Eski Başkan Cavit Çağlar’ın Bursaspor ziyareti tam da benim “Camianın ileri gelenleri ya şimdi Bursaspor’a gerçek manada destek olsunlar ya da bundan sonra yani iş işten geçtikten sonra hiç ortaya çıkmasınlar” şeklindeki yazımın üzerine denk geldi.
Güzel bir tesadüf oldu.
Zaten yazıda kastettiğim ileri gelenlerin en başındaki iki isimden biri de Cavit Çağlar’dı.
Zira kendisinin Bursa'daki gücünü bilmeyen yok.
Siyasi arenada bile etkili bir isim.
Spor camiası O'nun için çocuk oyuncağı.
Biraz geriye gidelim…
1998 yılında Cavit Çağlar başkan adaylığını açıklarken Çelik Palas’taki toplantıda ben de vardım.
Çok umutlanmış ve sevinmiştik.
Sonrasında Çağlar, Yaşar Öztürk’ün adaylığını açıklamasıyla “Seçime tek aday girerim” şartı gerçekleşmediği için çekildiğini açıklamıştı.
Bunları da ilk defa burada söylüyorum.
O süreçte Yaşar Öztürk’ün adaylıktan vazgeçmesi için yapılan baskıların –ki dayanamayıp çekilmişti-ve Cavit Çağlar’ın evine taraftarların yaptığı “Adaylığa devam et” yürüyüşünün organizatörüydüm.
Kıbrıs Başbakanı Derviş Eroğlu, Çağlar’ı ziyarete geldiği için üst düzey önlemler olduğundan eve yaklaşılamamış hatta korumalarla sert tartışmalar yaşanmıştı.
Fikir, planlama hepsi benimdi. Taraftar derneklerinin açıklamalarını dahi ben yazmış sonra da o açıklamaları çalıştığım gazetede haberleştirmiştim.
Sonuç olarak Çağlar kararından dönmemiş ve o seçimden Recep Günay başkan olarak çıkmıştı.
Özetle bir dönem Cavit Çağlar’ın başkanlığını yürekten isteyen ve destekleyen bir Bursasporluydum.
Sonraki yıllarda ise Cavit Çağlar’ın Bursaspor’a bazı müdahaleleri ve müdahale girişimleriyle kendisine muhalif oldum. Sert şekilde eleştirilerde de bulundum.
Onursal Başkanlık oylamasında da “Hayır” oyu verdim.
Söz konusu Bursaspor olduğunda kim olursa olsun hareket tarzına göre bir duruş sergileme gayretinde olduğumu beni tanıyanlar bilir. Desteklediğim insanın bir anda karşısında yer alabilirim. Ya da tam tersi muhalif olduğum kişiyi desteklemeye başlayabilirim.