Orkestra ilk eserini icra ettikten sonra, orkestranın önüne bir Küba müzik gurubu, Klazz Brothers grubu yerleşti, orkestramızla beraber, dünya müziğinden ve de ağırlıklı olarak Küba müziğinden muhteşem eserlerle dinleyicileri coşturdular, o kadar ki bütün salonu ayağa kaldırıp, hep beraber söylediler, mambo dansını yaptırdılar. Herhalde bu görüntüler BBDSO tarihinde ilk ve belki de tekrarı zor
Perşembe akşamı bu konser çok daha coşkulu içeriğiyle tekrarlandı. Sezon finali olan bu konser gerçekten BBDSOnun tarihine çok renkli ve alışmış dışı görüntüleriyle geçecek, düşünebiliyor musunuz çok katı kurallar içinde icra edilen bir klasik müzik konserine, eğlence, danslar, Kübaya özgü şarkılar renk katıyor. Özellikle grubun lideri Kilien Forsternin çok şakacı sunumları, salondakilerle kurduğu iletişim çok etkileyici idi. BBDSOnun programındaki klasik eserlere kendi grubuyla caz modunda eşlik etmesi de çok güzeldi. Konserin bir bölümünde orkestrayla beraber Straussun valsini çalarken, seyirciler içinden bir genç çifti sahneye çıkarması ve dans etmelerini istemesi de geceye renk kattı, hem de gençlerin sanki bale sanatçıları havasında dans etmeleri büyüleyiciydi. Konser bitiminde gençlerle tanıştım, delikanlı Bursalı ve master yapmak için Almanyaya gitmiş, yanındaki kız arkadaşı Alman, tatile gelmişler, tesadüf bu ya Kübalı şef onları keşfetti
İşte her yönüyle festivale yakışır, yakışmanın ötesinde unutulmaz bir akşam yaşadık
Bu vesile ile grubun yapısını inceledim biraz, onları daha iyi tanımak adına, şöyle ki;
Grup 1999da kurulmuş, 5 sanatçıdan oluşuyorlar, klasik müzik ve caz müziği sınırlarında dolaşmışlar, geleneksel Latin müziği ve yenilikçi müzikle bağlarını daima canlı tutmuşlar ve de dünyanın değişik kültürlerinin müzikleriyle de iletişim içinde kalmışlar
Festivalin ikinci konuğu, Imany, 1979da Fransada doğmuş ama aile kökeni Madagaskar Adası yakınındaki Comoros Adaları, yani Afrikalı. Adı da Arapçadaki imandan geliyor, yani sadakat
Yaşamının bir bölümünde sporcu imiş, yüksek atlamacı, konser boyunca sahnenin her noktasında, adeta koşarcasına yer alması ve hiç yorulmaması sporculuğunun verdiği bir güç herhalde. Bir ara ABDye gitmiş, 7 yıl orada yaşamış, okumuş, çok güzel İngilizce konuşuyor. Fransaya döndüğünde, 2008de şarkıcı kariyerine başlamış, 2 saate yakın kesintisiz şarkı söyledi, dinleyicilerle yakın ilişki kurdu, şarkı aralarında duygularını anlattı.
Çok mütevazi, ama çok cana yakın bir görüntüsü vardı, üzerindeki sade giyim tarzıyla da dikkatimi çekti, bordo renkli bir bluz, siyah bir pantolon ve topuksuz siyah rugan ayakkabı, şarkı söylemeyi aralıksız sürdürdü, çok ta hareketliydi, eee serde sporculuk var ya, hiç te terlemedi ve de kıyafetlerini sergileme telaşına da hiç girmedi.
Sanatçılığının ötesinde bu yönüyle de dikkatimi çekti, görüntüye değil, kendine ve sanatına güveni tamdı. Onu zevkle dinlerken, bizim sanatçılarımız gözümün önünden geçti durdu, şimdiye kadar kaç kıyafet değişmişti terleme bahanesiyle, adeta defile yapar gibi
Konser sonunda seyircinin yoğun alkışı sonrası tekrar döndü sahneye, oldukça uzun iki şarkı daha seslendirdi, hatta bir ara seyircinin içine girdi, korumaları bayağı telaşlandırdı.
Bursada bulunmaktan çok mutlu olduğunu, daha önce Ankarada yağmur altında Ankaralıların kendisini dinlediğini çok sevinçli biçimde anlattı. İleriki günlerde Antalyada olacakmış
Bu seneki Festival programı gerçekten çok dikkatli hazırlanmış, gözde sanatçılar ve topluluklar seçilmiş, İstanbul ve İzmir Devlet Opera ve Bale topluluklarını, yabancı sanatçıların yanında, ülkemizin önde gelen sanatçılarını da izleme şansımız olacak.
Her yıl Bursalılara bu güzellikleri yaşatan Bursa Kültür ve Sanat Vakfına, Bursa Büyükşehir Belediyesine ve sponsor firmalarımıza, sizler adına teşekkürlerimi sunuyorum