Söz konusu haber yazısında,
Bir yapım şirketinin hem radyosu, hem televizyonu, hem de basın gücü olduğu sürece, bu ülkede tekelleşmenin önüne geçilemez görüşüne yer verilmiştir.i
Mal veya hizmet piyasasında hakim durumda olan teşebbüslerin bu durumlarını rekabeti kısıtlamak engellemek veya bozmak amacıyla veya bu etkiyi doğuracak şekilde kötüye kullanılması hukuka aykırı ve yasaktır. (4054 sayılı RKHK m.6/1)
Söz konusu kötüye kullanma hallerinden biri de, sahte tıklama yolu ile ayrım yapılması, bazı ses sanatçılarını (teşebbüs seviyesinde ise) öne geçirici şekilde yayın piyasasında tekel hakkının kötüye kullanılması (hakim durumda ise) olduğundan, 4054 sayılı yasanın 6ncı maddesinin ihlali niteliğindedir.
Özellikle söz konusu teşebbüs, rekabeti bozucu veya engelleyici bu davranış ile dolaylı olarak kendisine haksız kazançlar sağlamış olabilir.
Bu durumda, teşebbüsün bu tür bir davranışının kötüye kullanma olarak kabulü gerekmektedir.
Ne var ki; rekabet hukuku önünde bir sanatçıyı teşebbüs olarak niteleyebilmek için, yayın piyasasında mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan kişi olması gerekmektedir.
Aksine olarak, sanatçı bir teşebbüs değilse, konunun haksız rekabet olarak değerlendirilmesi gerekecektir.
Bununla beraber, bazı televizyon kanallarında bir şarkının yayını için önemli miktarlarda paranın ödenmesi gerektiği yolunda kamu oyunda yaygın bir kanaat olduğu da göz ardı edilmemelidir.
Yayın hayatının sağlıklı, güvenilir ve yasaya uygun olması bakımından, Rekabet Kurulunun daha fazla bilgi edebilmek için konu ile ilgili bir ön araştırma yapılması gerektiği yolunda karar vermesi uygun olacaktır.
Yürekten esenlikler ve içten saygılarımızı sunarız.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?