Bursaspor'u takip eden bir spor yazarı olarak olumlu şeyler yazmaya o kadar hasretim ki bir gün daha bekleyip özellikle hafta başı yazıma saklamak istedim.
Evet bugün bizi gururlandıran basketbol takımımızda ve mimarlarlarından bahsetmek istiyorum.
Bursaspor'un futbol takımı ile son yıllarda ard arda travmalar ve utançlar yaşayan yeşil beyaz sevdalıları teselliyi basketbol takımıyla buluyor.
Şahsen futbol takımının durumuna kafayı fazla taktığım için basketbola bir türlü konsantre olamıyorum. Maçlara gitmeyi bırakın tvden bile bastan sona izlediğim maç sayısı çok azdır. Ancak orada yapılan işi, çabayı fedakarlıkları ve sonuçlarını gördükçe çok mutlu oluyorum.
Doğru, dürüst ve işinin ehli Bursasporluların başarısıni kulübün geleceği için umut ışığı olarak görüyorum.
Başkanından yönetim kuruluna orada tabiri-i caizse on numara Bursasporlular var. Kalite var, dürüstlük var, liyakat var.
Sonuç olarak şehre yaşatılan başarı ve gurur var.
İşte bu başarılara son örnek Besiktaş maçıydı.
Sezon başında yaşanan onca şeye, kulübün her noktasında yaşanan yarı yolda bırakılmalara "Sahaya bile çıkamazlar" söylemlerine rağmen Bursaspor yine dimdik ayaktaydı.
Yeşil beyazlı basketbol takımını yönetenler Bursaspor'un kimseye bağımlı olmadığını gösteriyorlardı.
Ben de uzun zaman sonra ekran karşına geçip maçı izliyordum. Sahadaki mücadele ile hop oturup hop kalkarken tribünlerin coşkusu ve heyecanı bana ayrı bir mutluluk veriyordu.
Her yaştan insan, kadın erkek yıllardır futbol takımının verdiği üzüntüleri, acıları üzerinden atmış, Bursasporluluk gururunu yine eskisi gibi yasayabiliyordu. Büyük bir şevkle oyuncularını destekliyorlardı.
Sezon başı yanlış yapanların hesaplarının görülmesi de ayrı bir mutluluk veriyordu.
En önemlisi kentte gittikçe erozyona uğrayan Bursasporluluğun asla tükenmeyecegini dosta düşmana gösteriyorlardı.
BÜYÜK BIR GÖREV YÜKLENDİLER
Bursaspor basketbol takımı kurulduğundan beri Bursasporluluk ruhunu, gururunu ayakta tutmaya çalışılıyor. Yere düşmek üzere olan Bursaspor sancağının yere düşmemesi adına büyuk bir mücadele ortaya konuyor.
Evet Bursaspor basketbol takımının yöneticileri farkında olmadan böyle büyük bir görev yüklendiler.
O görevi de başarıyla yerine getiriyorlar.
Bu mücadeleye zaman zaman sahada, kenarda veya sponsor olarak eşlik edenler olsa da asıl kahramanlar belli. Zira başından sonuna oradalar, asla da terk etmiyorlar, etmezler de.
Başkan Sezer Sezgin, yönetimindeki arkadaşları ve ilk günden beri desteğini veren Bursasporlu taraftarlardan bahsediyorum.
Hepsine tek tek helal olsun.
Bu şehri en güzel şekilde temsil ediyorlar.
Gururlandırıyorlar.
"Bursaspor burada dimdik ayakta" diyorlar.
Basketbol takımı yönetimi her şeyiyle futbol takımına örnek teşkil ediyor.
Dilerim futbol takımı da en kısa zamanda böyle bir anlayışa ve liyakata sahip bir yönetime kavuşur.
Hatta daha da net ifade edeyim. Basketbolu yönetenler inşallah en kısa zamanda futbola da el atarlar.