Bu hafta da dönüşümün dinamik yüzünü, Kent İçi Ulaşım Dönüşümünü değerlendirmenize sunacağım.
Biliyorsunuz Bursanın kent içi ulaşım modeli, Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem Barışık, Teoman Özalp, Erdem Saker dönemlerinde yapılan planlama çalışmaları kapsamında belirlendi. Bu çalışmaların tümü, 1960lı yıllardan itibaren sanayi kentine dönüşümün doğurduğu göç dalgaları paralelinde hızlı artan kent nüfusun büyüklük tahminlerine dayandırıldı. Ve 2020 yılında kentte yaşayan insan sayısının 2,3 milyona ulaşacağı tahmini baz alınarak, kent içi ulaşımda oluşacak yolcu büyüklükleri bulundu, bu büyüklükteki yolcuyu taşıyacak sistemin kapasitesinin de Hafif Raylı Sistem olacağı belirlendi.
Gene geçen hafta altını çizdiğim gibi, bu nüfusun yayılacağı alanlara ait planlar yapıldı, kent merkezini bu planlarda yer alan yerleşim bölgelerine bağlayan HRS ana hatları projelendirildi. Sonuçta, Şehreküstü kent merkezi kabul edilerek, kentin doğusuna ve batısına 2şer hat, kuzeye 1 hat olacak şekilde, Erdem Saker döneminde, kuzey hattı sonraya bırakılarak, ilk kazma vuruldu ve 48 adet vagon satın alındı.
Ancak Erdoğan Bilenser döneminde uygulamada kabul edilemez bir yanlış adım atıldı ve 2 doğu hattı birleştirilerek tek hatta dönüştürüldü.
Geçenlerde sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepenin yaptığı basın toplantısında kent içi ulaşımla ilgili söylediklerini Ahmet Emin Yılmaz, köşesinde değerlendirdi. Bu değerlendirmenin ilk göze çarpan bölümü, sistemde yapılan yanlışlığın düzeltilmesi, doğunun ikinci hattının yeraltından Şevket Yılmaz Hastanesine ulaştırılacağı bilgisi idi.
Ayrıca verilen bilgilerin iskeleti, Sayın Başkanın kent içindeki yeni hatların, yeraltından yapılacağı üzerine oturuyordu ve bunların Metro Hatları olacağı vurgulanıyordu. Aslında doğru bir tanımlama, HRS kapasite hesabı içinde doğu hatları Arabayatağında, batı hatları da Emek ve U.Üniversitesinde bitiyordu, Kestel, Görükle, Balat ve Şehir Hastanesi yoktu ve de 2020 kent nüfusu 2.3 milyondu, oysa bugün neredeyse bu büyüklüğe ulaşıldı.
Aslında bu bilgiler ışığında, Bursanın kent içi ulaşım sisteminde de bir değişim zamanı geldi, diye düşünüyorum ve Sayın Başkan ve ekibine, 2030 yılı nüfus tahminleri ve Dr. Brenner Raporu doğrultusunda oluşacak yolcu büyüklüklerinin yeniden belirlenmesini öneriyorum. Ki bu hesaplamaların artık, Bursa raylı sistem kapasitesinin metro büyüklüğüne ulaştığını göstereceğine inanıyorum.
İşte bu hesaplamaların ardından da, uygulamada yeni bir adım atmadan, bu konunun uzmanı yerli veya uluslararası mühendislik firmalarına, yeni hatların yerleştirilmesinin, hangilerinin metroya dönüştürüleceğinin, hangilerinin HRS olarak kalacağının, yeni metro ve tramvay hatlarının tümünün projelerinin yaptırılması gereğine inanıyorum.
Dr. Brenner Ulaşım Mater Planına dönersek, rapor Bursanın ulaşım sisteminin dönüşümüne çok etkin bir ulaşım aracı da öneriyor, bisiklet
Aslında bu konuyu defalarca paylaştım sizlerle, şimdi de kentimizin içine girdiği dönüşüm süreci içinde bir daha göz atalım, bakın neler öneriyor Dr. Brenner;
Kent içinde 250 km bisiklet yolu yapımı, plan üzerinde de yerlerini gösteriyor,
BursaRay ve tramvay istasyonlarında bisiklet park yerleri oluşturulması,
İstasyonlarda 100 araç ve 4 bin 200 bisikletin bırakılacağı 7 otopark yapımı,
U.Ü. istasyonunda 300 bisiklet kapasiteli park yapılması,
Eğer bu adımlar çok dikkatli biçimde planlanıp atılırsa, Bursa kent içi ulaşım sisteminin çağdaş kentlerdeki işlerliğe ulaşacağına inanıyorum.
Sayın Başkan Recep Altepe ve ekibinin, planlanan ulaşım sistemini, önce tüm kenti kapsayacak biçimde masaya yatırmalarını, ardından önem önceliklerini göz önünde tutarak ve de bütünün parçaları olarak uygulamaya sokmalarının doğru olacağına inanıyorum.
Bu çalışmalar belki 1 yıl sürebilir, lütfen bunu bir zaman kaybı olarak görmeyin, aksine zaman ve para kazancı olarak değerlendirin
Benden söylemesi
