Bu hafta bu fıkrayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Eski zamanlarda bir Yahudi vatandaşımız Salamon çocuğuna okul hediyesi olarak bisiklet almak için çarşıya iner;
En iyi malı, en uygun fiyata satın almak için önce bir piyasayı kolaçan eder. Sonra karşılıklı aynı markayı satan iki dükkanı gözüne kestirir ve bisiklet kaça diye sorarak işe başlar
Birinci dükkan sahibi 300 TL der, Salamon hemen karşı dükkana gider son fiyatın ne para peşin der, karşı dükkan sana 290 olur der, Salamon birinci dükkana tekrar geri döner karşı dükkan 290 verdi sen ne dersin diye sorar, birinci dükkan 280e veririz der.
Salamon piyasalardaki durumu hemen kavrar; bakar ki esnafın hem satışa ve işe, hem de nakit alışverişe ihtiyacı var
Bu fırsatı iyi değerlendirmek için karşılıklı iki dükkan arasında mekik dokumaya başlar ve en sonunda bu durum, birinci dükkan sahibinin canına tak der ve al git bisikleti be adam para mara istemiyorum senden der.
Salamon kızma be kuzim alışveriş yapıyoruz burada mal senin ama müşteri olarak da son sözü ben söylerim bir dakika bekle der ve karşı dükkana koşar ve birinci dükkan bisiklete para istemiyor sen ne dersin diye son teklifini yapar.
Evet sevgili; eş dost arkadaş ve çok değerli okuyucular bedava bile kesmiyor müşteriyi gördüğünüz gibi üstüne para isteyecek.
Müşteri her zaman kral
Saygılarımla.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?