Mart ayında yerel seçimler yapılacak belediye başkanlığına aday olacak isimlerin Bursa ve özellikle Bursaspor'la ilgili vaatlerini merakla bekliyoruz.
Bursa'nın şehir olarak problemleri belli. Önemsemeyen, üvey evlat muamelesi gören, özetle yıllardır ülkeye sağladığı katmadeğerin karşılığını alamayan bir şehirdir Bursa.
Bu nedenle de şehir dışı ve kent içi ulaşım ve şehirleşme başta olmak üzere birçok alanda eksik bırakılmış geri kalmıştır.
Buna birde yerel yönetimlerin bazı yanlış projeleri ve Ankara'nın gereksiz müdahaleleri de eklenince problemler daha da sarpa sarmıştır.
Evet Bursa'nin çözülmesi gereken birçok sorunu var. Ancak kentsel dönüşüm, trafik, şehir dışı ulaşımdaki eksiklikler, göç bunun sonucu bozulan demografik yapı ve son yıllarda Bursaspor en başta gelenleridir.
Bu sorunların her biri ayrı yazı konusu olacak büyüklükte.
Ancak bu yazıda konumuz Bursaspor...
Yani Bursa'nın en büyük, en önemli markası.
Bursaspor da son yıllarda Bursa'nın ülkede gördüğü 'üvey evlat' muamelesini şehir içinde görür oldu.
Camianın bölünmüşlüğü nedeniyle oluşan tepkisizlik, dağınıklık sorumluluk sahibi kişilerde Bursaspor'u umursamamaya fırsat oldu.
Yetki ve güç sahibi isimler "Bana Bursaspor için gelmeyin" cümlelerini fütursuzca kurar oldular.
Bursaspor'a karşı takındıkları bu duyarsız tavrın aslında en başta kendilerine eksi puan yazdığının farkında bile değiller.
DELİKANLI ARANIYOR !
Daha geçen gün Bursaspor'la maç yapan rakip takımdan bir oyuncu "Bursaspor'a neden sahip çıkılmıyor, orada hiç mi delikanlı, baba gibi biri yok" demisti.
Bunu Türkiye'de birçok futbolsever diyor aslında.
Evet aynen öyle. Bugün İstanbul'a, Bodrum'a, Kars'a, Edirne'ye, Hakkari'ye veya dünyanın herhangi bir yerine gittiğinizde "Bursalım" dediğiniz anda "Ne oldu Bursaspor'a böyle?" Sorusu ile karşılaşıyorsunuz. Hatta "Ayıp size be şampiyon takımı ne hale getirdiniz" diye sitem edenler oluyor.
Kimse size Bursa'da yapılan köprüleri, yolları, kavşakları, kültür merkezlerini, parkları falan sormuyor.
Varsa yoksa Bursaspor.
Çünkü Bursa demek Bursaspor demektir.
Yerel seçimlerde başa gelecek isim kim olursa olsun en başta bunu idrak etmek zorundadır.
Bunu idrak ettiğini de tabii ki vaatlerinde göstermek ve o vaadini yerine getireceğine de Bursalıları inandırmak durumundadır.
Bursa'nin en büyük markası şu an ait olduğu yerin çok uzağındadır.
Bursa şehri, Bursaspor'u ait olduğu yere döndürecek güce fazlasıyla sahiptir.
Bunun için ihtiyaç olunan tek şey de belediye başkanlığı başta olmak üzere önemli makamlarda bulunan kişilerin vereceği "Gerçek ve ihtiyaca cevap verecek oranda" destekle yani organizasyonla mümkündür.
Öyle kulübün dişinin kovuğuna bile gitmeyecek göstermelik yardımlarla olmuyor.
Kim veya hangi parti yönetime gelir veya mevcut başkan mı devam eder şahsen zerre kadar umurumda değil.
Oy sandığının başıma gittiğimde, "Bursaspor'u Süper Lig'e döndürcek" vaadi kim verdiyse ve beni buna inandıyorsa oyum onun olacak. Bursaspor'u oy verdiği partiden önemli gören tüm "Gerçek" Bursasporlular da eminim o şekilde davranacaktır.
Evet Sayın Belediye Başkan adayları...
Bursaspor'un Süper Lig'e en kısa sürede dönebilmesi için size düşen kısımda ne yapacaksınız?
Sizleri dinliyoruz.
Anlatın bakalım !