En az Bursaspor kadar Bursa sorunlarına kafa yoran biri olarak ne zaman başka bir ülkeye veya şehre gitsem gezi boyunca hemen her an Bursa ile karşılaştırmalar yapar ve o şehirlerdeki Bursa’ya da uygulanabilecek çalışma ve projeleri not alırım.
Bu hafta sonunu Antalya’da geçirdim. Daha önce defalarca gittiğim bu kentin her geçen sene gelişip güzelleştiğine şahit olduğumu belirtmek istiyorum.
Bu kez yanımda bana eşlik eden ve Bursa’dan Antalya’ya taşınmış ve aynen benim gibi Bursa için kafa yoran Engin Akdemir de vardı.
Dolu dolu bir programla şehrin altını üstüne getirdik.
Gezdikçe de benim genelde zaten asık alan yüzüm daha da asıldı.
“Vay ve ! Bi Bursa’yı yöneten vizyonsuzların yaptıklarına bakın bir de Antalya’yı yönetenlerin yaptıklarına” cümlesini defalarca kurdum.
Muratpaşa'daki 10 bin kişilik spor salonunu gezerken bize yapılan 3 bin kişilik salonu düşünürken de öyle !
Daha fazla uzatmadan anlatmaya başlıyorum.
Bursa'nın üstün olduğu birçok alan tabii ki var. Ancak eksikleri giderilmesini istediğimiz için onları dile getirmeye gerek yok.
İki kent arasındaki karşılaştırmayı, şehircilik, turizm, yaşam standartı, insan profili ve ekonomik olarak yaptım ve maalesef ki Bursa’nın bu konularda Antalya'nın çok ama çok gerisinde kaldığını gördüm.
ŞEHİRCİLİK ve TRAFİK !
Şehircilikle başlayalım.
Öncelikle Kepez ilçesinin bir bölümü dışında, ki oralarda da dönüşüm başlamış çarpık kentleşme yok.
Bizim Demiryolu altı, Mudanya Yolu, İstanbul Yolu, Yıldırım ve daha birçok noktadaki gibi gecekondu tipi 2-3-4 katlı evler, yamuk yumuk sokaklar yok.
Düzenli siteler ve her semti geçtim her sokakta mutlaka parklar var.
Öyle bizdeki gibi 500 metrekare alanı çimlendirip “Alın size park yaptık” da dememişler.
Gayet büyük ve şık peyzajlara sahip parklar bunlar.
İnanın sokak aralarında gezerken bile içiniz açılıyor ve “Yeşil bir kent nasıl olur" anlıyorsunuz.
Caddeler ise bir başka güzel. Şehir orta refüjleri ve kaldırımları ile ağaç dolu yemyeşil caddeler ile donatılmış durumda.
Bizdeki Çekirge Caddesi gibi onlarca cadde var desem daha net anlaşılır.
Antalya’nın hemen her yanı bu şekilde. Üstelik o caddelere uçak inse iner o derece de geniş.
ANTALYA’DA TRAFİK BURSA'DAN AZ
İşin daha enteresanı Antalya’da kayıtlı araç sayısı Bursa’dan daha fazla; ancak ne akşam ne de sabah saatlerinde en ufak bir trafik sıkıntısı yaşamadım. Bundan birkaç yıl önce gittiğimde böyle olmadığını da eklemek istiyorum. Özellikle trafik ışıklarında ciddi sıkışmalar oluyordu.
Ama Antalya’yı yönetenler trafiği astıkları gerçeklerden uzak pankartlarla değil gerçekten gündemlerinden kaldırmışlar.
Bazı noktalarda sıkışmalar oluyormuş. Ancak bana denk gelmedi. Ne olursa olsun Bursa Trafigi'nin çeyreği kadar bile olmuyor.
Bu konuda daha birçok projeleri olduğunu da öğrendim.
TURİZM !
Bu konuda sadece Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a seslenmek istiyorum.
Eminim daha önce de görmüşlerdir; ancak bu kez 'kenti yöneten başkan' gözüyle Atatürk Caddesi’ndeki Hadrianus Kapısı’ndan girip Antalya Kaleiçini özellikle akşam saatlerinde bir dolaşsınlar.
Benim, Bursa Hisar Bölgesi için yıllardır yazdığım hemen her şeyi Antalya’yı yönetenler Kaleiçi'nde başarmış.
Bursa’da da aynı şeyleri ve daha fazlasını uygulamak Bursa turizmini bambaşka bir seviyeye taşır.
Böylece Bursa'yı bir yabancıya anlatırken "İstanbul'un güneyinde kalıyor" demek zorunda kalmayız. Tüm dünya Bursa'yı tanır.
EKONOMİK DURUM
Yılda 30 milyon yabancı 5 milyon yerli turistin para harcamak için geldiği Antalya, Bursa’dan ucuz.
Evet yanlış duymadınız. Bir ara Rusya-Ukrayna savaşı sırasında yükselen fiyatlar normal seviyeye dönmüş.
Mesela ev kiraları.
Miami sahillerine benzetilen, ki kesinlikle öyle. Konyaaltı’nın biraz iç kısmındaki ev kiraları ile Bursa’nın Ankara Yolu veya diğer kötü yapılaşmış yerindeki kiralar aynı seviyede.
Bunun mantıkla, ekonomi ile bir izahı yok.
Üstelik gıda sektöründe de durum aynı. Harika Akdeniz manzarası izleyerek oturduğunuz son derece şık restoran ve kafelerde bizim Nilüfer’deki apartman manzarası izleyerek oturduğunuz kafelerden daha az hesap ödüyorsunuz. Bakın Nilüfer’i geçtim.
Akşam üstü canlı müzik eşliğinde bir kafe restoranda ödediğim hesap Nilüfer’i geçtim Osmangazi’deki sıradan lokanta ile aynıydı.
Gelelim otoparklara…
Her yer ücretsiz otoparklarla dolu. Öyle yol kenarlarında ‘Resmi değnekçilik’ yapan yok.
Olması gerektiği gibi halkın ekonomisi düşünülmüş.
Ücretli otoparklar tam merkezde var. Onların da saat ve saat aşım ücretleri Bursa’nın üçte biri kadar.
Yazı başlığımdaki soruyu tam da burada sormak istiyorum.
Bakın bu konuda başka bir çarpıcı örnek vereyim.
Her iki şehirde de açık hava tiyatrosu var bahar ve yaz aylarında konserlere sahne oluyorlar.
Bu yaz olacak konser programlarına baktığımda Antalya'daki konserlerin Bursa'nın yarı fiyatına olduğunu gördüm.
Bunun açıklanabilir bir tarafı yok.
Bursalılara bu zulüm reva mı?
Dünyaca tanınan, turist sayısında rekor üstüne rekor kıran bir kentten Bursa nasıl daha pahalı olabilir ?
İşçi, emekli, öğrenci, memur, öğrenci ağırlıklı Bursa gibi bir kentte hem özel sektör hem de resmi kurumlar neden halkın cebine ellerini sonuna kadar daldırır?
Gerçekten biz Bursalılar neden bu duruma maruz bırakılıyoruz anlamak mümkün değil.
Bursa’dan Sayın Bozbey’e yine seslenmek istiyorum.
Muhalefetteyken eleştirip dava açtığı yol kenarlarından park ücreti alma uygulamasına acilen son vermelidir.
Bursa’daki yiyecek-içecek sektörü de artık soygun boyutundaki fiyat politikasından vazgeçmelidir.
Vazgeçmeyeni de halk rağbet etmeyerek yola getirmelidir.
İNSAN PROFİLİ
Antalya’nın caddelerinde gezerken, mekanlarında sohbet ederken insan profilini sürekli inceledim ve o konuda da maalesef aradaki fersah fersah farkı gördüm.
Bir tarafta göç ve yerlilerin şehir merkezini terk etmesi sonucu insan profiliyle adeta bir orta doğu şehrine dönüşen Bursa, diğer yanda şehir merkezi ve en uzak semtlerde bile eli yüzü düzgün insanların, modern giyimleriyle sokakları doldurduğu Antalya !
Şehir güzelleştikçe demek ki insan profili de güzelleşiyor.
YAŞAM STANDARTI !
Tüm bunları yazdıktan sonra zaten iki kent arasındaki yaşam standartı farkı ortaya çıkıyor.
Evet dost acı söyler… 90’lı yıllara kadar Bursa’nın her alanda gerisinde olan Antalya vizyoner, halk yanlısı bakış açısına sahip yöneticileri sayesinde Bursa’yı geçmiş durumda.
Bizim Bursa olarak da eksiğimiz bugüne kadar buydu.
Dileriz yeni dönemin yöneticileri Bursa’nın bu eksiğini giderecek vizyonda ve cesarette olurlar ve Bursalılar olarak bizler de şehrimizde hak ettiğimiz bir yaşam standartına kavuşuruz.
Başka bir deyişle futbol kulübümüz gibi şehrimizi de düştüğü üçüncü ligden kurtarıp yeniden ait olduğu ve yakıştığını Süper Lig'e, zirveye çıkarmalıyız.