Diğer hukuk sistemlerinde karşılıksız çek keşide eden garanti yükümünden doğan sorumluluk altında olup, çekin diğer müracaat borçlularından bir farkı yoktur.1
Bununla beraber Alman Hukukunda bazı ayrılıklardan söz edilebilmektedir.
29.06.1956 tarihli 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun (eski TTK) temel hükümleri, bazı noktalardaki farklar istisna edilirse, Fransanın 1935 tarihli Kanun Hükmünde Kararnamesi ile aynı sistem üzerine kurulmuştur denilebilir.
Karşılıksız çek sebebiyle keşidecinin hamiline karşı olan sorumluluğuna ilişkin KHKde özel bir yaptırım yer almamaktadır.
Alman Hukuk Sisteminde mukayeseli hukukta geçen ayrılıklar, medeni hukuk yaptırımları bakımındandır. İsviçre Hukukunda karşılıksız çekin hukuki yaptırımı da medeni hukuk yaptırımlarıdır. Türk Hukukunda karşılıksız çekin medeni hukuk dışında başlangıçta TBMM yorumu ile dolandırıcılık, sonradan özel kanunla ceza yaptırımı öngörülmüştür. Ancak, daha sonra ekonomik suça ekonomik ceza kuralını öne çıkaran Anayasa Mahkemesince verilen karar sonucunda, karşılıksız çek failine verilecek olan kanundaki ceza yaptırım hükmü iptal edilmiştir.
13.01.2011 tarihinde TBMMnde kabul edilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda da (yeni TTK) karşılıksız çek için medeni yaptırımlar öngörülmüş olup, cezai yaptırımlara yer verilmemiştir.
Gerçek sorunun temeli ekonomik olup, iyiye gidişlerde karşılıksız çekten yakınmalar azalır.
Gümrük ve Ticaret Bakanı; çekle ilgili şekilsel ve içerik yönünden yeni düzenleme çalışmalarının yapıldığını, olası risklerin yaşanmaması için bazı önleyici önlemlerin getirileceğini açıklamıştır.
Her ne kadar, finans kuruluşunun keşideci hakkında bilgi verme borcu getirilmesi uygun görülse de, çek yaprağı verilmesinde ve her çek yaprağı için garanti limiti konularının öne çıkarılması pek çok sorunu çözüme kavuşturacaktır.
Amaç; finans kuruluşlarının göz aydınlığı değil, çek hamillerinin muratlarına kavuşması olmalıdır.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?