24 Kasım 2016da Meclisten önemli bir Torba Yasa geçti. Yasa Hukuk ve Ceza mevzuatında bir çok Yasa maddesini kaldırıyor veya yeniden düzenliyor. Hafta başı yasalaşmasını bekleyeceğiz.
Öncelikle geçtiğimiz haftalarda kamuoyunda çok tartışılan ve mecrasından çıkan, Anayasa mahkemesinin iptal ettiği TCK 103.madde 1 ve 2. fıkraları yerine getirilen çocukların cinsel istismarı suçları ile ilgili düzenleme kabul edildi. Kamuoyunda fırtınalar koparan geçmiş bazı cinsel istismar suçlarına tarafların evlenmiş olması halinde şartlı af opsiyonu getiren ek teklif ise Cumhurbaşkanının da tavır almasıyla geri çekildi. Getirilen düzenleme sonrasında özellikle 18 yaş altı kadınlara yönelik cinsel istismar suçlarına ağır hapis cezaları getirildi. 15 Yaşını doldurmuş kızlara yönelik rızasıyla birlikte olma hali ise Kanunun 104.maddesinde düzenleniyor ve eskisi gibi şikayete tabi olmaya devam ediyor. 18 Yaşını bitiriş reşit kadınlara yönelik te eski yasadaki ağır yaptırımlar aynen devam etmekte. Bu iş de bu şekilde gündemden kalkmış oldu.
Kumar oynatma, fuhuş için aracılık dışında arabalara vs kartvizit dağıtma da artık önemli bir suç. Dolandırıcılıkta kapsam ve cezalar genişledi. Telefonla dolandırıcılık hallerinde yaptırımlar yerinde şekilde artırıldı. Adam yaralama suçlarında tutuklama yapılmıyor eleştiri oluyordu. Artık yaralama suçlarında tutuklama yapılabilecek.
Kafayı çekip 1.00 promil üzeri trafiğe çıkanlara, zik zaklar çizerek trafik güvenliğini tehlikeye atanlara müjde. Bu suçun ceza sınırı 2 yıla çıkarıldı ancak ön ödeme kapsamına alındı. Hükme Bu açıdan olumsuz bakıyorum.
Asker kişi suçlarında önemli düzenlemeler var askeri cezaevlerinin kapsamı daraltıldı.
İletişimin dinlenmesi artık ağır ceza heyetinin değil Sulh Ceza Hakiminin görevi.
CEZA DAVALARINDA UZLAŞMA konusunda önemli adımlar var. Uzlaşmaya ilişkin Kanun hükümleri ilk çıktığında ceza davalarının sayısının azalacağı vs çok konuşulmuştu. Üzerinden onca yıl geçmesine, bir dünya emek ve para harcanmasına karşın Ceza iş ve işlemlerinde Uzlaşma sadece PROSEDÜR olarak kaldı. İnsanımızın temayülleri sosyolojik gerçeklikler unutuldu ve yine Kanunun her şeyi yapacağı yanılgısına kapıldık tabi. Ancak bu kez iş biraz daha sıkı tutulmuş. Uzlaşma müessesesi yeniden düzenleniyor. Uzlaştırmacılar ancak Bakanlığın düzenleyeceği listelerde yer alacak Hukukçulardan olabilecek. Bunun için hazırlıklar yapılacak kadrolar ihdasla yönetmelikler genelgeler çıkarılacak.
Buna göre, uzlaştırma girişiminde bulunulacak suçlar arasına tehdit, hırsızlık, dolandırıcılık da eklenecek. Etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar da düzenlemenin yasalaşmasıyla uzlaştırma kapsamına girecek. Cumhuriyet savcıları ya da vereceği talimatla kolluk görevlileri uzlaştırma teklifiyle görevli olmayacak; bunun için uzlaştırmacılar görevlendirilecek. Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tabi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphe bulunması halinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilecek. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheliyle mağdur ya da suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacak. 18 yaş altı Çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar uzlaştırma kapsamına alınacak. Her Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde uzlaştırma bürosu kurulacak ve yeteri kadar Cumhuriyet savcısı ile personel görevlendirilecek. Uzlaştırma süreci sonunda soruşturma dosyaları, uzlaştırma bürosunda görevli Cumhuriyet savcıları tarafından sonuçlandırılacak.
Hukuk davalarında davaya bakan mahkeme Yargıtayın bozma kararına karşı direnme kararı verdiğinde direnme kararı hemen Hukuk Genel Kuruluna gitmeyecek ve bozma kararını veren mahkemeye tekrar gidecek. Bozma kararını veren mahkeme yerel mahkemeyi haklı bulursa karar onanacak aksi taktirde Yargıtay dairesi dosyayı Hukuk Genel Kuruluna gönderecek. Burada bir bay pas yolu açılarak hatalı kararların Hukuk Genel Kuruluna gitmeden önce ilgili daire tarafından da düzeltilebilmesi opsiyonu getirilmekte. Kanun yeni kurulan İstinaf mahkemelerinin verdiği kararların temyiz sınırını artırdı. Artık değeri 40.000.00 lira altı olan davalar temyize gitmeden sadece istinaf kararı ile kesinleşecek. İstinafa başvuru sınırını da yine birkaç istisna dışında 5.000.00 lira üstü davalara, icra ihtilaflarında ise 7.000.00 lira üstü davalara hasredildi.
Ah bir de karşılıksız çekler için düzenlediğiniz o karmakarışık çelişik hükümleri bu yasayla düzeltebilseydiniz. Hakimi ,Avukatı, savcısı kim ne yapacağını bilemez halde. Yasaya anlam veremiyor her yanı hörgüçlü deve misali bozuk yasa. (önümüzdeki haftalarda suç haline getirilen ancak yasanın hatalı şekilde çıkarılması nedeniyle uygulanamayan karşılıksız çekler hakkında Savcılık ve Mahkemelerde yaşananları belgelerle mizahi dille anlatacağım. Olacak gibi değil) Her zaman vurguladığım gibi. Adaletin tecellisi ve sosyal Barış düzen ve refah için, daha da önemlisi İNSAN için (çünkü amaç her zaman İNSAN olmalıdır.) Kanun yapmak işin sadece bir tarafı. Daha da önemli olan hakka, hukuka İNSANA SAYGILI VATANDAŞ, SİSTEM ,ANLAYIŞ (VE DEVLET)i hakim kılmak değil mi ?
Derin saygılarımla.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?