Bursaspor Camiası yine birilerinin isteği ile oy uğruna kurban edilmek isteniyor.
İki maç oynandı biri Diyarbakır’da diğeri Bursa’da…
Yaşananlara ve sonuçlarına şöyle bir bakalım…
-Her iki maçta da takımların maç öncesi kaldıkları otelin önünde ev sahibi ekibin taraftarları sloganlar atıp, maytaplar patlattılar.
-Bursaspor kafilesi tehditler nedeniyle Diyarbakır’daki maça zırhlı polis aracında gelebildi ve aynı şekilde zırhlı araçla dönebildi.
-Diyarbakır ekibi ise Bursa’da gayet rahat ve sivil bir araçla stada ulaştı ve ayrıldı.
-Diyarbakır’daki maç çıkacak olayları gizlemek için Diyarbakır Kulübü’nün isteği ile yayınlanmadı.
-Bursa’daki maç ise Bursaspor Kulübü’nün böyle bir isteği olmadığı için naklen yayınlandı.
-Diyarbakır’daki ve Bursa’daki maçta her ikisinde de sahaya yabancı cisimler atıldı.
-Diyarbakır’da bıçak-taş, demir çubuk-sopa torpil olarak tabir edilen patlayıcılar ve sis bombası gibi yabancı cisimler Bursasporlu Futbolcular hedef alınarak atıldı.
-Bursa’da ise çok sayıda su, bir kaç ses çıkaran torpil ve yine birkaç kırık koltuk parçası sahaya atıldı.
-Her iki maçta da bu cisimlerin bazıları futbolculara isabet etti.
-Diyarbakır’daki maçta terör örgütü Pkk’yı ve sözde devletini simgeleyen bez parçaları açıldı, sloganlar atıldı, el işaretleri yapıldı marşlar söylendi.
-Bursa’daki maçta Yeşil posteri ve Toros resmi açıldı.
-Ayrıca Türk bayrakları tribünlerdeydi. Vatanın bölünmez bütünlüğüne vurgu yapan pankartlar açıldı. Bu pankartların bazıları stada alınmadı.
-Bursa’da stat hoparlörlerinden “Bir başkadır benim memleketim, Ölürüm Türkiye’m şarkıları çalındı. Tribünler hep bir ağızdan Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attı.
-Bursa’da, bugüne kadar söylenmiş en coşkulu, kulakları sağır edercesine İstiklal marşı söylendi.
-Hakemler iki maçında "oynanabilir" olduğu kararıyla karşılaşmaların tamamlanmasında bir engel görmediler.
Şimdi he iki maçın sonralarına bakalım.
İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyarbakır'daki maçta orada olmasına rağmen tek br açıklama bile yapmazken, Bursa'daki maçın daha 33. Dakikasında konuşmaya başlamıştı bile !
-Diyarbakır'daki maçtan sonra onca suç unsruna rağmen tek bir gözaltı olmazken, Bursa'daki maçın ardından çok sayıda taraftar gözaltına alındı.
-Ligin ilk yarısında oynanan maçtan sonra Bursaspor Camiası yapılan saldırıları kınayan açıklamalar yaptı; ancak yine yalnız kaldı. Bursaspor’u, Bursa’nın ileri gelenleri dahil kimse savunmadı.
Diyarbakır Kulübü tüm bunlara karşı göstermelik iki maç seyircisiz oynama cezası aldı.
-Bursa’daki maçın ardından ise yıllardır yapıp yakıştırıp sonrasında mağduru oynamada uzman olanların algısıyla Türkiye ayağa kalktı.
Enteli, danteli, sanatçısı, siyasisi, spor yorumcusu, hayatında futbol maçına gitmemiş teyzeler, amcalar bile Bursaspor’u topa tuttular.
İlk maçta yaşanan onca şeye rağmen küçük dillerini, büyük dillerini yutan, ağızlarına bant çeken kim varsa Bursaspor’u lince girişti.
Hatta içlerinde Bursa Barosu, ve eski ve aktif siyasiler de vardı.
Ülkenin dört bir yanına yayılmış, “insan hakları” derken sadece terörist savunuculuğu yapan muhtelif birçok kişi ve kesimi zaten hepiniz gördünüz.
Onların ne olduklarını zaten bir önceki yazımda ifade etmiştim.
Bursaspor Kulübü ise yine cılız bir açıklama yaptı. Hiç yapmasa da olurdu dedirtecek cinsten bir açıklamaydı bu o da ayrı konu.
Kulübün bu kadar hakkı yenirken bu pasiflik kabul edilemez.
Neyse o konuyu konuşacağız ilerleyen günlerde.
İşte her iki maçta da yaşananları kıyaslamalı olarak gayet de objektif bir şekilde yukarıda yazdım.
Diyarbakır’a 2 Bursa’ya 9 maç ceza !
Tüm bunlara rağmen ülke için suç teşkil eden çok daha fazla şeyin yapıldığı Diyarbakır’daki maç sonrası Diyarbakır Kulübüne 2 maç, Bursa’daki maçtan sonra ise Bursaspor’a emsali görülmemiş şekilde 9 maç ceza verildi.
Bir tarafta bölücülük diğer tarafta vatanseverlik yapılıyor; ancak vatanseverler cezalandırılıyor !
Bunun takdirini kamuoyunun artık yapması ve tepkisini koyması gerekiyor.
Evet Bursaspor emsali görülmemiş cezaları, yaptırımları cezaları, hak ihlallerini, savunmasızlığı hep yaşıyor.
Ancak bu seferki ceza aslında direkt olarak sadece Bursasporlulara değil tüm Bursa’ya, Bursalılara, vatan, millet bayrak ve ülke severlere kesilmiş oldu.
Böyle bir cezayı ancak bu sevgilerden yoksun birileri kestirebilir.
TFF yetkilileri… En baştan söyleyeyim. Öyle 9 maç ceza verip sonra 5 maça indirerek falan yani ‘Ölümü göstererek sıtmaya razı ederek’ Bursasporluları kandırmazsınız.
Yaşananların karşılığı bir ceza varsa o da en fazla 2 maçtır. Bunu herkes biliyor. Siz de biliyorsunuz; ancak oy kaygısı ile birileri size baskı kurdu belli ki.
Şimdi soruyoruz en fazla 2 maç olması gereken cezanın 9 maç olmasını sağlayan TFF içindeki kişiler kimlerdir, dışarıdan kimler bu konuda baskı yapmıştır?
Hayırdır Siz vatanseverliği mi cezalandırıyorsunuz?
Ve son son bir soru da Bursa’nın vitrindeki isimlerine…
Bursa’nın meclise gönderdiği, milletvekilleri, parti yöneticileri, il yöneticileri, eski ve aktif siyasi kimliğe sahip kişiler, TFF yönetimindeki Bursa Temsilcileri…
Bu ceza görünümlü infaza, Bursaspor’un yine kurban edilmek istenmesine yine her zaman olduğu gibi sessiz mi kalacaksınız, yine ölü taklidi mi yapacaksınız, ya da dostlar alışverişte görsün diye sosyal medyadan iki kelam edip “Ben üzerime düşeni yaptım” diye kendinizi mi kandıracaksınız?
Bakın bu durum öncekilere benzemiyor.
Kendinize gelin ve bugünden itibaren ortalığı ayağa kaldırarak Bursaspor’un uğradığı haksızlığı duyurun ve o 9 cezayı 2 maça indirin.
Şayet bunu yapmazsanız o koltuklarınızdan yavaşça falan değil hızlıca siz inin !
Zira siz inmezseniz Bursalılar sizleri ilk fırsatta oralardan indirecek !
Bu kez bu olacak emin olun.