TAM 30 YIL ÖNCEYDİ !

Tarık ÇAPÇI
Tarık ÇAPÇI

tarikcapci1963

TAM 30 YIL ÖNCEYDİ !
11-08-2023

11 Ağustos 1993 yani tam 30 yıl önce bu tarihte Bursaspor Tribünü'nün ağabeyi, Bursaspor-Ankaragücü kardeşliğinin mimarlarından, tanıdığım en iyi insanlardan ve Bursasporlulardan Abdülkerim Bayraktar Mardin Savur’da vatan savunması görevinde PKK'lı teröristlerle girdiği çatışmada şehit düşmüştü.

Kendisini tanıma, O’nunla arkadaşlık dostluk, kardeşlik etme şansına erişmiş biri olarak bugün yani şehadetinin 30. yıldönümünde Abdül Abi’den bahsetmek istiyorum.

Biraz O'nu biraz da şehadet haberini aldığımız gün ve cenaze töreninde yaşadıklarımızı anlatacağım.

Abdülkerim Bayraktar yani bizlerin hitabıyla Abdül Abi, Teksas Şadırvan Grubu’ndandı.

Düzgün, efendi, akıllı tamamı öğrencilerden ve işinde gücünde yeşil beyaz aşıklarından oluşan bir topluluktu Teksas Şadırvan. 

Bursaspor tribünün tezahürat, pankart ve daha birçok konuda öncülüğünü yaparlardı.

Bizler de yaşça onlardan daha küçük olduğumuzdan onları hayranlıkla izler, örnek alırdık.

1990 yılı Ağustos’undan itibaren ben ve bazı arkadaşlarım Şadırvan Grubu ile daha yakın olmaya başlamıştık.

Mekanlarına bizde gidiyor, onlarla sohbet ediyorduk.

Gruba ismini veren kafede bitmeyen Bursaspor muhabbetleri, her yaz Eşkel’de düzenlenen Teksaslılar Geceleri, sabahlamalarda verilen mücadeleler, iç saha ve deplasman maçlarındaki unutulmaz anıları hep birlikte yaşıyorduk. Grup üyeleri okul ödevlerini bile Şadırvan Kafe'de yapar, yaz tatillerini bile hep birlikte Eşkel’de geçirirlerdi. Öyle ki geceleri tribün için beste yaparken komşu tatilcilerin şikayetlerine maruz kalırlardı. 

Hayatları Bursaspor’du. Abdül Abi ve ikizi Fehmi Abi'nin de tabii ki.

İkizi Fehmizat ile birlikte Ankara'daki üniversite yıllarında Ankagücü maçlarına giderek kurdukları dostluklarda bu arada çığ gibi büyüyordu. Ankaralılar da çok sevmişti onları. Can yoldaşı olmuşlardı.

1993 Yılında ise Abdül Abi için vatani görev vakti gelmişti.

Acemi birliğinin ardından Mardin’e gideceği haberi hepimizi endişelendirmişti. 

Zira teröristler kudurmuş bir halde sürekli askerimize saldırıyorlardı.

Kendisi birliğine teslim olur olmaz hepimiz Abdül Abi ile birlikte şafak sayar olmuştuk.

Ta ki şehadet haberi gelene kadar. 

O KARA GÜN UNUTULMAZ

Sabah çok erken bir saatte ev telefonumuz çalmış ve karşımdaki ses “Abdül Abi’yi şehit etmişler” demişti. 

Apar topar taksiye atlayıp Papazçeşme’deki evlerinin bulunduğu sokağa gittiğimde yavaş yavaş toplanmaya başlayan kalabalık üzgün bir şekilde bekleşiyordu.

Akşamı orada ağlaya ağlaya yapmış ve ertesi günkü cenaze için hazırlanmaya başlamıştık.

Sabah bir grup arkadaşı kendisini son kez görmek için hastaneye giderken ben “Dayanamam” deyip gitmemiştim.

Gören arkadaşları anlatmıştı. Çatışmada göğsünden aldığı 5 kurşunla şehit olmuştu Abdül Abi.

Saat 10 gibi önce Şadırvan Kafe’ye oradan da kolkola girerek Ulucamii’ye geçmiştik.

Camii avlusu kalabalığı almamış binlerce Bursasporlu, Teksaslı ve Ankaragüçlü can dostlarını, arkadaşlarını, ağabeylerini, şehitlerini bekliyordu.

Türk Bayrağı'na sarılı tabutunun görüldüğü o ilk anı unutamam. 

Öğle saat 12’ye doğru Türk Bayrağına sarılı tabutu Ulucamii önünde görüldüğünde binlerce gencecik insan aynı anda ağlıyordu. Öyle bir tabloyu bir daha hiç görmedim. ALLAH da göstermesin.

O anı ömrüm boyunca unutamam. İnanın ağlamayan bir kişi bile yoktu.

Bursasporluların ve Ankaragüçlülerin omuzları üzerinde musalla taşına konduğunda gözyaşları sel olmuştu.

Ailesi perişan durumda bir köşedeydi. İkizi Fehmizat Bayraktar kardeşinin fotosunu taşıyordu. 

Büyük ailesi bizler üzüntüden bitap durumdaydık.

Cenaze helalliği alınırken çıkan ses yeri göğü inletmişti.

Sonrasında Pınarbaşı mezarlığına gitmek için araç hareket ettiğinde Heykel, Cumhuriyet Caddesi ve Çakırhamam güzergahında binlerce dostu kardeşi kolkola girmiş ona veda ediyordu. 

Yırtılan pkk paçavraları, "Kahrolsun pkk" sloganları, "Bursaspor sen çok yaşa" sesleri, ve tekbirlerle Pınarbaşı Şehitliği’ne ulaşmıştık. 

Kalabalığa rağmen içeri girebilenlerden biriydim.

Yapılan dualar eşliğinde ve kefeninin üstüne Bursaspor Bayrağı sererek defnettiğmizi hatırlıyorum. 

Abdül Abi'mizi toprağa değil kalbimize gömmüştük. 

Mezarliktan ayrılırken hepimiz adeta dayak yemiş gibiydik. Cenaze sonrası gittiğimiz yerde tek kelime etmeden herkes önüne bakıyordu.

Yaklaşık 2 yıl sonrası askerlik yaptığım yerde bölük komutanımiz gece eğitimi sırasında  Türk askerinin kahramanlığından bahsederken Abdül Abi'nin şehit olduğu çatışmayı anlatması ve benimde O benim "Ağabeyimdi arkadaşımdı" diye araya girişimi de unutamam.

2010'de "Sana şampiyonluk kupanı getirdik Abdül Abi" diyerek kupayı O'na götürdüğümüzde şehitlikte toplanan kardeşleri olarak bir kez daha gözyaşı dökmüştük.

30 yıldır O’nu tanıyan bizler başta olmak üzere tüm Bursasporlular ve kardeşleri Ankaragüçlüler, Abdülkerim Bayraktar’ı unutmadık, hiçbir zaman da unutmayacağız.

O'nu şehit edenleri de öyle !

30 yıldır söylediğimiz, kıyamete kadar da söyleyeceğimiz gibi...

Teksaslılar ölmez kalplerde yaşar.

Abdüller Ölmez vatan bölünmez.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
serdar bayraktar 1 yıl önce
Kalemine ve yüreğine sağlık