Veya nüfus müdürlüğü, aleyhinize dava açıp posta memuru vasıtasıyla eşinize bu şekilde bir tebligat da gönderebilir. Eşiniz tebligatı aldıktan sonra evde çıkacak facia cabası.
Nasıl mı? Önce evlilik dışı doğan çocuklarla ilgili kurallara göz atalım.
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, AİHS, anayasamız, medeni yasa ve diğer mevzuat ile uygulama kararlarına göre, çocuğun isim ve nesep hakları, temel insan hakları teminat altına alınmıştır.
Bu kurallara göre özetle, evlilik dışında doğan çocuklar annesinin bekârlık hanesine, annesinin bekârlık soyadıyla annenin bildireceği baba adıyla yazılmaktadır. Ancak sarı çizmeli Mehmet Ağa misali babanın nüfus kütüğüne yazılmamakta, babanın soy adı yer almamaktadır. Bu şekilde evlilik dışı doğan çocuk, anne hanesine annenin bildireceği baba adı ile kaydedildiği için de, babanın kim olduğu nüfus müdürlüğü tarafından araştırılmaz, soruşturulmaz. İsim saptanamıyorsa da doğa varlıkları adlarından birini koyarak nüfus müdürü halleder bu işi.
Ayrıca çocuğun soy bağının yanlış kaydedilmesini sağlayanlar için TCK da asgari 1 yıl hapis cezası müeyyidesi mevcuttur.
Evlilik dışında doğan çocukların baba hanesine tescil edilebilmesi ve babasının soyadını almasının bir kaç yolu var. Baba noterden tanıma beyanında bulunabilir, baba nüfus müdürlüğüne tanıma beyanında bulunabilir, son olarak baba, mahkeme huzurunda tanımayı kabul edebilir. Baba tanımayı kabul etmiyorsa, babalık davası açılmalıdır. Bunun için davayı yürütmek üzere çocuk adına kayyım tayin edilmelidir. Davada babalığa hükmedilirse, çocuk kadının hanesinden babanın nüfus hanesine taşınır ve baba soyadını alır.
Görüldüğü gibi evlilik olmadığından, kendiliğinden çocukla baba arasında hukuki ilişki kurulmamakta ve çocuk baba soyadını alamamaktadır. Ya baba belirtilen yollarla çocuğu tanıyacak, ya da mahkeme aracılığı ile babalığa hükmedilerek yasa gereği bu ilişki kurulacaktır. Bu arada babalık davasının açılması için önce çocuğa kimlik çıkartmak gerekir. Nüfusa kayıtlı olmayan biri için dava açılamaz ve yürütülemez. Açılacak babalık davasında ayrıca çocuk için nafaka talep edilebiliyor. Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti annededir. Çocuk menfaatleri, sağlığı, bakımı ve gelişmesi konusunda kadının çocuğa zararlı davranışları olduğu kanıtlanmadığı sürece çocuk anne ile birlikte yaşamaya devam edecektir.
Nüfus müdürlükleri; valiliklerin kolluk kuvvetlerini kullanma ve çocuğun isim ve nesebini, araştırma aile kütüklerine tescili sağlama görevleri de vardır.
Yazı başlığına dönersek, geçtiğimiz günlerde talihsiz bir olaya tanık oldum. Yaşı ilerlemiş X bir erkek şahsın, evine posta memuru tebligat getirir. Tebliğde evlilik dışı doğan bir şahsın babası olarak nüfusta isminin yazıldığı, gerçek babanın tesbit edildiği, tesbit edilen babanın hanesine kayıt için davanın nüfus müdürlüğü tarafından X şahsa davalı sıfatıyla yöneltildiği, duruşma gün ve saati ile dava dilekçe evrakları X şahsın ailesine tebliğ edilir.
Arkasından nüfus müdürlüğünün ihbarı üzerine X şahsı aleyhine Soy bağını değiştirme suçu konulu bir ceza davası açıldığı haber alınır. Dosya incelenir. X şahsının hiçbir şekilde ilgisinin bulunmadığı, çocuğun annesinin, X şahsının sadece adını izinsiz kullanıp, baba olarak beyan ettiği anlaşılır. İlerleyen safhada annesi, bu X şahsı şu amcadır deyince, zavallı X şahsı hem ceza, hem de hukuk davasında istemeden de olsa taraf olur.
Elbetteki bu talihsiz X şahsının maruz kaldığı bu cefalardan dolayı tazmin hakları saklıdır. Ancak, biraz da komedi gibi gelişen bu olayın tamamen telafisi zordur ve artık resmi belgelere yansımıştır. Aziz Nesinin Yaşar ne yaşar ne yaşamaz romanı ve sahnelerini hatırlatan bu olay nedeniyle de son sözüm; hayatta kötü tesadüflere maruz kalmamanız dileklerimle, hukukla kalın...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?