Bursa ulaşımın her alanındaki geri kalmışlığını havada da yaşıyor.
Ekonominin her alanında zirvede yer alan bir şehrin ulaşım konusunda bu kadar geri olmasının baş nedeni bugüne kadar ihmal edilmiş olmasıdır.
Bugüne kadar derken Osmanlı'dan beriyi kastediyorum. İstanbul'un fethi ile birlikte Bursa ve tüm Anadolu ihmal edilmiş. Bu günümüze kadar da devam etmiş.
Bursa'nın verdiklerinin karşılığını alamadığını yıllardır vurgulamaya çalışıyorum.
Bu ihmalin de en büyük nedeni Bursa’yı Ankara’da temsil edenlerin şehrin hakkını aramamalarıdır.
Bakın “Arayamama” demiyorum.
Çünkü bu konuda en ufak bir çabalarını göremiyoruz. Bursa’nın hakkını aramıyorlar.
Bursa gibi bir şehrin havalimanı nasıl kullanılamaz?
Bursa gibi bir şehirde nasıl tren olmaz?
Bursa gibi bir şehirde nasıl hızlı tren olmaz?
Bursa gibi bir şehirde nasıl metro olmaz?
Bursa gibi bir şehirde arabalı vapur nasıl kaldırılır?
Bursa gibi şehirde şehir merkezi neden yıllardır belli yollara mahkûm edilir?
Diyebilen bir iki istisna isim dışında çıkmıyor.
Yapılan otobanlar bile Bursa için değil. İstanbul ve İzmir'i birbirine bağlamak için.
Biz de sebepleniyoruz işte !
Geçmişte Rahmetli Kemal Demirel Bursa’ya tren getirilmesi konusunda yıllarca yoğun çaba sarf etmişti.
Günümüzde de Bursa’nın sorunlarına gerektiği gibi eğilen yani Kemal Demirel’in bayrağını devralan biri var.
AKP Milletvekili Mustafa Esgin’den bahsediyorum.
Kendisi Bursa için bir şeyler yapmak için yoğun çaba sarf ediyor.
Uzmanlık alanı sağlık olmasına rağmen kentin birçok sorunu ile ilgilenmeye, gidermeye çalışıyor.
Yettiği konular var, tek başına mücadele ettiği için çözmediği sorunlar var.
Kısacası Bursa’nın meclise gönderdiği bir vekilin yapması gerekeni yapıyor.
Peki Bursa’nın meclise gönderdiği diğer 19 vekil kent için ne yapıyor?
Net söylüyorum, hiçbir şey!
Ya da şöyle söyleyeyim.
Onlar da kendilerinden öncekilerin yani meclise gidip de Bursa’ya zerre fayda sağlamayanların bayrağını devralmış durumdalar !
Görevlerini de layıkıyla yapıyorlar maşallah!
Bursa ile alakasız durumlarda hatta bazen kötü bir şekilde adlarını duyar gibi oluyoruz; ama söz konusu Bursa’nın sorunları olunca piyasada yoklar.
Tamam ülke ile ilgili konularda ses çıkarında sizi oraya gönderen Bursalıların sorunlarına da kulak tıkamayın.
İnanın her biri rahmetli Kemal Demirel ve günümüzdeki Mustafa Esgin kadar mücadele verse Bursa’nın birçok sorunu hallolurdu.
Ama yapmıyorlar, yapamıyorlar, içlerinden gelmiyor.
Çünkü Bursa’yı bizim kadar sevmiyorlar. Şehrin dertleri ile bizim gibi dertlenmiyorlar.
Hissedemiyorlar bu duyguları.
Bu söylediklerim tüm partiler için geçerlidir. Onu da ifade edeyim.
Neyse girişi yine çok uzattım. Asıl konumuza dönelim.
Bursa’nın havaalanı sorunu malum.
Yunuseli büyük uçaklar için uygun değil.
Keşke zamanında pistler uzatılabilse çevresine de uygun yapılaşma planlanabilseydi.
Ama olmadı. Bursa havaalanı olarak yapılan Yenişehir ise randımanlı kullanılamıyor.
Yenişehir için “Şehre uzak” bahanesi en başta gelenlerden.
Bu konuda Mustafa Esgin’in “Hızlı Trenle 15 dakikada ulaşılabilir” şeklinde bir demecini gördüm; ancak bunu pek uygulanabilir bulmadım. Zira “Önce Balat’a git, hızlı trene bin, sonra Yenişehir’de in” falan pek cazip değil.
O yüzden ulaşım konusunda şu an için yapacak pek bir şey yok.
Evet kargo uçuşları yapılıyor, THY veya özel şirketler Yenişehir'e zaman zaman istek üzerine seferler koyuyorlar; ancak sonrasında o seferlerin kaldırıldığını görüyoruz.
Sonrasında Bursalılara “İstanbul’dan uçun” deniyor.
Burada kabul etmek lazım hava ulaşımına Bursa’dan talep de yeterli değil.
Ancak hiç yok da değil. Bugün Bursa'dan kaba bir hesapla her gün 3-4 bin kişi hava yolunu kullanıyordur.
Özellikle yurt dışı için aynı lokasyonlara düzenli olarak yolcu bulmak pek mümkün değil.
Çünkü bu turizm potansiyeli yüksek İstanbul- Antalya gibi şehirlerde mümkün olabiliyor.
Bursa’nın bu konudaki potansiyeli yetersiz.
Hac ve umre seyahatleri için olabilir belki.
Yurt içinde de ise problemin nedeni biraz başka.
Burada sorun Bursa’nın coğrafi durumu ile de alakalı.
İstanbul’a yakın olmanın sıkıntısını yaşıyoruz da denebilir.
Evet Bursalıların en çok gidip geldiği şehir İstanbul çok yakın.
Diğer iki büyük şehir Ankara ve İzmir’de hava ulaşımı için aynı şekilde yakın kalıyor.
Bugün arabasıyla yola çıkan biri bu kentlere havayolu ile gitmeye çalışan kişiden –Havaalanı ulaşım ve bekleme süreleri nedeniyle- çok daha çabuk ulaşabiliyor.
Dolayısıyla bu üç şehrin havayolu ulaşımı Bursalılar ve o şehirlerden gelecekler için cazip değil.
Geriye güneydeki tatil bölgeleri, Karadeniz, Doğu ve Güney Doğu Anadolu kalıyor.
Tatil bölgelerine ise malum yazın talep artıyor.
Turistik ziyaret veya Bursa’da yaşayan kişilerin memleketlerine gitmeleri için de hava ulaşımı önemli.
Dolayısıyla bu konuda ısrardan vazgeçmemek gerekiyor.
Bana göre en azından Dalaman, Antalya, Adana, G. Antep, Diyarbakır, Erzurum, Sivas, Samsun, Trabzon havalimanlarına her gün olmasa bile haftanın belirli günlerinde seferler mutlaka olmalı.
Bu hem Bursalılar hem de o şehirlerde yaşayanlar için önemli.
Tabii bu arada havayolu ulaşımı alışkanlığını insanlara kazandırmak gerekiyor.
Bursa’da böyle bir alışkanlığın olmaması da talep düşüklüğüne etken.
Zamanla o konforu yaşayan insanlar bundan vazgeçmeyecekler ve talep de ister istemez artacaktır.
Evet Bursalılar olarak havayolu ulaşımı konusunda ısrara devam etmeliyiz.
Yenişehir'in "Uzaklığı" bahanesinden de vazgeçmeliyiz.
Sabiha Gökçen ya da Yeni İstanbul Havalimanı çok mu yakın !?
Her konuda zirvede yer alan Bursa gibi gelişmiş bir kentin çağın ulaşım yollarından mahrum olması kabul edilemez ve bu şehre yakışmıyor.
Bu konuda Vekil Mustafa Esgin gibi çaba gösterenlere destek olmak ve elimizden geleni yapmak durumundayız.
Bursa şehri başta ulaşım olmak üzere her alanında hak ettiği hizmeti almalıdır.
Bunun için de kent olarak ısrarcı ve kararlı olmak gerekiyor.