Hükümet elindeki tüm enstrümanları kullanmanın yanında sözlü müdahalelerle de piyasayı rahatlatmaya hedefliyor. Faizlerin baskılanması, bankaların kredi musluklarını açması için özendirilmesi hep bu maksatla atılan adımlar. Başbakan bankalara seslenirken elleri çabuk tutmazlarsa bir süre sonra ortada kredi verecek şirket kalmayacağını ifade etmesi çok dikkat çekicidir. Mevcut durumda bireyler ve kurumlar taahhütlerini yerine getirmede zorlanmaktadır.
Zincirleme bir şekilde borçluların sözlerini yerine getirememeye başladığına şahit olunmaktadır. İşte sistem burada tıkanmaktadır.
Hükümet durumun ciddiyetini kavramış gibi görünmektedir. Ancak hükümetin alacağı kararlar ve açıklamalarla sözü edilen sorunun çözümünün olacağını beklemek doğru değildir.
Sorun olmayan paralarla iş yapılmasından kaynaklanmaktadır. Büyük kapasiteler oluşmuş durumdadır, bu kapasitelerin devamı için aynı ölçüde sürekli borçlanmak gerekirken gelinen noktada tam tersine bir küçülme görülmektedir.
Döngünün tersine dönmesinin iş hayatı üzerinde dramatik etkileri olmaktadır. İnsanların risk iştahı da olsa para elde edilememesi nedeniyle moraller bozuktur. Bu şartlar içerisinde bile hala ne yapsak da işimizi yürütsek düşüncesinde olan iş dünyasına sahip olmak bir şanstır.
İşte paranın el değiştirme hızının daha da kötü olmamasının nedeni henüz insanların kötümser olmamasıdır.
Bu açıdan ekonomik sorunun çözümü şu an için daha olasıdır.
Sadece paranın hızını arttırıcı politikalarla likidite problemi çözülmez. Hele hele vatandaşın iş yapma iştahının azalması durumunda helikopterden para bile atsanız sonuç değişmeyecektir.
Daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik süreç içerisinden geçilmektedir. Alınan kararlar ve açıklamalar tarihte yerlerini almaktadır.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?