Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Bursa’da.
Bursa’nın sorunlarını her gelişinde bu sütunlardan aktarmaya çalışıyorum.
Zira Bursa’nın aslında en büyük sorunu, eksiklerinin, problemlerinin Ankara’ya anlatılamaması ve sonucu olarak da hak ettiği yatırımları alamamasıdır.
Başta vekiller olmak üzere bunu yapması gerekenler yapmayınca, iş bizlere kalıyor.
“Belki görevinin, aldığı oyun hakkını vermek isteyen bir vekil veya başka bir yetkili çıkar da Cumhurbaşkanı’nın önüne koyar” bu yazılanları diye umut ediyoruz !
Evet geçtiğimiz günlerde “Bursa’nın 16 Sorunu” başlıklı yazımda,
“Kentsel sorunlar her şehirde var ancak Bursa’nın her şehirde olabilecek normal problemlerin yanı sıra sahip olduğu nüfus ve ekonomik güce göre ulaşım başta olmak üzere emsal kentlere göre olmaması gereken eksiklikleri var. Ülkeye katma değer sağlamada kendisi ile hiçbir alanda kıyaslanamayacak kentlerin sahip olduğu imkanlardan yoksun bırakılmış bir şehir Bursa” demiştim.
Bunun sebebi de yukarıda ifade ettiğim gibi haklarının savunulmaması.
Bugün sadece ‘Ulaşım’ sorunundan bahsetmek istiyorum.
Zira tüm diğer sorunlarını dile getirmek için köşe yazısı değil kitap yazmak gerekir!
Ulaşımdaki eksikler Bursa’nın ihmal edilmişliğine çok iyi örnek zaten.
Bursa
Nüfus olarak Türkiye’nin 4. büyük şehri.
En çok ihracat yapan 2. şehir
En çok da vergi veren 3. şehir
Ancak aldığı bütçe ve yapılan yatırımlar ile şehirler arasında 17-18. sıralarda!
Böyle bir haksızlık olabilir mi?
Oluyor işte.
Hem de yıllardır oluyor.
Bursa bu verilerle en çok yatırım alması gereken 3, bilemediniz 4. kent olmalı.
Ancak olmuyor.
Neden olmadığının tek bir mantıklı gerekçesi olamaz.
Bursa bildiğimiz bileli ihmal ediliyor.
Türkiye’de 170 yıldır tren varken o rayların bu kadar zamandır Bursa’ya uğramadan ortada kuyu var yandan geç misali gibi etrafından dolaştırılmasını kimse izah edemez.
Coğrafi olarak diğer üç büyük şehrin tam ortasında olan Bursa’da ulaşım alanında olması gerekip de olmayanlara bir bakar mısınız lütfen!
-Doğru düzgün kullanılabilen bir havaalanı yok. Çünkü Sabiha Gökçen lobisi öyle istiyor!
-Demiryolu yok.
-Deniz yolu arabası ile gitmek isteyenler için yok. Vardı da iptal edildi.
Yalova ve Bandırma kadar olamıyor koskoca Bursa!
-Otobandan da İzmir-İstanbul yolu üzerinde olduğu için sebepleniyor.
-Ankara başta olmak üzere diğer şehirlere Bursa için yapılmış özel bir bağlantı yok.
-Şehir içinde alternatif yolları yok
-Metrosu yok.
Coğrafi konumu, nüfusu ve ekonomik gücü, ülkeye katkısı ile Bursa gibi bir şehrin bu imkanlardan yoksun bırakılmış olmasının kabul edilebilir bir yanı hiç yok!
İstanbul’un hatta Boğaz’ın altı metro ağları ile örülürken, aynı anda 6-7 noktada metro çalışmaları yapılırken Bursa’da metronun hayali bile kurulamıyor.
Matematik ortada.
İstanbul Bursa’nın 5 katı nüfusa sahip.
Ekonomik gücü de bir o kadar olsun diyelim.
Bu durumda oraya ne bütçe ayrılıyorsa ne yatırım yapılıyorsa beşte biri Bursa’ya yapılmalıdır.
İstanbul’da 500 km’lik metro hattı varsa -ki 900 km’ye yaklaşıyor- Bursa’da da 100 km olmalıdır.
Hakkaniyetli, adaletli olan budur.
Bursa’nın verdiği vergilerle başka şehirleri metrolarla donatıp Bursalıları trafiğe mahkum bırakmak kabul edilemez.
Bunları sadece bu dönem için söylemiyorum.
Bursa Cumhuriyet tarihinden beri, aslında Osmanlı’dan beri fazlasıyla ihmal edildi ve üvey evlat muamelesi gördü.
Ama artık gerçekten yeter.
Dev bir metropol oranında vergi verip, kasaba kadar yatırım almaktan çok sıkıldık.
Üstelik o bütçeler de gıdım gıdım verildiğinden projeler de gıdım gıdım ilerliyor.
Bu da ayrı bir sorun.
Hızlı tren, Geçit-Şehir Hastanesi geçişi, Doğancı Tüneli, Ali Osman Sönmez Hastanesi, Stadyum… say say bitmez.
Elalemin şehrinde 2 yılda 10 km’lik metro hattı açılırken bizde 1,5 km üstten giden yol 3 yılda bitilemiyor ve esnaf iflas ediyor.
Bazı yanlış projelere hiç girmiyorum
BURSASPOR’DA DA DURUM AYNI
Şehri kan ağlatan Bursaspor’da da durum aynı.
Birçok şehir kulübünün ve İstanbul takımlarının maddi sorunları için destekler verilirken, vergileri silinirken, transfer tahtaları açılırken Bursa’ya “Kendi içinizde çözün” deniyor.
Bursa kendi içinde çözer de birilerinin bu işe öncü olması lazım.
O da iki dudak arasından çıkacak emre bakıyor ancak o emir bir türlü gelmiyor!
Kısacası bu Bursa’ya reva görülen her alandaki “Üvey evlat” muamelesi gerçekten çok can sıkıcı bir hale gelmeye başladı.
Bursa sadaka istemiyor, hakkını istiyor.
Verdiği oyların, ülkeye sağladığı katma değerin, verdiği verginin karşılığını istiyor.
Hakkının daha fazla yenmemesini istiyor.
Çok şey mi istiyor ?!
Gökmen 11 ay önce
Ayhan Deniz 11 ay önce