Tarihi süreç içinde sömürge imparatorluğu kuran ülkeleri; Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, Portekiz, İtalya ve bu yolda şaşkın adımlarla yürütülen Amerika Birleşik Devletleri ve nihayet Afrikayı sömürgeleştirme çabası içinde kendi ulusları için zenginlik ve güç kaynaklarını (maden yatakları, doğalgaz ve petrol gibi) ele geçirmektir. Sömürge haline getirme eylemi; milyonlarca insanın kanlarının dökülerek hayatlarının söndürülmesi, sömürülecek ülkenin canlı cansız varlıklarının tamamen ya da kısmen yok edilmesi sonucu elde edilebilmektedir. Günümüzde de, Irak ve Suriyede yaşanan insanlık vahşeti, söz konusu sömürgeci devletlerin, ölüm zebanileri olarak doğrudan ya da vekalet verdikleri terör unsurları ile canlar alarak, sömürgecilik bataklığına attıkları adımlarıdır.
Soykırım suçu, bir planın icrası suretiyle, milli, etnik, ırki veya dini bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi maksadıyla, bu grupların üyelerine karşı işlendiği halde; sömürgecilik eyleminde daha kapsamlı ve acımasız olarak,bir ulus hedef alınmaktadır.
Böylece, sömüren ulusun zenginliği ve gücü, sömürülen ulusun paramparça edilmesi, kanlarının akıtılması ile beslenmektedir. Soykırım, sömürgecilik eylemi ile kıyaslandığında; ilki alev alev yanan ateşle, ikincisi ise cehennem döşeğinde günahları ile yüzleştirmek gibidir. Diğer bir anlatımla, sömürgecilik, soykırım suçundan daha ağır ve alçaltıcı bir insanlığa karşı suç niteliğindedir (TCK m.76 vd.).
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde ve iç hukuk düzenlemelerinde, sömürgecilik eylemi suç ve ceza olarak öngörülmeyerek, adeta insanlıkla sonsuza kadar Ölümler Komedyası oynanmaktadır. O halde sormak gerekmez mi, insanlık nerede ? Artık, konu ile ilgili olarak insanların bilinçlendirilmesi, tarihle yüzleştirilmesi, Anayasada yerini alması ve ceza yasalarında özel olarak düzenlenmesi, utanç peçesiyle örtülü gözlerin aydınlatılması ve korkutulmuş beyinlerin örümcek ağlarından kurtarılması zamanıdır. İnsanlığı; bu tarihi utanç ile yaşatmak, toprağa gömülü bedenlerin nefes alması gibidir. Böylece, sömürgeci ülkelerin zulmünü tadan sömürülenler adına, sömürgecilere cehennem kapısı açılmış olacaktır. Sonrası ise, onları kibarca içeri davet etmektir. Kendi ulusunun zenginliği ve gücü için, sömürülen ülkelerin insanlarına kabirler hazırlayanlar için, sadece cehennemin ateşi aydınlatıcı olacaktır.
Sömürgecilikle mücadele için aşağıdaki eylemler önemlidir:
- Sömürülen Milletler Teşkilatı kurulması,
- Uluslararası Sömürgecilikle Mücadele Birliği ve diğer sivil toplum örgütlerinin kurulması ve desteklenmesi,
- Okullarda; soykırım ve sömürgecilik konularını da kapsayan İnsanlığa Karşı Suçlar derslerine yer verilmesi,
- Ceza yasalarında; sömürgecilik eylemleri için, özel suç ve ceza kurallarına yer verilmesi,
- Sömürgecilik Müzesi kurulması.
Özellikle Fransa ve İngiltere Sömürge İmparatorlukları için, müzede ayrı ayrı özel odalar tahsis edilerek, sönmeyen ateşin sıcaklığının tadılacağı bir ortamı; adalet, özgürlük ve fazilet adına tarihle yüzleştirilmesi önerilmektedir.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?