Bursa’nın çözülmesi gereken problemleri çok fazla.
Kentsel sorunlar her şehirde var; ancak Bursa’nın her şehirde olabilecek normal problemlerin yanı sıra sahip olduğu nüfus ve ekonomik güce göre ulaşım başta olmak üzere emsal kentlere göre olmaması gereken eksiklikleri var.
Kendisi ile hiçbir alanda kıyaslanamayacak kentlerin sahip olduğu imkanlardan yoksun bırakılmış bir şehir Bursa.
Ben bu yazımda o sorunları, çözülmesi gereken problemleri ve o eksikleri kısa açıklamalarla yerel seçim öncesi buradan iletmek istiyorum.
Bunları 16 ana maddede topladım.
Şimdi tek tek kısa açıklamalarıyla yazıyorum…
1-KENTSEL DÖNÜŞÜM
Hem deprem tehlikesi hem sağlıklı ve planlı kent yaşamı hem de kent estetiği açısından Bursa’nın en büyük sorunlarından biri çarpık ve plansız yapılaşma ve çirkin, estetiksiz binalardır. Ovada yani Demiryolu altı diye bilinen bölgede yer alan tüm semtler ile Çarşamba, gibi bölgeler öncelikli ve acil olarak dönüştürülmelidir. Sonrasında etap etap tüm şehre yayılmali tabii ki.
Bunun için öyle üç beş değil birçok inşaat firması ile ortak bir proje yürütülebilir. Bazı noktalarda dönüşümler oluyor.
Ancak bunlar küçük dönüşümler. Daha kapsamlı ve hızlı olunmalı.
Hem deprem tehlikesinden en az seviyede etkilenmek hem de şehrin güzelleşmesi için bu çalışmaların daha hızlı hayata geçirilmesi gerekiyor.
2-TRAFİK
İki buçuk milyonluk şehir merkezinde 10-15 milyon nüfuslu bir şehrin trafik yoğunluğu yaşanıyor.
Projesi var olan 31 km’lik ilave otobanın hızla tamamlanması, güney çevre yolunun planlanması,
ile doğu, batı, kuzey ve güney akslarında alternatif yol ve kavşakların hayata geçirilmesi, bulvarların birbirine bağlanması gerekiyor.
TÜNELLER AÇILMALI
Bunun için viyadükler ve tüneller de şart.
Çünkü yolları genişletmek veya yeni yapılacak yolların kamulaştırma maliyetlerinin altından kalkılamaz.
Prag’a gittiğimde görmüştüm. Trafigin Arap saçına döndüğü kısımda şehri boydan boya geçen tünel yaparak sorunu çözmüşler. Trafik yüzünden 1,5 saatte gidilebilen yol açılan tünelle 5 dakikaya inmiş. Bunun için de tarihi kentlere verilen hibe kredisini kullanmışlar.
Özellikle tünelli çözümler trafik için çok önemli.
3-ŞEHİR İÇİ ULAŞIM
İkinci maddenin devamı olarak mevcut BursaRay hatlarını yeraltına almak da gerekiyor. Bu şekilde hatların geçtiği yollarda her iki yönde ikişer şerit ilave olur.
Tabii ki metro hatları da artık planlanıp hayata geçmeli.
İstanbul’un hatta boğazın altı, Ankara ona keza köstebek yuvası gibi yüzlerce kilometrelik metro hatları ile donatılırken Bursa’da bir metre bile metro yok.
Öncelikle doğu-batı aksında hem kuzeyden hem de güneyden giden metro hatları planlanmalıdır.
Bursa’nın çeyreği kadar olmayan Avrupa şehirleri metro ağları ile kaplı iken Türkiye’de İstanbul başta olmak üzere metro projeleri artarak devam ederken Bursa’nın daha fazla ihmal edilmesi kabul edilemez.
4-ŞEHİR DIŞI ULAŞIM
4 milyonluk koskoca bir metropol olan Bursa’da,
Doğru düzgün kullanılabilen bir havaalanı yok.
Yıllardır bir Sabiha Gökçen lobisini yenemediğimiz için Yenişehir’i kullanamıyoruz.
Demiryolu yok.
Hızlı tren yok.
Denizyolu yok.
Söz de var da gemiler küçük olduğu için en ufak bir rüzgarda seferler sürekli iptal oluyor.
Bursa Büyükşehir, İdo’nun kullanmayı bıraktığı arabalı vapurlarının işletmesini almalı ve Mudanya’dan seferlere yeniden başlanmalı.
Bu arada Bursa’da otoban da olmayacaktı da İstanbul ve İzmir’i bağlarlarken arada sebeplendik işte!
Yazı başında yazdığım gibi şehirlerde sorunlar olur ama Bursa gibi büyük bir metropolde kent içi ve şehir dışı ulaşımdaki bu eksiklikler kabul edilir gibi değil.
Tüm bunlar aslında ihmallerin sonucu olarak karşımızda duruyor.
Ama artık çözülmesi için şehrin sesini daha fazla yükseltmesi şart.
5-GÖÇ SORUNU
Ülke dışı ve ülke içi göçle Bursa’nın nüfusu kontrolden çıkmış durumda.
Bunun sonucu da trafik, kaçak binalar, çarpık semtler, bozulan insan profili ve güvenlik sorunu olarak hayatımıza etki ediyor.
Tersine göç için gereken çalışmalar içerisine girmek gerekiyor. Bursa bu şekilde göç almaya devam ettiği takdirde yaşanmaz hale gelecek.
6-DOĞANBEY TOKİLER
Bu soruna ayrı bir paragraf açmak istedim. Yapım aşamasında sahipleri çok mağduriyet yaşadı. Yine mağdur edilmeden takas yolu ile veya hakları tam olarak ödenerek Doğanbey sorunu ortadan kaldırılmalıdır.
Böyle bir şehircilik cinayetine Bursa daha fazla mahkum edilemez.
7-HAVA KİRLİLİĞİ
Özellikle kış aylarında artan hava kirliliği özellikle kronik rahatsızlığı olanları çok fazla etkiliyor. Akarsularımız da zehir olarak akıyor. Sanayii bölgelerinin merkeze yakınlığı buna büyük etken. Onlarında taşınmasının artık konuşulması gerekiyor. Ancak kısa zaman önlemi olarak gereken denetim yapılıp tedbirler alındığı takdirde kirlilik risk teşkil etmeyen seviyede kalabilir.
8-ŞEHRİN BATISI VE DOĞUSU ARASINDAKİ FARK
Bursa’daki şehir plansızlığı sadece yetersiz yollar ve çarpık şehirleşme ile kendini göstermiyor. Üç büyük merkez ilçede hastaneler, okullar, AVMler, sanayi bölgeleri, sosyal alanların hemen hemen tamamı Osmangazi ve Nilüfer’de toplanmış, Yıldırım ise dev bir köy gibi bırakılmış durumda. Bu dengesizlik beraberinde trafik başta olmak üzere birçok sorun getiriyor. Bu nedenle bu alanlarda Yıldırım’a da yatırımlar yapmak şart. Aynı şehirde bu kadar farklı merkez ilçeler olmamalı.
9-ŞEHİR MERKEZİNİN SOSYAL AÇIDAN GERİ KALMASI
Şehir merkezi sosyal açıdan canlandırılmalı. Heykel ve çarşı bölgesine aylarca hatta yıllarca gelmeyen Bursalılar var. Bunun için Atatürk Caddesi’nin Yeşil’e kadar trafiğe kapatılması, Haşimişçan ve Cumhuriyet Caddelerinin baştan başa elden geçirilmesi ve yeni kültür merkezlerinin, müzelerin, kaliteli kafe ve restoranların, pasajların, sanat merkezlerinin şehir merkezine açılması önemli ve faydalı adımlar olur.
10-TURİZMDEN YETERLİ PAY ALINAMAMSI
Seksenli yıllarda Heykel’de, Avrupalı turist gruplarını görürdük. Şimdi hiçbiri yok. Tek tük gelenler de gece konaklamadan dönüyor. Arap turistler biraz da Endonezyalılar dışında kapımızı açan yok.
İstanbul’a, Antalya’ya yılda 25 milyon, Bursa’ya 350 bin turist geliyor.
Tamam arada fark olsun da bu kadar değil.
Bunu iki nedeni var.
Birincisi turisti çekecek destinasyon azlığı.
İkincisi de tanıtım.
Bursa öncelikle tarihi geçmişi sonrasında da doğal güzellikleri ile turist çekebilir.
Birincisi için Hanlar Bölgesi çalışmaları önemli ama tek başına yeterli olmayacaktır. İlaveten özellikle Tahtakale ve Hisar Bölgesini hatta Reyhan da dahil komple Eskişehir Odunpazarı veya Antalya Kaleiçi gibi planlamak gerekiyor. Buna ilaveten içinde o zamanın kıyafetleri ile dolaşan insanların olduğu turistik, yaşayan bir Osmanlı Mahallesi, Ayağa kaldırılacak Osmanlı Bey Sarayı, Bursalı ünlülerin de yer aldığı balmumu müzesi gibi turistlerin ilgisini çekecek yeni destinasyonlar oluşturulmalıdır.
Dokuzuncu maddede bahsettiğim trafiğe kapalı sosyal donatı alanları ile dolu caddeler de çok önemli.
Kaybettiğimiz Kaplıca Kenti unvanını yeniden kazanmak için yatırımlar da yapılmalı.
Tanıtım için de Avrupa, Amerika ve Uzakdoğu için özel ekipler kurulmalı. Şehri tanıtan görüntüler tüm dünyaya yayılmalı.
Hatta film ve dizi çekimleri için Yapım firmaları ile anlaşmalar yapılabilir.
İnsanlar görerek merak edip seyahat ediyorlar.
2032 AVRUPA ŞAMPİYONASINI KAÇIRMAYALIM
Barselonalılar şu an turistlerden bıkmış durumdalar.
“1992 olimpiyatlarının Barselona’da düzenlenmesi sonrası turizm patladı” diyorlar.
Bursa’nın da önünde böyle bir fırsat var.
2032 Avrupa Futbol Şampiyonasının düzenleneceği şehirlerden birinin de Bursa olması için ne gerekiyorsa yapılmalı.
Milyarlarca insanın izleyeceği bir organizasyonda yer alma fırsatını kaçırmamalıyız. Böyle bir tanıtım imkanı bir daha ne zaman gelir belli değil.
Tüm bunlar yapıldığı takdirde turist sayımız yüzbinlerle değil milyonlarla ifade edilecek hale gelecektir.
11-YEŞİL BURSA UNVANININ KAYBOLMASI
Son dönemde Bursa’ya birçok park yapıldı. Hatta hedeflenen metrekare üzerine çıkıldı. Bunlar önemli ve güzel çalışmalar.
Ancak şehrin yeşil kimliğine tekrar kavuşabilmesi için tüm semtler, yollar, kaldırımlar ağaçlarla donatılmalı. Bakın “Yeşil alan” demiyorum.
Mümkün olan her yere ağaç dikilmeli. Ancak o şekilde yeniden “Yeşil Bursa” oluruz.
12-ULUDAĞ
Öncelikle Uludağ'ın değişne statüsü ile talan edilecek olması en büyük korku. Sadece Uludağ değil bazı orman alanlarımızın da imara açıldığı bilgisi var. Buna kesinlikle müsaade edilmemeli. Böylesi doğal güzellikler ranta kurban edilemez.
Diğer yandan Uludağ 3 aylık değil 12 aylık bir turizm alanı haline getirilmeli.
Bunun için de yaz aylarında spor kulüplerini, iş dünyasını çekecek sahalar, tesisler, kongre merkezleri hayata geçirilmeli.
Bunun bugüne kadar ihmal edilmiş olması enteresan.
Uludağ’da bir çorbayı 500 liraya satan otel sahipleri her şeyi de devletten beklememeli!
Uludağ gibi bir doğal güzellikten çok ama çok az faydalanılıyor.
13-SAHİLLER
Bursa sahillerine öncelikle ulaşım açısından el atmak şart.
BursaRay hatlarının Mudanya ve Gemlik’e ulaştırılma planlarına artık başlanması gerekiyor.
Bunun yanı sıra özellikle hafta sonları yükü kaldırmayan yol ve otopark sorunları için de projeler üretilmeli.
Sosyal alanlar ve yürüyüş sahilleri de elden geçirilmeli.
Mesela Güzelyalı sahili neredeyse 50 yıldır aynı. Daha cazip hale getirilmeli.
14-PAHALILIK
Bursa gıda sektöründe oldum olası pahalı bir şehirdi.
Ancak son zamanlarda ipin ucu iyice kaçtı.
Bu gerçekten önemli bir sorun haline gelmiş durumda.
Bu konuda yetkililerin yapabileceği pek bir şey olduğunu sanmıyorum. Ancak bildiğim bir şey var buna halk dur diyebilir.
Bu tarz işletmelerden uzak uzak durarak fiyatların olması gereken seviyelere inmesi sağlanır.
Halkın bu bilince erişmesi çok ama çok önemli.
15-PROJELERİN YAVAŞ İLERLEMESİ
Söz konusu Bursa ise projeler yavaş ilerliyor. Öyle 3-5 aylık değil 8-10 yıllık gecikmelere kadar gidebiliyor. Ya kaynak tükeniyor ya müteahhit iflas ediyor, ya kamulaştırmalara takılınıyor, illaki bir şeyler oluyor.
Hızlı tren, Şehir Hastanesi Geçit geçişi en son örnekler.
Bunlar Ulaştırma bakanlığının maddi destek sağladığı projeler.
Şehir içinde de geciken hatta tanıtılan yani hazır olup rafa kaldırılan projeler var.
Bu gecikmeler, iptaller maddi olarak da büyük kayıplara neden oluyor.
İfade ettiğim gibi 3-5 aya tamam ama 2-5 hatta 10 yıllık gecikmeler de kabul edilemez.
Bu açıkça plansızlık ve ihmal demek oluyor.
Bu konuda da daha dikkatli olunmalı.
16- BURSASPOR
Şehrin en önemli ve bilinen markasının yaşadığı sorunu en sona bıraktım.
Bursaspor’u sorunu Bursalıların sorunu demektir.
Şehir dışında “Bursalıyım” dediğimizde bizlere kimse yapılan kavşakları, yolları, parkları sormuyor.
Herkes “Ne yaptınız Bursaspor’a böyle” diyorlar.
Belediye başkanı kentin lideridir. O lider istese Bursaspor’un mali sorununu yapacağı bir organizasyonla rahatça çözer.
Bu şehirde yüzlerce çok büyük ölçekli işletme var.
Her biri için çerez parası bile olmayacak 1 milyon lira gibi bir payı reklam karşılığı, bütçelerinden Bursaspor’a aktarsalar Bursaspor’un sorunu bir haftada çözülür.
Geçmişte çözülmüştü.
O yüzden artık Bursaspor için gereken neyse yapılmalıdır.
Şehrin her değeri şehri yönetenlere emanettir.
Emaneti de korumak kutsal bir görevdir.
Bursaspor da o emanetlerin en başında gelendir.
Evet söz konusu Bursa ise yaz yaz bitmez.
Şehrimizin sorunlarını ve çözüm önerilerimi mümkün olduğunca özetlemeye çalıştım.
Çok daha detaylı haliyle elimde de mevcut.
İsteyen her yetkiliye ulaştırabilirim.
Bursa şehrinin sorunlarını çözmesi, ihmal edilmişlikten kurtulması ve kendisine yakışmayan eksiklerinin giderilmesi gerekiyor.
Bursalılar bu eksiklikleri, ihmalleri hak etmiyor.