Bursaspor'da başkan adayı Enes Çelik'in yönetim kurulunu açıklanmasının ardından görüş ve değerlendirmemi merak eden ve soran birçok mesaj aldım.
Özel işlerim nedeniyle yoğun bir hafta geçirdiğim için ancak şimdi yazabiliyorum.
Öncelikle şehrin nabzını iyi tutan biri olarak şunu net olarak görebiliyorum
Enes Çelik'in başkan adaylığı ve açıkladığı yönetim Bursa'daki olumsuz havayı tam tersine çevirdi.
Herkes heyecanlı, mutlu, umutlu ve en önemlisi "Bize düşeni yapacağız" kararlılığında.
Birkaç yıldır ara verilen 1 Haziran Bursaspor'un Kuruluş Yıldönümü Kutlamaları da bu coşkuyla yeniden planlamaya başlandı bile.
Benim açıklanan yönetim ile ilgili görüşüme gelince...
Kasım ayında başlayan süreci takip edenler biliyor zaten.
Enes Çelik'in adaylığı için o tarihten beri elimden geleni yapmaya gayret ettim. Detayları dile getirmeyeceğimi daha önce de ifade etmiştim.
Sonuç olarak Çelik'in ne kadar doğru bir isim olduğunu vaatleri, açıklamaları ve transfer tahtasında sorun çıkaranlara karşı takındığı tavır ve yaptığı uyarılarla şimdiden görmeye başladık.
Aylardır süren uzun istişareler sonucu oluşturduğu yönetim kurulu da son derece kaliteli, çalışkan, zeki ve çok iyi Bursasporlular'dan oluşuyor.
Yıllardır sürekli düşen başkan ve yönetici çıtası bir anda olması gereken seviyeye geldi.
Sportif alanda da seçimler doğru yapıldığı ve güzel sonuçlar gelmeye başladığı takdirde şehirdeki mevcut olumlu hava destek maddi manevi katlanarak büyüyecektir.
İşte o desteği şimdiden almaya başlayabilmek için hızlı ve doğru organizasyonlar da acilen planlanmalı.
Çok şükür bunu yapabilecek kabiliyete isimler de var yönetimde.
Benim Çelik Yönetimi'nden bir isteğim olacak.
Kaybettiğimiz yeni jenerasyonu kazanabilmek adına Kuzey Kale arkasında 5 bin kişilik bir alanın çocuk tribünü olarak düzenlemesi ve özellikle en az yarısının da şehrin sosyo kültürel düzeyi yüksek semtlerinde yasayan, iyi eğitim veren okullarda okuyan çocuklarla doldurulması şeklinde
Yeni nesli stada getirmeden kazanamayız.
Sadece yönetimin çıtasını yükseltmek yetmez. Camianın da profili yükselmeli, değişmeli.
Bu sayede ileriki yıllarda başkan veya yönetici bulmakta bu kadar zorlanmayız.
Ana konuya dönerek bitirecek olursam, gerek başkan Adayı Enes Çelik gerekse yönetim kurulları gelir gelmez uzun zamandır uyuyan devi uyandırmayı başardılar.
Bu bile başlıbaşına bir başarıdır.
Benim kendilerine güvenim tam.
Bu saatten sonra yanlarında olmak da hepimizin boynunun borcudur.