MUTLU MUSUN TFF ?

Tarık ÇAPÇI
Tarık ÇAPÇI

tarikcapci1963

MUTLU MUSUN TFF ?
29-03-2023

A Milli Takım Bursa'da oynadığı Euro 2024 elemelerinde​ Hırvatistan'a 2-0 mağlup oldu.

Maçın analizinden önce Türkiye Futbol Federasyonu'nun saçma sapan uygulamasının maça yansımasına değinmek istiyorum.

Tribünler futbolun olmazsa olmazı ve aynı zamanda da futbol takımları gibidir.​ As oyuncuları olmayınca zayıflarlar. Tribünlerin de as oyuncuları taraftar gruplarıdır. Stadların lideri, orkestra şefleri onlardır.
Taraftar gruplarını statlardan çıkar futbol sahaları tiyatroya döner.​ İşte bunun örneğini Türkiye-Hırvatistan maçında yaşadık.

Saman alevi gibi birkaç tezahüratın dışında sessiz sinema izler gibiydi tribünler.​
Öyle ki tribünlerde 40 bin kişi olmasına rağmen 200 kadar Hırvat taraftarın tezahüratlarını dinledik sık sık.
Maçı "Taraftar desteği üst seviyede olur"diyerek Bursa'ya verip sonrasında o desteği sağlayacak taraftar gruplarını stada almamak için her türlü alicengiz oyununu kuranlar, yaptıkları yanlışın farkına varabilseler keşke diyeceğim de hiç sanmıyorum.

TFF İSTİFA !

Bu kararı alanlar resmen bindikleri dalı kestiler.​
"Bursasporlular bizi protesto edecek" korkusu ile milli oyunculara verilecek desteğin önüne geçtiler.
Ee noldu? Yine protesto edildiniz.
TFF İstifa sesleriyle inledi stat.
Bursasporlular aynı zamanda "Milli Takım Tribünü" unvanına sahiptir. Dünya devi Hollanda'dalar, Almanya'lar bu şehirde o taraftarın desteği ile dize getirilmişti.

Yurt dışındaki maçlara bile Bursa'dan her maç taraftar gitmektedir ki Türkiye'de bunu yapan başka tribün yok.

Bu maç o bilindik, coşkulu Bursa Tribünleri önünde oynansaydı böyle mi sonuçlanırdı acaba?
Milli oyuncularımız ekstradan motive olup Hırvatlar baskı hissetmez miydi?
Tam da bu şekilde olurdu. Amma velakin birileri hem de futbolumuzu yöneten birileri buna engel oldular.
Rakibin ekmeğine yağ sürdüler.
Yazık gerçekten Türk futbolu kimlerin ellerinde.
Bunlar yüzünden elalemin teknik direktörlerinin ağzına alaylı bir şekilde sakız oluyor Türk Futbolu.
Çünkü her noktada; ama her noktada yanlış kararlar alıyorlar.
Evet bu haltı yiyen TFF yöneticileri mutlu musunuz şimdi ?
Federasyondaki sözde Bursalı İbrahim Burkay, bu soruyu sana sormuyorum zira mutluluğun Özlüce'de yayılarak oturuşundan belliydi !
Neyse "Bursa Tribünü'nün hafızası kuvvetlidir, hiçbir seyi unutmaz" diyerek gelelim maça..


A Milli Takımımızın rakibi son yıllardaki​ turnuvaların flaş ekibi Hırvatistan'dı.
Kadrosunda dünya yıldızı Modric'i bulunduran Hırvatlar karşısında A Milliler maça hızlı başladı.
Özellikle hızlı oyuncular Cengiz ve Kerem ile rakip alana ve ceza sahasına direkt inme gayretindeydi Ayyıldızlar.
Takım oyunundan daha çok bireysel becerilerle gol arayışında olan Türkiye'ye karşı Hırvatlar soğukanlı ve risksiz bir oyun anlayışı ile sahadaydılar. Kuntz'un savunma arkasina ve arasina atilan toplarla rakibi  avlama planını hemen sezdiler ve hatasiz bir kademe anlayışı ile Milli Takımımızı durdurmayı başardılar. Rakibi sahalarında kabul ettiler; ancak ceza alanlarına yaklaştırmadılar.

Türk Milli takımı oyuncuları direkt kaleye yönelme girişimlerine devam ederken Hırvat savunmacıların yerinde müdahaleleri bu akınların gollük pozisyonlara dönüşmelerini engelliyordu.
Bireysel yeteneklerle pozisyon üretmeye çalışan Türkiye'ye karşı Modric yönetiminde takım oyunu ile buna cevap veren Hırvatistan'ı izliyorduk. Konuk ekip oyun disiplininden bir an bile kopmadı.
Hırvatlar bekledikleri fırsatı bulduklarında ya da  kalemizde daha ilk ciddi gelişlerinde diyelim golü buldular.​
Skorda geri düşen Milli takımı oyuncularımız beraberlik için ne kadar çabalasa da Hırvat orta saha ve savunmacıları atakları kesiyordu. Enes başta olmak üzere ilerideki oyuncular beslenemediler.
Gelen ikinci gol de zaten skoru belirliyordu.

Bireysel yeteneklere oynuyor ve o yetenekler gününde değilse o maçı kazanamazsınız.
Bu mağlubiyet sonrası hemen teknik direktör tartışılmaya başlanacaktır. Hep böyle olur.
Türk Futbolunun sorunu sistemsizliktir. Altyapıdan itibaren kurgulanamayan oyun anlayışıdır.
İyi jenerasyonlar zaman zaman yakalanır; ama bu futbolda sürdürülebilir başarıyı getirmez.
O yüzden işin en başından doğru sistemi kurmadıkça futbolumuz 120 yıldır olduğu gibi yerinde saymaya devam eder.

O sitemi bugüne kadar biz kuramadığımıza göre bunu başarmış birilerini neden getirmiyoruz? Diye daha önce de sordum şimdi de soruyorum.​ ​
Bir asırı aşkın süredir "Başarısız olduk hocayı gönder yenisini getir" yaptık da ne oldu.
Hastalığa doğru teşhisi koyamıyoruz ki tedavi doğru olsun.
Türk Futbolunu altyapıdan itibaren baştan sona doğru kurgulayacak birilerini işin başına getirmeden futbolumuzda hiçbir şey değişmez.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?