Bursaspor’da eski başkanlar alacaklarını silerken gözler Ali Ay’a çevrilmiş durumda.
Bursaspor’da idari ve ekonomik anlamda olumlu şeyler olmaya başladı.
Bu günlerin kurtuluşun başlangıcını olduğunu ümit ediyorum.
Puan silme cezasının bertaraf edilmesi, lisans probleminin çözülmesi, CAS’taki iki dönemlik transfer yasağının kalması halinde transfer tahtasının açılma durumu, eski başkanların borçlarını silmesi, hükümetin vergi ve SGK borçları için yeni yapılandırma çalışmaları, Benzinlik arazisinin satışı ile kulübün banka borçlarının önemli bir bölümünden kurtulacak olması.
Bunlar önemli ve kulübün bitkisel hayattan çıkmasını sağlayacak gelişmeler.
Evet ben de benzinliği elden çıkarmak zorunda kalmamızdan dolayı üzgünüm; ancak içinde bulunduğumuz şartlarda yapacak bir şey yok.
Takım amatöre düştükten sonra benzin istasyonunu geçtim petrol kuyumuz olsa anlamı yok.
O yüzden kurtuluş için moda tabirle tüm tuşlara basmak zorundayız.
Bu anlamda yönetimin bu kararını desteklediğimi ifade etmek istiyorum.
Yazımın ana konusuna dönecek olursam.
Malum Bursaspor’un 1 milyar lirayı aşan borcunun 350 milyona yakın bir kısmı eski başkan ve yönetici alacaklarını kapsıyor.
Ömer Furkan Banaz yönetimi de bu borçlardan kurtulmak için kendileriyle görüşmelerini sürdürüyor. Bugüne kadar birçok yönetici az veya çok alacağından vazgeçti.
Önceki dönem yönetim kurulu üyesi Emin Adanur ve son olarak eski başkan Mesut Mestan da fedakârlık ederek bu konuda üzerlerine düşen görevi yerlerine getirdiler. Bursaspor’un içinde bulunduğu durumla ilgili sorumluklarını kabul edip alacaklarından vazgeçmeleri önemliydi ve bunu yaptılar.
Bu paraları verdiler veya vermediler tartışmalarına girmeyeceğim. Sonuç olarak kulübün borç hanesinde bu rakamlar yazıyordu.
Tabii ki bu gelişmelere sonrası gözler eski başkan Ali Ay’a çevrildi.
Zira en büyük alacaklı O. Kendisi ile 1 yıl kadar önce işyerinde yaptığım görüşmede yanlış hatırlamıyorsam 14 milyon kadar döviz 4-5 milyon Lira kadar da Türk Lirası alacağı olduğunu ifade etmişti.
Yani 300 milyon lira civarı bir rakamdan bahsediyoruz.
Hatta başkanlığı bıraktıktan sonra bile kulübe ait ve kendi kefareti olan banka borcuna yüklü miktarda ödeme yaptığını da söylemişti.
Eski Başkan Ali Ay’ın maddi fedakarlıkları tartışılmaz; ancak futbol yönetimini bilmemesi ve çevresinde de bilen kişilerin olmaması büyük bir sportif başarısızlık yaşattı. Üstüne çevresindeki bazı kötü niyetli kişilerin de olması kulübü hem ekonomik hem de sportif olarak uçuruma yuvarlandı.
Görev süresi boyunca kendisini yazılarımda ve programlarımda çok ağır eleştirmiştim.
İnsan olarak kendisini çok sevmeme rağmen kalemimi adeta kılıç gibi kullanmıştım.
Bir araya geldiğimizde de hatalarını söyleyip özellikle çevresi ile ilgili eleştirilerimi yüzüne karşı da ifade etmiştim.
Evet icraatlarına kızsam da, eleştirsem de hala kendisinin dürüstlüğünden ve Bursasporluluğundan şüphem yok.
İfade ettiğim gibi çevresindeki bazı kişiler için bunları söyleyemem ama Ali Ay ile ilgili görüşüm böyle.
Özellikle dürüstlüğünden şüphe duymadığım Ali Başkan’ın dövizin yükselmesi ile kulüpten olan alacağının da artmasını içine sineceğini düşünmüyorum.
O yüzden mevcut durumun en büyük sorumlularından olarak üzerine düşen fedakarlığı yapması için kendisine çağrı yapmak istiyorum.
Evet rakam büyük, bizlerin rüyamızda bile göremeyeceği bir miktar.
“Bekara karı boşamak kolay” da denebilir. Ancak sonuç olarak kulübün Süper Lig’e düştükten sonra uğradığı maddi-manevi zarar Ali Başkanın alacağının 20-30 katıdır.
Bu nedenle Ali Ay yapabilirse tüm alacağını, bu kadarını yapmıyorsa da en azından yarısından feragat etmesini ben ve tüm Bursasporlular olarak bekliyoruz.
Aslında tüm şehir bekliyor. Zira kulübe gün geçtikçe azalan maddi desteğin baş nedeni eski başkanların alacakları.
Destek istenen kişiler "Para vereyim de eski başkanların alacaklarına mı gitsin" diyerek haklı eleştirilerde bulunuyorlar.
İste bu yüzden kulübün önünü açmak ve şehri bu psikolojiden kurtarmak gerekiyor.
Evet Ali Başkan…
Kulübün içinde bulunduğu duruma ne kadar üzüldüğünü bizzat biliyorum.
Ancak senin konumundaki kişiler üzülmek yetmiyor, sorumluk alıp fedakarlık etmek de gerekiyor.
Sportif alanın düzelmesi için kulübün madden rahatlaması şart.
Bu konuda da sana bu fedakârlık düşüyor.
Hatalarını bir nebze de olsa telafi etmek için bu gerekeni yapacağını ümit ediyorum.