Hazır Enes Çelik Yönetimi problemleri tek tek çözerken daha önce de birçok kez dile getirdiğim ve Bursaspor Kulübünü direkt etkileyen iki sorundan bahsedeceğim.
Bu iki soruna yapılacak yaklaşım Bursaspor'un geleceğini şekillendirir.
Umursanmayıp aynen devam edilirse, problemler de aynı şekilde devam eder.
Öncesinde şöyle bir örnekle konuya gireceğim.
Bakın Bursa şehir merkezinde dünya geneline yayılmış ve yurt çapındaki birçok ünlü marka şubesini kapatmış durumda.
Tek tek yazıp reklamlarını yapmak istemiyorum ancak giyim ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteren markalar ikibinli yıllardan itibaren Bursa kent merkezini terkedip şehrin batısına konumlandılar.
Hatta merkezde ünlendikleri dükkanlarını kapatıp batıya giden Bursa markaları var.
Peki neden?
Çünkü kent merkezindeki kalabalık o markalara müşteri olabilecek ekonomik güce sahip değil.
Baktığımızda merkez yine kalabalık. Hatta eskisinden de kalabalık belki.
Ancak esnaf tabiri ile söyleyeyim, kaliteli bir müşteri kitlesi değil bu.
O yüzden de markalar kaçıyor.
İşte bu durum Bursaspor'da daha fazla hissediliyor.
Hatta Bursaspor'da sahip olunan kalabalık da yeterli değil.
Kombine ve forma satışlarındaki rakamlar bunu net olarak ortaya koyuyor.
Bu lig için bu sayı fazla bile denebilir.
Ki bence de öyle.
Ancak Bursa potansiyeli çok daha fazla olan bir şehir.
Dört milyonluk bir kentte ulaşılacak sayılar çok daha fazla olabilir.
İstanbul kulüplerinin bir maç kale arkası bilet fiyatına kombine yarı fiyatına forma satıyoruz.
"Pahalı o yüzden az satılıyor" eleştirisi yapanlar var.
Aslında mevcut profile pahalı geliyor.
Bunun özünde üç nedeni var.
-Taraftar sayısı.
-Taraftarın profili ve ekonomik gücü.
-Mevcut taraftarın büyük kısmının elini cebine atmak istememesi.
Net tabirle cimrilik etmesi.
Önce taraftar sayısından başlayalım.
Bugün şehrin en azından yarısı Bursasporlu olmuş olsa, ekonomik durumu iyi olanlar da Bursasporlu olmuş olsa mevcut rakamları 3'e 5'e katlayabilirdik.
Bu yüzden de hem Bursasporlu sayısını hem de taraftar profilini yükseltmek zorundayız.
Bunun için de stada çocukları getirmek şart.
O çocukları sadece forma, atkı vererek veya farklı organizasyonlarla Bursasporlu yapamazsınız.
Çocuk stadtaki havayı soluyacak, o atmosferi, coşkuyu yaşayacak, etkilenecek.
Bugün Bursasporluların hemen hepsi başarılarla değil, stada gelerek Bursasporlu oldu, olduk.
Bu basit ve başarısı kesin yöntemi daha büyük kitleleri stada getirerek devam ettirmeliyiz.
Birkaç maç ücretsiz stada girecek o çocuk yarın öbürgün belki de Bursaspor'a milyonlar kazandıracak.
Hiçbir şey yapmasa kombine-forma alacak.
Yeni nesli kaybettik; ancak stat atmosferini yaşatarak kazanmak mümkün. Bugün x takım forması ile sokaklarda gezen çocuk birkaç maçta coşkuyu yaşadığında Bursasporlu olacaktır.
Küçükken başka takım tutup maça gelerek Bursasporlu olan binlerce insan var.
Her maç 8-10 bin çocuğun stada getirilmesi bunu yine sağlar.
Bursasporluluk ruhu ile altyapıya gelen çocuklar yetiştikleri yere de ilk fırsatta ihanet edip kaçmazlar.
Dolayısıyla genç dimağlara Bursasporluluk aşılamak son derece önemli ve gereklidir.
Kuzey Kale Arkası sırf bu proje için ayrılabilir.
Bu geleceğe en büyük yatırımdır.
En önemlisi iyi eğitim alan, ekonomik gücü yüksek ailelerin çocuklarını stada getirmek zorundayız.
O çocuklar arasından veliahtlar, iş insanları, CEO' lar, siyasiler, bürokratlar, spor adamları çıkacak.
İllaki Bursaspor'a destekleri, faydaları olacaktır.
O yüzden nitelik de çok önemli.
Sadece sayıyı artırmak yetmez.
Taraftar profilinin değişmesi de gerekiyor diye yıllardır vurguluyorum.
Ya da dengelenmesi de diyebiliriz.
Bursaspor tüm şehre yayılmış bir taraftar profiline sahip olmalı.
Demiryolu altında ne kadar taraftarı varsa Bademli'de, Balat'ta, Çamlıca'da da o oranda olmalı.
Şehrin diğer yerleri ihmal edilsin demiyorum. Oralardan da çok önemli insanlar çıkıyor.
Ancak ifade ettiğim gibi profil değişmeli.
Bunun için kolej öğrencileri başta olmak üzere kentin batısından da çocuklar stada getirilmeli.
Kulüp bunu okullarla, sponsorlarla, gönüllülerle organize edebilir.
Velhasıl kelam taraftar sayımızı ve kalitemizi artırıp, profili değiştiremezsek yaşadığımız sorunlarla boğuşmaya devam ederiz.
Çok daha kalabalık ve kaliteli bir topluluktan ona göre başkanlar, yöneticiler çıkar.
Hadi bu sefer güç bela çok iyi bir başkan ve yönetim bulduk.
Bunun her zaman ve daha kolay olması için bahsettiğim proje sürekli olarak canlı tutulmalıdır.
Bursaspor'un geleceği buna bağlıdır.
Bundan 15-20 yıl sonra 10 milyon nüfuslu ama sadece 100-150 bin Bursasporlunun var olduğu bir Bursa istemiyorsak bu organizasyonu yapmak zorundayız.
Osman 4 ay önce
Bursaspor1963 4 ay önce
Tarık ağabey tanır iyi bilir Şıvan agayı
Velhasıl kelam küfür tüm tribünde olur ve olacaktır bunun önüne kimse geçemez ve engelleyemezler.
Sana muhalif değilim bende tribunde sataşmalar olsun istemiyorum ama yine yazacağım Tarık ağabey de bilir tüm tribünlerde maalesef sataşmalarda olur bu her takım tribünlerinde oluyor ve ne küfür ne sataşma bitmez hele TEXAS TRİBÜNÜN DE HİC BİTMEZ
SAYGILAR