıydı.
Şahsen aylardır bunu yapmaya çalıştım; ancak 'her zamanki gibi' gereken destek gelmedi.
Partilerin bu haltı yiyeceklerini bildiğimizden “Bağımsız Bursasporlu aday” çıkaralım dedik.
Ortaya benim de aralarında olduğum isimler atıldı.
Ancak hemen o meşhur “Bizden olsun, bizim abimiz olsun” kafası devreye girdi.
Camiamızın en büyük sorunu bu aslında.
Bazıları ön plana Bursasporluluğu bir türlü koyamıyorlar ve maalesef sayıları çok ve etkin noktalardalar. Kapasiteleri yok ama oralardalar işte !
Velhası-ı kelam istediğimiz adayları seçmiyorlar diye liderleri, partileri eleştirmeden önce “Birlik olup istediğimiz adayları neden listelere koyduramıyoruz”diye önce kendimizi eleştirmeliyiz.
Mevcut seçim ortamına, partilerin ittifaklarına baktığımda en fazla 1,5 2 yıla yeni bir seçim olacağını tahmin etmek zor değil.
Bursaspor Camiası içinde bulunduğumuz durumdan ders alıp ona göre hareket edebilirse o zaman bir şeyler değişir.
Şehrin ve Bursaspor’un hakkını tam anlamıyla savunabilecek birilerinin etrafında tam anlamıyla birleşmekden bahsediyorum.
Bu önümüzdeki dönemde de yapılmadığı takdirde Bursa şehri “Üvey evlat muamelesi görmeye ve ihmal edilmeye, Bursaspor alt liglerde sürekli hakkı yenerek yaşam savaşı veremeye, taraftarımız da en ufak bir olayda linç edilmeye ve örneği olmayan uygulamalara maruz kalmaya devam eder.
Ya bundan sonra adam gibi gerçekten birlik olacağız ya da hak etmediğimiz her şeyi yaşamaya devam edeceğiz.
Tercih bizim !