Yerel Seçimler milletin verdiği son derece net mesajla sonuçlandı.
Yıllardır söylerim bir iktidarın öncelikli vazifesi ekonomiyi doğru yönetmek yani halkın refahını sağlamaktır.
Bunu yapamayıp da farklı gündemlerle insanları bir yere kadar oyalarsın.
Bir noktadan sonra halk sana “Dur” der, dedi de.
Boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur diye boşuna denmemiş.
Kamudaki israftan ve lüksten vazgeçmeyenlerin, farklı kesimlerin maaşlarına yüksek zamlar yapıp emeklilere gelince 10 bin lira yani "Açlık sınırı altında yaşayın" demesi bardağı taşırdı.
Mazlumun ahı indirir şahı misali !
İnsanları savaş halindeki ülkelerde bile olmayan hayat pahalılığında yaşamaya zorlayamazsın.
Etin kilosunun 600 lira olduğu, kiraların 15-20 bin liradan başladığı yerde insanlara "Alın size10 bin lira ile geçinin" diyemezsin.
Dersen de böyle olur !
Ak Partinin Türkiye genelinde kaybetmesinin birinci etkeni ekonomi dedik; ancak tabii ki az veya çok etki eden başka konular da var.
Özellikle Bursa, İstanbul, Ankara gibi şehirlerde yanlış aday tercihleri de seçim sonucunu etkiledi.
Sevilmeyen, kibirli, silik ve şaibeli adaylardi bunlar.
Gittikçe büyüyen mülteci ve güvenlik sorunu da önemli Türkiye genelinde Ak Partinin yenilgisinde etmenlerdendi.
GELELİM BURSA’YA
Ak Parti’nin en önemli kalelerinden olarak görülen Bursa’yı da kaybetti.
Bu kaybın nedenlerine değinecek olursak.
Tabii ki ekonomi ve emeklilere yapılanlar Bursa’da da etkendi.
Ancak yıllardır iktidar partisine büyük destek verip karşılığında hakkı olan yatırımları alamamak üvey evlat muamelesi görmek Bursalıları kızdırıyordu.
Ak Parti yıllardır ektiğini biçti Bursa'da !
Bursa’nın “Çantada keklik” olarak görülüyordu.
Bursa'nın haklarını savunamayan vekiller ve Heykel'de bıraksan birine sormadan Setbaşını bulamayacak ithal adaylar da Bursalılarin tepkisini çekiyordu.
Bunun yanı sıra yanlış projeler, iptal edilen ya da aylarca değil yıllarca geciken projeler birçok mağduriyete neden oldu kentte.
Bu hem Büyükşehirde hem de Osmangazi'de önemli boyuttaydı.
İlaveten Bursa’da, Ak Parti adına yanlış aday tercihi vardı.
Alinur Aktaş kendi teşkilatında dahi çok inanılan bir isim değildi.
Seçmen açısından bakacak olursak da aynı durum geçerliydi.
Son dönemde, deprem bölgesi desteği, altyapı, kentsel dönüşümler ve Hanlar Bölgesi gibi ses getiren işlere imza atsa da çözemediği trafik sorunu karşısında hep durdu.
Seçmene “Yedi senedir Acemler Kavşağını bile çözemeyen biri vaadindeki ulaşım projelerini nasıl yapacak ki?” dedirtti.
Ayrıca Aktaş’ın tepkilere rağmen “Ben yaptım oldu” mantığı ile Sıcaksu Bölgesini termal tesisler yapılması gerekirken Toki konutlarına açması, 3500 kişilik Atatürk Spor Salonunu yıkıp yerine akıl ve mantık dışı bir şekilde daha küçük salon yapmaya çalışması kendi adına büyük eksilerdi.
BURSASPOR VE ALİNUR AKTAŞ
Tüm bunları kenara bırakırsak Alinur Aktaş’a en büyük tepki Bursaspor Taraftarlarından geldi.
Bakın son iki aydır Bursasporlu olup Ak Parti’ye oy veren kime sorsam Bursaspor’a gereken şekilde destek vermemesi nedeniyle Alinur Aktaş’a oy vermeyeceğini ifade ediyordu. Ki bunlar çok ama çok koyu Ak Partililerdi.
O yüzden sonuç benim adıma sürpriz olmadı.
Hatta bu durumu Aktaş’ın çalışma arkadaşlarına söyleyip “Bursaspor yüzünden kaybedeceksiniz” demiştim.
Peki ne yapmıştı Alinur Aktaş Bursaspor’a?
Göreve gelir gelmez Bursaspor’un işlettiği ve önemli gelir elde ettiği katlı otoparkı kulübün elinden aldı.
-Recep Altepe gibi yönetime müdahale ederek Bursaspor’u küme düşüren Ali Ay’ın ikinci kez seçilmesinde etkin rol oynadı.
-Kendisine bizzat benim de defalarca yaptığım kulübe daha fazla destek olması çağrılarına ısrarla kulak tıkadı.
-Toplamda kulübün elinden aldığı otoparkın bir yıllık geliri kadar ancak destek verip “Bursaspor’a destek oluyorum” dedi.
-Otoparkın karşılığında kulübe tahsis edeceğini söylediği döküm sahasını da vermedi.
-Bursaspor'un şampiyonluğu ile ilgili yaptığı çok yanlış'Trabzonspor' vurgulu konuşma da akıllarda kaldı.
-Ömer Furkan Banaz Yönetimini bizzat oluşturdu; ama o yönetime de gereken oranda mali destek vermedi.
-Bursaspor'un küme düşmeme mücadelesi verdi maça gitmek yerine folklor gösterisine gitti.
-Seçim vaatleri arasında Go-Kart'a dahi yer ayırırken Bursaspor'u es geçti.
-Bursaspor Taraftarı ve Camiası ile sürekli bir sürtüşme içindeydi.
-Daha kötüsü şehrin en büyük markası Bursaspor’u ve yüzbinlerce taraftarını önemsiz görüp hafife aldı. “Hangi Camia? Bursaspor’un meraklısı değiliz, Bana Bursaspor için gelmeyin” gibi sözlerle yeşil beyazlı taraftarların bam teline bastı.
Sonuç olarak göreve geldiğinde Süper Lig’de olan Bursaspor 3. Lig’e düştü.
Bursasporlu taraftarlar da en başta içlerindeki AK Partililer olmak üzere aileleriyle birlikte kendisine oy vermeyerek cezayı kestiler.
Bu ceza aslında mesaj, hem ona hem de tüm siyasilereydi.
Bursalılar, Bursasporlular net olarak...
“Bursa artık çantada keklik falan değil. Bizi yok sayanı yok sayarız”
Bursa bu ülkenin üvey değil öz evladıdır. Bursaspor da bu şehrin en büyük markasıdır.
"Ya gereken desteği verirsiniz ya da gidersiniz” dediler.
Bu mesajı alabilen kazanır, alamayan bavulunu toplar.
Zira Bursa, Bursasporlularındır.
Evet seçim sonuçları Ülke ve Bursa için hayırlısı olsun.
Şimdi artık top Mustafa Bozbey'de…
Bursalılar pası verdi. Golleri atmak da O’na kaldı.
Bursa ve Bursaspor adına ne gerekiyorsa yapmalı.
Bursa'yı da Bursaspor'u da gülümsetmeli.
Takipteyiz.
Başarılar diliyorum.
cemil güllü T 8 ay önce
Texasliyiz 9 ay önce
MUSTAFA BOZBEY PAS VERDİK GOL ATMASINI BEKLİYORUZ SAYGILAR