Bursaspor Camiası istim üstünde CAS’tan gelecek kararı bekliyor.
Öncelikle yeni yılın ülkemiz ve Bursasporlular için güzel başlangıçların yılı olmasını dileyerek başlamak istiyorum. Türk Milleti ve Bursasporlular olarak yaşadığımız tüm sıkıntıların sona ermesi en büyük temennim.
Bursaspor’dan devam edelim…
Bursaspor hem sportif hem de ekonomik olarak bugüne kadar ki tarihinin en zor döneminden geçiyor. Evet “Geçiyor” diyorum; çünkü bugünler gelip geçecek.
O eski şarkıda olduğu gibi "Çekilen acılar canım gün olur geçer"
Bunun ne kadar sürede olacağını ise atılacak adımlar belirleyecek.
Şu ana kadar o gerekli adımları atabilmiş değiliz.
Kulübün başında güvenilir bir başkan ve yönetim kurulu var.
Kulübü ayakta tutabilmek için mücadele veriyorlar.
Yetebildikleri konular var yetemedikleri konular var.
Bu yüzden de eleştirilerimiz de oluyor, bu da gayet doğal.
Sonuç olarak camialar tabelaya bakar.
Şu an puan silme cezasının savuşturulması önemliydi.
Başkan Ömer Furkan Banaz ve arkadaşları bu tehlikeyi savuşturdu.
Lisans konusu da tabii ki en az o kadar önemliydi.
Şimdi CAS’tan gelecek kararı bekliyoruz. Bugün- yarın karar kulübe ulaşacak.
Aldığımız iki dönem transfer yasağının kalkıp kalkmayacağı çok önemli.
Kulüp gerekli savunmaları verdi. Cezanın kalkma ihtimalini emsallere bakarak düşük gördüğümü ifade etmek istiyorum. İmkânsız değil tabii; ama zor görünüyor.
Tabii bu gerçekleşirse bu kez tahtayı açmak ve transfer için çalışmak gerekecek.
Yani üç aşama var önümüzde – ki son iki aşama ilkinin gerçekleşmesine bağlı.
CAS’tan olumlu sonuç gelirse yönetimin tahtayı mutlaka açması gerekiyor.
Aksi takdirde yapılan çalışmanın anlamı olmaz.
Benim yaptığım görüşmelere göre CAS’a takılma ihtimali yüksek görünüyor.
Dolayısıyla en azından bu sezon için tahta konusu pek mümkün değil.
Kulüp doğru bir hamle yaptı ve her ihtimale karşı Özer’i kadroya tekrar dahil etti.
Çağatay da aynı şekilde görev bekleyecek. O da mevcut kadroda eksik giderecek bir isim.
Ben sakatlıktan dönen Hasan Sabri Karaca’yı da yeni transfer gibi görüyorum.
Zira eldeki forvetler arasında en özellikli olan O.
Hızı, gücü, pozisyon alma ve vuruş becerisi ile ligin ilk yarısındaki sıkıntıyı giderebilecek kapasiteye sahip.
Özer Hurmacı’nın ise kramponlarını koysan mevcut ligde ve kadroda oynar.
Kendini veren bir Özer en az 5-6 maçı tek başına alabilecek kapasitede bir oyuncudur.
Yalnız ifade ettiğim gibi “Kendini veren bir Özer” olmalı sahada.
Hepsini toplayıp baktığımızda mevcut kadro ligin ilk yarısından daha iyi bir performans verecektir.
Buna artacak ve artması gereken taraftar desteğini de ilave etmek istiyorum.
Bu konuda yönetim de stadı doldurmak için elinden geleni yapmalı.
YÖNETİM PLANLAMA YAPMALI
Yönetimin tabii ki asıl yapması gereken.
Ortaya Süper Lig’e dönüş için plan koymasıdır.
Bursaspor’un 1 milyar küsur borcu olsa da transferi engelleyen kısmı 200 milyon kadar.
Ne eski yönetici borçları ne de vergi-SGK borçları transfere engel.
Zira Vergi ve SGK borçlarına yeni yapılandırmada geliyor.
Evet 200 hadi bilemedin 300 milyon lira için Bursaspor’un buralarda olması kabul edilebilecek bir durum değil.
Ömer Furkan Banaz Yönetimi acilen tüm şehri dahil edecek bir planlamayı yapıp açıklamasını da yapmalı.
Günü kurtaracak hamleleri yapmak önemli; ancak asıl önemli olan Bursaspor’u ait olduğu yere döndürecek planlamayı ve hamleleri yapabilmek.
Mevcut Bursaspor Yönetimi'nden asıl beklenilen budur.
Her yazımda tekrar ediyorum, etmeye de devam edeceğim.
Buradan kurtulabilmek için güçlü bir destek almak gerekiyor.
Seçim dönemindeyiz. Camia olarak bunu iyi değerlendirebilirsek bu sıkıntıları çok kolay aşarız. Biraz akıllı ve en önemlisi birlik olalım yeter.
Siyaset tarafına girmek istemiyorum ama "Taleplerinin asla kabul edilmeyeceği" en yetkili ağız tarafından söylenen EYTliler bile istediklerini aldılar.
Kaşları, gözleri ve haklılıkları için -ki haklılar- verilmedi o hak.
Ne için verildiğini hepimiz biliyoruz.
Bursaspor'da yenmiş hakları ile buralarda olduğuna göre şu dönemde birlik olup gücünü hissettirebilirse gerekli sponsorlar ayarlanır böylece ekonomik sorunlarını da çözer, ait olduğu yere de döner.
Tek gereken eski yıllardaki gibi Bursasporluluk bilinci ve reaksiyon kabiliyeti.
O ruha tekrar erişebilirsek her şey yoluna girecektir.
Bundan kimsenin şüphesi olmasın.