Ramazan Bayramı deniz mevsimine denk gelmediği için tatilciler tarih, kültür ve gastronomi turizmine yöneldiler.
Bursa’da bu durumdan nasibini fazlasıyla aldı.
Hatta bugüne kadar görmediğimiz bir yoğunluk yaşandı.
Heykel’de otopark bulamayınca yol kenarına çekip aracı su kaynatmış gibi yapıp cezadan kurtulmak isteyen yurdum insanı enteresan görüntüler oluşturdu.
Medyada o görüntülere ilgi gösterdi haliyle.
Aslında Bursa turizminin su kaynattığın fotoğrafıydı o.
Öyle ya en ufak bir yoğunluğu bile kaldıramamıştı şehir.
Otoparkları geçtim yiyecek mekanları da müşterileri kapıdan çevirmek zorunda kaldılar.
Zira Bursa merkezinde de yeterli sayıda ve çeşitte yiyecek mekanı yok.
Yapılan röportajlarda “Bir daha Bursa’ya gelmem” diyen birçok yerli turisti de gördük.
Böyle düşünen yapancılarında olduğunu tahmin etmek zor değil.
Zira çok değil 25-30 yıl önce gördüğümüz Avrupalı turistleri uzun zamandır göremez olduk.
Çünkü Bursa yabancılar için yeterince cazip bir şehir değil.
Turistlerin gittikleri yerlerde aradıkları bazı şeylere sahip değil.
Böyle olmasa yıllardır turist sayımız artardı.
NE YAPILMALI?
İşte bu noktada artık yapılması gerekenleri konuşmak gerekiyor.
Bunu iki ana noktada değerlendirebiliriz.
Birincisi kente turistleri çekmek, ikincisi de gelenleri memnun olarak ülkelerine gönderebilmek.
Birazdan yapacağım tespitleri ve projeler daha çok yabancı turistleri kente çekmek ve onları etkilemek ile ilgili olacak.
Yerliler zaten bir şekilde geliyor.
Turistleri kente çekmek ve onları sorunsuz ağırlamak ve ülkelerine döndüklerinde "Bursa’yı görmeyi" çevrelerine tavsiye etmelerini istiyorsak yapılması gerekenleri madde madde ele almak lazım.
Turizmci veya şehri plancısı falan değilim.
Ancak yurtiçi ve yurtdışı gezilerimde oralardaki doğruları görüyorum.
Bir turist bir şehirde neler arar, neler yapmak ister yaşayarak görebiliyorum.
Bu bağlamda Bursa’daki eksikleri ve yapılması gerekenleri ifade etmek istiyorum.
ULAŞILABİLİR ŞEHİR
Öncelikle bir turizm şehri ulaşılabilir olmalı. Özellikle yabancı turistler havaalanı ulaşımı olmayan yerleri tercih etmiyor.
Ayrıca kente ulaşım da çok alternatifli olmalı. Yani hava, deniz, demir ve karayollarına sahip olup rantabl kullanılmalı.
Bursa’da bunlardan sadece karayolu olması gereken standartlara yakın seviyede.
Hava, deniz ve demiryollarındaki eksikler acilen giderilmeli.
OTOPARK ve TRAFİK
Otopark ve trafik sorunu çözülmeli. Dünyadaki diğer turistik kentler gibi tarihi merkeze araç girişleri azaltılmalı.
MİMARİ GÜZELLEŞTİRİLMELİ
Dünya şehirlerinde kent merkezini gezdiren genelde kırmızı renkli üstü açık otobüsler vardır.
Hatta Bursa’da da var bir tane. Ancak o otobüsle Bursa’da gezdirebileceğimiz doğru düzgün caddemizin olmadığı gerçeği de var.
O yüzden özellikle ana caddelere bakan binaların dış cepheleri güzel olmalı.
Yeni yapılacak olanlara bir standart ve belediye onayı getirilmeli. Eski binalar da renove edilmeli.
YENİ TURİSTİK PROJELER- DESTİNASYONLAR
Bursa’ya yılda 350 bin yabancı turist geliyor o gelen turistler de 1,5 gün ortalama ile kalıyor.
Hem sayı hem de konaklama süresi olarak son derece düşük, olması gerekenin kat be kat altında olan rakamlar bunlar.
Bu sayının 20 katını tek başına ağırlayan müzeler var dünyada.
Bunun nedeni çok basit. Lafı dolandırmaya da gerek yok.
Bursa’da turist için yapacak fazla bir şey yok.
Yabancı veya yerli turist kentlere tarihi merkezleri için gider.
Ulucami, Kapalıçarşı, Hanlar Bölgesi, Muradiye, Yeşil Türbe, Kebapçılar falan bir günde gezip bitiyor.
Turistleri geçtim kent merkezine aylarca hatta yıllarca gelmeyen Bursalılar var.
Çünkü Bursa şehir merkezinde yeterince cazip ve kaliteli mekanlar yok.
Bursalının gelmediği yere elin Almanı, Fransızı, İtalyanı neden gelsin?!
Eski Bursalıların terk ettiği kent merkezindeki insan profili geri kalmış Anadolu şehirlerinden farksız. Bu zaten başlı başına bir sorun.
Peki şehrin cazibesinin artması için neler yapılmalı?
ATATÜRK CADDESİ TRAFİĞE KAPATILMALI
Yıllardır konuşulan Atatürk Caddesi’nin, Yeşil’e kadar trafiğe kapatılma projesi hayata geçirilmeli.
Yol Zafer Palaza’dan itibaren altta tünel sistemi ile devam edebilir.
Cadde ise kafeler, restoranlar ve yürüyüş yolu olarak düzenlenir.
Yeni Başkan Mustafa Bozbey’in zaten bu konuda sözü vardı.
CUMHURİYET CADDESİ
Aynı şekilde trafiğe kapalı olan Cumhuriyet caddesi de her iki tarafı eşit yükseklikteki -4-5 kat olabilir- İstiklal Caddesi gibi estetik binalarla tekrar dizayn edilmeli. Zemin değişmeli, şık mağazalar, restoranlar, kafeler ve pasajlarla donatılmalı.
HAŞİMİŞÇAN CADDESİ
Tabii ki öncelikle Doğanbey Toki utancından bu şehir kurtarılmalı. Bunu zaten sürekli vurguluyorum.
Ayrıca Fomara Meydanı’ndan Gökdere Meydanı’na kadar Haşimişçan’ın her iki yanındaki o küçük pencereli çarpık çurpuk yapıların yerine aynı yükseklikte 6-7 katlı şık, Avrupai binalar yapılmalı.
Bu şekilde Haşimişçan Caddesi, Paris’ün ünlü Champssellysses Caddesi gibi Bursa’nın prestij ve markalar caddesi haline gelebilir.
Şehir merkezinin böyle şık bir bulvara ihtiyacı var. Böyle bir cadde Bursa’ya müthiş değer katar.
HİSAR BÖLGESİ
Tahtakale’den itibaren tüm Hisar Bölgesi ve Muradiye, Avrupa’daki Old Town’lar gibi düzenlenmeli.
Ortapazar Caddesi başta olmak üzere apartmanlar kaldırılıp o bölgeler eski Bursa evlerinin olduğu, sokaklara dönüştürülmeli.
Tüm Hisar Bölgesi butik oteller, restoranlar, kafeler, kültür merkezleri, müzeler, çarşılar, hediyelik eşyacılarla donatılmalı.
OSMANLI SOKAĞI
Yıllardır yaptığım öneriyi tekrarlamak istiyorum.
Büyük bir alana “Yaşayan bir Osmanlı Mahallesi” kurulmalı.
İçerisinde o zamanın kıyafetleri ile dolaşan, o zamanların gündelik hayatlarını yansıtan mizansenlerin sergilendiği bir turizm alanı oluşturulmalı. Bu proje için benim yer önerim Tophane Meslek Lisesi’nin olduğu arazidir. Okul başka bir yere taşınabilir.
BEY SARAYI
Tophane’deki Orduevi artık daha güzel ve geniş bir yerleşke yaptırılıp taşınmalı.
Yerindeki Osmanlı’nın yönetildiği Beysarayı yeniden ayağa kaldırılmalı.
BURSA TARİHİ MÜZESİ
Bursa’da hüküm sürmüş Roma-Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarını anlatan, eserlerinin sergilendiği müze kazandırılmalı.
Ki özellikle İstanbul’da sergilenemeyen Osmanlı ile ilgili çok eser var- Oradan getirilebilir.
BALMUMU MÜZESİ
Bursa, ülke ve dünyaca ünlü isimlerin balmumu heykellerinin sergilendiği bir ‘Madam Tussaud’ tarzı bir müze hayata geçmeli.
İstanbul ve Eskişehir’de de örnekleri var.
DİĞER MÜZELER
Tüm bu müzelerin yanı sıra Resim, El sanatları, Antika, Araba, Spor, Karikatür, Heykel gibi birçok farklı alanlarda butik müzeler hayata geçebilir.
YABANCI TURİSTLER İÇİN BARLAR SOKAĞI
Yabancı turistler gittikleri şehirde alkollü yerlerinde olmasını istiyorlar.
Özellikle bu konuda şehir merkezinde bir arayışları oluyor.
Merkezdeki Arap Şükrü beklentileri karşılayacak bir yapıda değil.
O yüzden merkeze yakın ve mümkün olan en uygun yere böyle bir merkez düşünülebilir.
ULUDAĞ VE İZNİK
Bursa olarak kullanamadığımız Uludağ ve İznik gibi potansiyeli olan turizm alanlarını cazip ve 12 ay işler hale getirecek projeler üretilmeli.
KAPLICALAR
Yine bu da uzun zamandır önerdiğim projelerden biri Macaristan’daki ‘Szechenyi’ gibi açıkhava havuzlarının da olduğu kaplıcalar yapılmalı. Bunun için Sıcaksu Bölgesi uygundu. Ama önceki belediye başkanı orayı Toki’ye devretti.
Şu an Acemler’deki BOİ arazisi bu proje için gayet uygun görünüyor.
DİZİ-FİLM VE SOSYAL MEDYA
Bursa’da çekilecek film-dizi gibi sanatsal çalışmalar ve özellikle sosyal medyada şehrin tanıtımı Bursa’nın görülecek yerler listelerine girmesine çok büyük bir katkı sağlar.
2032 AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI
Biliyorsunuz 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası Türkiye-İtalya ortaklığında düzenlenecek.
Aday şehirlerden biri de Bursa.
Ekim 2026’da Türkiye ayağının hangi şehirlerde olacağı açıklanacak bu yüzbinlerce yabancının Bursa’ya gelmesi dünyadaki milyarlarca futbol izleyicisinin de Bursa’yı tanıması demek.
Barcelona’nın kentte düzenlenen 1992 olimpiyatlarından sonra turizm patlaması yaşadığını turizme ilgili herkes bilir.
Böyle büyük bir fırsatı kaçırmamamız gerekiyor.
Bunu sağlamak için de her alandaki güçlü isimlerden bir komisyon kurup çalışılmalı.
Tabii ki şampiyonayı almak yetmez gelenlerin iyi izlenimlerle ayrılmaları ve gittikleri yerlerde Bursa’yı anlatmaları için yukarıda yazdığım düzenleme ve projelerin o tarihe kadar hayata geçmesi büyük fayda sağlar.
Tüm bunlara ekleyecek bundan çok daha fazlası vardır mutlaka.
Ancak bu yazdıklarım dahi Bursa’ya kazandırılsa Bursa gerçek manada bir turizm ve dünya şehri haline gelecektir.
Tek gereken vizyoner bir bakış açısı, casaret ve kararlı adımlar atabilmek.
Bursa’yı hak ettiği yere taşımak, gerçek bir dünya kenti olmasını istiyorsak tüm bunları ve daha fazlasını yapmak zorundayız.