Sayın Cumhurbaşkanı'm...

Tarık ÇAPÇI
Tarık ÇAPÇI

tarikcapci1963

Sayın Cumhurbaşkanı'm...
20-01-2023

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan  ertelediği Bursa gezisini 6 ay sonra bugün gerçekleştiriyor. Ben de temmuz ayında kaleme aldığım yazımı güncelleyerek tekrar kendisine seslenmek istiyorum… 

Dilerim Bursa'yı gerçekten seven yakın çevresinden birileri okur da bu yazılanları kendisine ulaştırır.

Evet hiç lafı uzatmadan Bursalıların, Cumhurbaşkanı'ndan istek ve beklentilerine geçmek istiyorum. 

Sayın Cumhurbaşkanı’m… 

BURSA’YI, BURSA’YI GERÇEKTEN SEVENLER TEMSİL ETMELİ 

Öncelikle bizler Bursalıların beklentilerinin ve taleplerinin sizlere yeterince aktarılmadığını düşünüyoruz. Bursa’yı, Ankara’da temsil eden isimlerin ‘Ki bunu parti ayırt etmeden’ söylüyorum, bir iki istisna hariç şehrin sorunları ile ilgilenmediklerini o problemler için yeterince değil hemen hiç çalışmadıklarını görüyoruz.  

O yüzden zaten geçenlerde olduğu gibi Bursalı vatandaşlar önünüzü keserek dertlerini anlatmak zorunda kalıyorlar. 

Bu sıkıntıdan kurtulmak için bundan sonraki dönemde Bursa’yı gerçekten seven, önemseyen, Bursa’nın sorunları ile gerçekten dertlenen ve çözüm için çalışacak kişileri mecliste görmek istiyoruz.  

Bursalıların öncelikli isteği budur.  

Çünkü derdimiz anlatılamıyor ki derman bulalım. 

Evet Bursa'da çok önemli eksikler ve sizden beklentiler de var.  

Bu eksiklikler ve sorunlar Türkiye'nin en çok vergi veren üçüncü, en çok ihracat yapan ikinci şehri olan Bursa'nın sorunlarıdır.  

Nüfus, ticaret, sanayi, tarım, hayvancılık, turizm, endüstri, teknoloji, spor, sanat, tarih, doğa kısacası her alanda Türkiye'de ilk sıralarda yer alan bir kentteki birazdan bahsedeceğim eksikler, şaşırtıcıdır ve "Bursa'da bunlar nasıl olmaz?" dedirtmektedir. 

Ben bu kez "Bu şunu yaptı, bu şunu yaptı" diyerek geçmişe değil ileriye yönelik olarak Bursalıların beklentilerini size anlatmak istiyorum.  

TRAFİK 

Bursa'nın en büyük sorunlarından biri trafiktir ve o sorun gittikçe büyümektedir.

Yaklaşık1 milyon aracın olduğu şehirde trafik yoğunluğu yapılan ölçümlerle standartların çok üzerinde olarak tespit edilmiş durumda. 

Merkez nüfusu 3 milyona yaklaşan kentte adeta 10-15 milyonluk bir kentin trafik yoğunluğunu yaşıyoruz. 

Bunun başlıca nedenleri ise dar ve yükü kaldırmayan alternatifsiz yollar, yine o yollar daraltılarak yapılmış olan BursaRay hatları, çevre yollarının yetersizliği ve kritik noktalardaki köprülü kavşak ihtiyaçlarıdır 

Bursa şehri bu nüfus artışı ile devam ederse çok değil 5-10 yıl sonra trafiği kördüğüm haline gelmiş bir kent haline gelecek. Şu an bile ana yolda bir kamyon arıza yapsa şehrin bütün yolları kilitleniyor. 

Bu yüzden bu sorunların çözümü Bursa'da ek kaynaklarla desteklenmiş projelerin hayata geçirilmesi ile mümkündür.

KENTSEL DÖNÜŞÜM 

Çarpık ve plansız semtler ve çirkin binalar Bursa'nın kanayan yaralarından birisidir. 

Doğa harikası yeşil şehir son 70-80 yılda betona boğuldu ve çirkinleşti. Meşhur "Yeşil Bursa" artık "Beton Bursa haline geldi.

Bunu düzeltmek için belediye başkanlarının çabaları var; ancak sonuç olarak bu bir ekonomi  ve bürokrasi işi olduğundan güçleri oranında bunu hayata geçirebiliyorlar. Doğru uygulamalarının yanında yanlışlar da var. 

Mesela Osmangazi ve Yıldırım çarpık semtler ve çirkin binalarla doluyken kentsel dönüşüm sırf rant için 20-30 yıllık binaların olduğu Nilüfer'de yapılmaya çalışılıyor. Bazı yerler de yapıldı da. Oysa bu konuda ağırlık tamamen Osmangazi ve Yıldırım'a verilmeli. Şehrin merkezini oluşturan ve 2 milyon insanın yaşadığı bu ilçelerin yenilenmesi hem deprem riski hem de kent estetiği açsından çok önemli.  

Bu konuda başta Büyükşehir olmak üzere, Osmangazi ve Yıldırım belediye başkanlarının büyük çaba gösterdiklerini söylemek istiyorum. 

Özellikle Başkan Aktaş'ın, İstanbul Yolu dönüşümü şehrin çehresini değiştirecek nitelikte; ancak desteklenerek hızlanması gerekiyor. Aktaş’ın 1050 Konutlar’daki sorunu çözerek dönüşüme başlaması önemli bir başarıydı. Bu çalışmaların çarpık ve plansız yapılaşmış tüm semtlere yayılması şart. Garajaltı, Çarşamba, Demirkapı bunların başlıca gelenleri. 

Yıldırım ise ise başlı başına bir yazı konusu. 

Bursa'nın bu merkez ilçesi adeta 700 bin kişilik köy durumunda. 

Şehirleşme, eğitim, sağlık, ticaret, sanat, spor, sosyal hayat her alanda adeta 50 yıl geride kalmış durumda.  Yine de imkanlar dahilinde bölüm bölüm geri dönüşüm yapılmaya çalışılıyor.  

DOĞANBEY TOKİ 

Kentsel dönüşüm demişken Doğanbey Toki’leri görmüşsünüzdür. Kentin kalbine adeta bıçak saplanmış durumda. Siz İstanbul'daki tarihi yarımadanın silüetini bozuyor diye Zeytinburnu'ndaki gökdelenlerin bile tıraşlanmasını istemiştiniz. O yüzden tarihi şehirler konusundaki hassasiyetinizi biliyoruz.  

Doğanbey Projesi ise Bursa'nın tarihi bölgesi için berbat bir uygulama.

Şehir plancılığı ve mimari alanında tez olabilecek türden bir proje adeta. 

Üniversitelerde "Bir şehre ne yapılmaması lazım?" şeklinde bir soru sorulsa Doğanbey'in sadece bir fotoğrafı bile yeterli olur. 

Mimar Sinan'ın "Dokusu bozulur" diye tek bir eser bile yapmadığı Bursa'ya böyle bir yanlış yapıldı.  

O yanlışı yapan görevden ayrıldı; ancak  marifeti ! şehrin ortasında öylece kaldı. 

Bu yanlışın düzeltilmesini de sadece Bursalılar değil, Bursa'yı seven, bu kente gelen, tarihe birazcık saygısı olan herkes istiyor. 

Orası ile ilgili de kesin ve gereken talimatı vermenizi bekliyoruz. 

DOĞANBEYLİLER BİR DAHA MAĞDURİYET YAŞAMAMALI 

Ancak oradaki daire sahipleri özellikle yapım ve teslim aşamasında çok sıkıntılar çektiler. 

Birçok mağduriyetler yaşadılar. Kalp krizi geçirenler, intihar edenler oldu.  

Onlar bir kez daha en ufak bir şekilde mağduriyet yaşamadan bu sorun çözülmelidir. 

Maliyet konusuna hiç girmiyorum. Bursa gibi tarihi önemi olan bir kadim payitahtın bu sorundan kurtulabilmesi için devletin, maddiyatı bahane edeceğini sanmıyorum, ihtimal de vermiyorum.  

Oradan çıkacak maliyet Bursa ve Bursalılardan önemli değil sonuçta. 

METRO  

İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerde yüzlerce kilometre metro hattı varken Bursa'da 1 kilometreyi geçtim, 1 metre bile metro hattı yok.  

Bursa'da planlanan metro projeleri var; ama bunu belediyenin bu ödeneklerle yapması imkânsız olduğundan sadece kâğıt üzerine kalıyor. 

Nüfusu 4 milyona yaklaşan, ekonomisi böyle denli güçlü bir şehirde hala metro hattı olmaması çok büyük bir eksikliktir. 

İlaveten mevcut Bursaray hatlarının yer altına alınması için de artık çalışmalara başlanması gerektiğinin Bursa kamuoyunun isteği olduğunu bilmelisiniz. 

TREN VE HIZLI TREN 

Demiryollarından devam edelim… 

Bursa'da hızlı tren yok. Gerçi normali de yok ! 

Bugüne kadar neden yapılmadı, kimse cevabını bulamıyor. Aslında cevap belli, ihmal.

Sizin döneminizde bu ihmale son verildi ve çalışmalar başladı. Ancak çok ağır ilerliyor. 

2012 yılında YHT yapılacak dendi, Balat'ta temel atıldı ve "2016'da Bursalılar Hızlı Trene binecek" sözü verildi; ancak yok güzergâh değişikliği, yok ödenek bitmesi ile şu an itibariyle bile açılışı 7 yıl gecikti. Yetkililer bitiş tarihi olarak 2024 yılı sonunu işaret ediyorlar.  

İnsallah bir rötar daha yaşamayız diyelim.

Bu arada proje de enteresan ! Bursalılar İstanbul'a gitmek için hızlı trene bindiklerinde önce Bilecik tarafına, oradan İstanbul'a gidecekler 

! Karadan ve denizden 1,5 saatte gittiğimiz İstanbul'a hızlı trenle 2,5 saatte gideceğimiz söyleniyor.

Aynı şey İstanbul’dan Bursa’ya gelecekler için de geçerli haliyle. 

İki eski başkent Bursa ile İstanbul trenle birbirine bağlanacaksa bu Osmangazi Köprüsü üzerinden olmalıydı.  

Eğer bu teknik açıdan mümkünse bu yönde bir projenin de hayata geçmesini bekliyoruz .

Ya da tren için bir köprü daha yapılabilir. Zaten siz Osmangazi Köprüsüne ray ilave edilmesi konuşulduğunda “Gerekirse bir köprü daha yaparız” demiştiniz. 

KAPANAN, YAPIMI SÜREN VE BAŞLAMAYAN HASTANELER 

En önemli konu olan sağlığa baktığımızda ise sağlık alanındaki icraatlarınızı takdir eden biriyim.  

Özellikle 5 yıldızlı otel kıvamında olan şehir hastaneleri bana göre çok önemli ve gerekli projeler. 

Ancak o hastaneleri yaparken diğer hastanelerin faaliyetlerine son verilmesini çok yanlış buluyorum.

Zira anlamı kalmıyor. İleri ülkelerdeki kişi başına düşen yatak sayısında yeni hastaneler yaparken eskileri kapatarak ulaşamayız. 

Bursa tüm Güney Marmara'dan hatta İstanbul’dan dahi hastaların geldiği bir şehir. Hal böyleyken kapatılan Muradiye Devlet Hastanesi'nin en kısa sürede yeniden açılması, inşası süren Ali Osman Sönmez Hastanesi'nin en kısa zamanda açılmasını bekliyoruz.  

Yalnız şu an faal durumdaki Çekirge Devlet Hastanesi’nin de oraya taşınacağını bilgisi var. Umarım yine mevcut hastanenin kapatılması gibi bir yanlış yapılmaz. Zira yukarıda söylediğim gibi o takdirde yeni yapılan hastanenin anlamı kalmıyor. İlaveten Samanlı'ya yapılacağı ifade edilen 1200 yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanesinin de bir an önce hayata geçmesi önemli. Son olarak "Depreme dayanıksız" gerekçesi ile yıkılan Zübeyde Hanım Doğum Evi de yeniden aynı yerine inşa edilmesi dileğimizdir.

HAVALİMANI 

Bursa gibi bir şehirdeki en büyük eksiklerden biri de havalimanı.  

Yenişehir'deki havaalanı bir türlü rantabl hale getirilemiyor. 

Havayolu şirketleri geliyor, uçuşlar başlıyor ancak bir süre sonra ne oluyorsa ! o hatlar iptal ediliyor. 

Bursalılar uçak seyahatleri için Sabiha Gökçen ve Yeni İstanbul Havalimanı'na gitmek zorunda kalıyor.  

Aynı şekilde Bursa'ya gelecek olanlar da bu havalimanlarından Bursa'ya ulaşabiliyor. 

Bu da Bursa'yı ticari, ekonomik ve turizm yönünden son derece olumsuz etkiliyor. 

Özellikle Avrupalı, Uzakdoğulu ve Amerikalı turistlerin gidecekleri şehirlerde ilk baktıkları husus o şehrin havalimanına sahip olup olmadığıdır. 

Bursalıların bu konuda sizden beklentisi Yenişehir Havaalanı'nın yurt içi ve yurt dışı hatlarıyla tam bir havalimanı özelliğine ve işlerliliğine kavuşturulmasıdır.  

DENİZ ULAŞIMI 

Bursa ve İstanbul arasında deniz ulaşımı deniz otobüsleri ve arabalı vapurlarla sağlanıyordu. Deniz otobüslerinde problem yok, onlar seferlerine hava şartları izin verdikçe devam ediyor; ancak İDO’nun işlettiği arabalı vapur seferleri bir süre önce bakım maliyetleri gerekçesi ile sona erdirildi. Bu iki şehir arasında gidip gelen herkesi olumsuz etkiledi. Yani sadece Bursa değil İstanbul içinde önemli bir sıkıntı oluştu. Gemiler şu an Bursa İstanbul arasında Bursa’da üretilen araçları taşıyor. Tekrar eskisi gibi çalışması her iki şehir arasında yolculuk edenler açısından önemli.

ULUDAĞ  

Uludağ’daki yetki karmaşası, beraberinde getirdiği bürokrasi yıllardır Bursalıları bıktırmıştı. 

Yetkinin tek bir merkezde toplanması doğru olandır. Ancak o merkez Uludağ’ın rant için talan edilmesine engel olması gereken bir merkez olmalıdır. Uludağ 1961’den beri mili park statüsü sayesinde korunabilmiştir. O statünü adeta koruyucu bir kalkan gibiydi. Ve o kalkan meclisin son aldığı kararla kaldırıldı. Biz o yasanın iptalini istiyoruz. İptal olmuyorsa da yeni yetki sahibi Alan Başkanlığı'nın Talan Başkanlığı gibi hareket etmesine izin verilmemelidir. Trabzon Uzungöl  başta olmak üzere birçok doğa harikasına rant için neler yapıldığını gördük. Aynı kaderi Uludağ yaşamamalı. Su kaynakları, binlerce çeşit endemik bitki, yüzlerce hayvan türü ve yeşilin 400 tonu, gölleri ile bir tabiat harikası Uludağ’a birilerinin rantına kurban edilmemelidir. Yüce ALLAH’ın ülkemize ve Bursa’mıza bir lütfu olan Uludağ’a dokunulmaması ülke, Bursa en önemlisi insanlık adına gerekendir. Bu yüzden Alan Başkanlığına imar izni verilmemelidir. Uludağ kesinlikle betonlaştırılmamalıdır. Geri dönüşü olmayan bir doğa katliamına izin vermemenizi istiyoruz. 

HANLAR BÖLGESİ VE HİSAR 

Bursa tarihi kimliği ile biliniyor ama o tarihi kimliğe yakışır bir şekilde dünyada tanınmıyor. Kente gelen yabancı turist sayısından da bu belli oluyor. İşte o tarihi ortaya çıkarmak, Osmanlı payitahtının yönetim alanlarını, ilk yerleşimlerini, çarşılarını  kentlinin ve turistlerin görebileceği bir duruma getirmek  adına Hanlar Bölgesi’nde mevcut Başkan Alınur Aktaş'ın başlattığı  bakanlığın da desteğiyle önemli bir proje hayata geçiyor. Ancak o kadar bir alanda sınırlı kalmamalı. Zira yetersiz kalır. Proje Tahtakale-Pınarbaşı-Tophane- Muradiye, kısacası tüm Hisar bölgesini kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmalı. O bölge Avrupa’daki OldTown örneklerinde olduğu gibi tarihi bir adaya dönüştürülmeli. Tamamen yayalaştırılmış ve yeni binalardan arındırılmış, konaklama tesisleri, hediyelik eşyacılar, kafe ve restoranları ile sosyal donatı alanları zenginleştirilmiş  bir Hisar Bölgesi turist akınına uğrayacaktır. Ülkeye de büyük değer katacaktır. 

KAPLICA BÖLGESİ TABAKHANELER 

Döneminizde Bursa’nın önemli bir sorunu olan Tabakhaneler kaldırıldı. 

Altı kaplıca suları ile dolu olan bu yaklaşık 150 dönümlük alana büyük bir termal tesis yapılacağı söylenmişti. Bu yönde çalışmalar da yapıldı; ancak yatırımcı bulunamadı. Şimdi ise o bölge ile ilgili proje değişti ve yaklaşık 5/4’lük kısmı Toki’ye konut yapımı için tahsis edildi. Bu karardan acilen dönmek gerekiyor. Toki konut yapacaksa hemen yan tarafından itibaren başlayan ve binlerce dönüme yayılmış çarpık semtler var. Oralara dönüşüm yapsın. Ülke ve Bursa turizmi için çok değerli olan bir alana konut yapmak çok büyük bir yanlış olur. Eminim ki devlet desteği ile orası için bir yatırımcı bulunabilir ve olması gerektiği gibi Termal bir tesis haline getirilebilir. Altı sıcak su kaynakları ile dolu olan bir yere toplu konutlar değil, termal tesisler yapılmalıdır. 

BURSASPOR 

Finali Bursaspor'la yapmak istiyorum... 

Malum kentin gözbebeği, zor günler de değil artık zor yıllar geçiriyor. 

Şampiyon Bursaspor, kulübe müdahale eden ve sizin görevden aldığınız eski belediye başkanının, bazı iş bilmez başkan ve yöneticilerin ve bazı menfaat peşindeki başkan ve yöneticilerin ilaveten menajerlerin ve profesyonellerin marifetiyle ikinci lige kadar düştü.  

Bu durumun cezasını ise yukarıda saydığımız kişiler değil 3,5 milyon Bursalı çekiyor. 

Günahları işleyenler rahatça gezerken, suçsuz milyonlarca insan kahır çekiyor anlayacağınız. 

Kulübün 1 Milyar 200 milyon lira civarında borcu var ve bu borç yüzünden transfer yasağı var.  

Yönetici alacakları ve eski hoca ve futbolcu alacakları borcun hemen hemen yarısını oluşturtuyor. 

Diğer yarısını ise vergi ,SGK, kira borçları ve banka kredileri... 

Bursalılar sizden bu ikinci kısım için kolaylık sağlanmasını bekliyor.  

Bursaspor'dan 5-6 kat fazla borcu olan İstanbul'un üç kulübü transfer yasağı bile almıyor.  

Borçları Ankara'daki abileri ! tarafından siliniyor -Bu Beşiktaş Başkanının  bizzat ifadesidir- 

Bu durumda da şampiyonluk yaşamış bir kulübün taraftarları olan Bursasporlular da o kulüplere verilen desteği kendi kulüpleri için de doğal olarak görmek istiyorlar.   

Sizden bir diğer beklenti de stadyumun tam anlamıyla bitirilmesi ve sponsorluk konusundadır.

Bursa'da dünya çapında bir proje olan yerli otomobil Togg'u hayata geçiriyorsunuz.  

Bu durumda Togg'un, doğduğu şehrin kulübü Bursaspor'a stat ismi sponsoru olması konusunda desteğinizi de Bursasporlular istiyor. 

Böyle bir jest Bursalıları çok mutlu edecektir. 

Son olarak Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri'nin, Bursaspor'a devri konusu da Bursaspor'un bu sıkıntılardan kurtulması yolundaki olan reçetelerden birisidir 

O konuda da Bursaspor Kulübün bir çalışması var. Sizlerin de desteği olduğunu öğrendim. En kısa zamanda neticelenmesi dileğimizdir. 

Evet Sayın Cumhurbaşkanı'm... 

Bursa'nın sorunları gördüğünüz gibi oldukça fazla.  Dahası da var da, Bursalı bir vatandaş ve gazeteci olarak dilim döndüğünce bu sorun ve eksiklerin en önemlilerini sizlere ifade etmek istedim. 

Bursalıların bu beklentilerini dikkate alıp gereken talimatları vereceğinizi ümit ediyorum.  

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Gökmen Çayır 2 yıl önce
Harika yorumların için tsk
Kadir Faruk 2 yıl önce
Tebrik ediyorum sizi umarım CB mız okur yazdıklarınızı tespitlerinizin hepsi doğru 45 yıldır bursada yaşayan biri olarak teşekkürler