Öncelikle bir anda gündeme düşen Bursaspor'a talip olan şirket konusu nasıl ortaya çıktı onu aktarmak istiyorum.
Geçtiğimiz akşam üç farklı yerden Bursaspor'a büyük bir şirketin talip olduğu bilgisi aldım.
Üstelik bilgi verenlerden biri isim vermese de bazı önemli detayları ayrıntılarıyla iletiyordu.
Ki kendisinden daha önce doğru bilgiler de almıştım.
Verdiği ipuçları İngiltere merkezli 'Sport Republic şirketini işaret ediyordu.
Ancak detayları bilen o kişi ısrarlarıma rağmen bunu teyit etmedi. "Söz verdiğini Başkan Sinan Bür'ün toplantı düzenleyerek açıklayacağını" iletti.
Aramızda bu konuşmalar geçerken tam o anda kulüpten Başkan Sinan Bür ve Erkan Öncel'in basın toplantısı düzenleyeceği mesajı gelince aldığım bilgi bu gelişme ile örtüştü ve bende sosyal medya hesabımdan dile getirdim.
Başka bir tecrübeli gazeteci de aynı konuda paylaşım yapmış bu arada.
Doğal olarak da çok ses getirdi ve gündem oldu.
Ancak Başkan Sinan Bür dünkü basın toplantısında kendilerine böyle bir teklif ulaşmadığını dile getirdi.
Bu durumda ben de haber kaynağıma ulaştım. Ancak ısrarla doğru bilgi verdiğini yine detayları ile anlatarak yineledi.
Teyit etmediği ancak işaret ettiği
Sport Republic, Göztepe'nin %70'inin sahibi şu an.
Buna ilaveten Türkiye 2.Ligi'nden bir kulüp daha almayı düşünürlerken Bursaspor'a yöneliyorlar.
Bu bilgiyi dünkü toplantı sonrası beni arayarak veren başkalarının da olduğunu ifade edeyim.
Bekleyip görecegiz.
Sinan Bür özetle "Şartlar uyarsa olabilir" dedi.
Camiada hak eden herkesi eleştiren ben özeleştiriden kaçınacak değilim.
Bazı şeyleri emin de olsak biraz daha olgunlaşmadan duyurmamak gerekiyor demek ki.
Zira herkes beklentiye giriyor.
En ufak bir umut ışığına sarılmak istiyor camia.
Gayet de haklılar.
Bizde uzun zamandır sürekli üzülen Bursasporlulara umut olabilecek haberler vermek istiyoruz. O yüzden de aceleci davranabiliyoruz.
Önceki aylarda duyurduğum güçlü oluşum bundan farklı ama.
Zira bizzat kendileri "Çalışmalarımızı duyurabilirsin" demişlerdi.
Neyse sonuç olarak camia bizleri tanıyor ve niyetimizi de biliyor.
Kulübün bu şekilde şirketleşmesi konusundaki görüşüme gelince...
Başka çaremiz var mı?
Varsa bence de onu yapalım.
Beş senedir destek istemediğimiz kesim, kurum, kişi kalmadı.
Hem de defalarca ne diller döktük.
Eski efsane başkanlara da öyle.
Hepsi ölü taklidi yaptılar.
Bana göre efsanelikleri falan da kalmadı hiçbirinin o ayrı mesele.
Sonuç olarak bu vurdumduymazlıklarla
Bursaspor'un geldiği nokta ortada.
Sinan Bür yönetimi iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor; ancak yaraya çare değil pansuman bile olamayacak şeyler bunlar.
BENZİNLİK GASP EDİLİYOR GASP !
Daha kötüsü kulübün 250-300 milyon değerindeki benzinliği icra yoluyla 70 milyona adeta gasp ediliyor; ama ona bile engel olunamıyor.
Buna mutlaka ama mutlaka engel olmalıyız.
Diğer yandan Bursaspor'a geçmişte ve hâlâ zarar veren kişiler Özlüce'de fink atıp baş köşelerde başkanlar tarafından ağırlanıp medya önünde teşekkürler alıyorlar.
Ayhan Barışıcı'dan bahsediyorum. Kendisine neyin teşekkürü edildi anlamadım !
Bursaspor'da profesyonel yöneticiyken soyunma odası önünde futbolcularla karşılıklı sigara tüttürdüğü için mi, sportif ve idari alanlara üzerine düsmeyen müdahaleleri için mi, yoksa geçtiğimiz dönem Recep Günay'ın başkan olmasında baş rolü oynadığı için mi ?
Eminim camiadan o teşekkürü anlayan kimse de yoktur.
Velhasıl kelam
Bursaspor'da artık kafaca ve her alanda değişim şart.
Futbol eski futbol değil. 80'lerde 90'larda değiliz.
Eski aksiyonlarla kulüp yönetilemez artık.
Bursaspor'un paralı ve profesyonel bir şekilde yani çağa uygun şekilde yönetilmesi tek kurtuluş umududur.
Dünyanın önde gelen kulüpleri bu modele geçmişken bizim, üstelik bu halimizle olur olmaz şartlar koşup "istemezük" diyecek halimiz yok.
Diyen varsa da Bursaspor'un kurtuluş reçetesini koymak zorunda ortaya.
Ben şirketleşmeyi destekliyorum.
Bursaspor'un değerlerine saygılı, doğru, iyi niyetli bir oluşum ve kişiler yönetiminde olmak kaydıyla tabii ki.