Tribün olaylarını bıçak gibi kesecek ceza türü belli.
Göztepe-Altay maçında yaşananları gördük.
Kulüpleri yönetmeyi bilmeyen beceriksiz yöneticiler, bir de aralarında hırsızlar var tabii ! Milyonları alıp sahada iki pas yapamayan sözde futbolcular, taraftarlık hatta daha net söyleyeyim hooliganlık raconunu bilmeyen sözde ultraslar, kulübün adına göre kalem oynatan taraflı medya ve sonuç olarak 120 yıldır Edrne’den öteye su kaynatan Türk Futbolu !
Neden çünkü işleri ehillerine teslim etmiyoruz.
İşlenen suçlarda da cezayı suçlulara değil suçsuzlara kesiyoruz.
Bu kısma yazının sonunda döneceğim.
Önce tribün olayları nasıl önlenir ona bakalım.
Emniyet suçların çözümünde o suçları daha işleyip yakalanmış kişilerin görüşlerini alır.
Nasıl yöntemlerle o suçları işlediklerini öğrenir. Hatta soruşturmalarda pasif de olsa görev alan eski suçlular vardır ve son derece doğru bir yöntemdir. Hırsızı en iyi hırsız anlar çünkü.
O yüzden tribün olaylarının tamamen ortadan kalkması için yapılması gereken de budur.
Çok fazla kapsamlı bir konu da değildir.
Bugün hangi holigana sorsanız kendileri için caydırıcı olanın bireysel ceza olduğunu ifade edecektir.
Kulüplerinin aldığı ceza onları da üzer, kızdırır; ancak tekrar taşkınlık yapmalarını engellemez. Çünkü sonuç olarak kendi canları yanmıyordur ve kendi canı yanmadan da anlamazlar.
Yıllarca tribünlerde bulunduk. O tribünlerde yeri geldi taşkınlıkta yaptık.
ALLAH’ın bildiğini kuldan saklayacak değiliz sonuçta.
O yüzden tribün psikolojisini iyi bilirim. Gerçi bu tüm insanlar için geçerli.
Dolayısıyla tribünlerde yaşanan olayların önlenmesi kulüplere değil direkt suçu işleyenlere ağır cezalar vererek mümkün olur.
KULÜP SOYGUNLARI İÇİN DE BU GEÇERLİ
Diğer yandan bir başkan veya yönetici geliyor, menajerlerle birlikte kulübü soyup soğana çeviriyor ve bu u soyguna profesyoneller hatta bazen futbolcular da dahil olabiliyor.
Futbolcuya 3 lira verip 10 lira vermiş gibi gösterip o 7 lirayı bölüşüyorlar.
Kimisi kulübe vermediği paraları vermiş gibi gösterip kulübü kendilerine borçlu gösteriyor.
Kendi şirketinde kılı kırk yaran, özel hayatında en yakın arkadaşına üç kuruş borç vermeyen kulüp yöneticileri, söz konusu kulübün parası olunca har vurup harman savuruyor.
Kimisi var kendi çalmıyor; ama etrafındaki akbabalar, sırtlanlar kulübü soyuyorlar.
Sonuç olarak da şampiyon bir kulüpler 7-8 sene içinde milyar borçla alt liglerde çırpınıyor.
Zerre suçu olmayan taraftarlar işlenen suçların cezasını çekerken asıl suçlular yani hırsızlar villalarında keyif sürüyor.
Sonuna kadar hak ettikleri iyi dilek ! Mesajları dışında bir rahatsızlıkları yok.
Bazıları ondan da rahatsız değil.
Suçlular en ufak bir cezayı almazken, saçma kanunlarla en ufak bir suçu olmayan camialar bedel ödüyor.
Bursaspor Camiası buna en büyük örnektir.
Aynı şey tribünler için de geçerli.
Alın işte biri Altaylı diğeri Göztepeli iki şuursuz insan canına kastediyor; ama en büyük cezayı bu iki kulüp ve taraftarları çekecek.
İstanbul'un ayrıcalıklı kulübünün taraftarları yapsa üç maymunu oynayacak medya da meslek aşkıyla ! Asıp kesecek. Ve yine kulüpler ve olaylarla alakasız kişiler cezalandırılacak.
Yıllardır uygulanan yöntem bu
Peki olaylar bu yöntemle önlenebildi mi?
Sonuç ortada. Kesinlikle hayır.
O zaman bu ceza modelinde neden ısrar ediliyor?
Yetkili yerlerdekilerin kafası mı çalışmıyor, yoksa olayların bitmesi mi istenmiyor?
"Ya bu iş bu şekilde olmuyor" diyebilen bir tane idareci çıkmıyor mu?
Suçsuzlara değil direkt suçlulara öyle göstermelik değil ama ! Hapis, para cezası, verdikleri zararın tamamını karşılatma, spor sahlarından men gibi hepsini içeren ağır cezalar vereceksin ki akılları başlarına gelsin.
Son olay Türkiye'de gündem olması ve sonuç olarak kamuoyu baskısı ile bu kez şahıslar da ceza alacak; ama bu genele yayılmalı.
O zaman bakalım kulüpleri soyan hırsızlar veya cana kasteden sözde tribüncü şuursuzlar bir daha bunlara cesaret edebiliyorlar mı?
Asla edemezler.
Ceza sistemi kulüplerden bireyselliğe dönüştürülmelidir.
Suçsuza değil suçluya ceza kesmeden hem de en ağırından, bu soygunlar ve tribünlerdeki taşkınlıklar bitmez.
Sayın yetkililer bunu anlayın artık !