USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

‘Malpractice’

27-12-2016

Doğru tanının zamanında konulamamasından sorumlu tutulan doktorlar M.B. ve D.K. hakkında görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla birer yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.” (1)
Elleriyle, gözleriyle ve bilgileriyle canlıların sağlığı için hizmet veren hekimlerle ilgili yaklaşık haberler, adeta bu meslek sahiplerinin tansiyonunu yükseltmektedir.
Tıpta yanlış uygulama, mesleki tecrübesizlik; “malpraktis” kavramı ile de anılmaktadır.
Genel bir tanımla yapılacak olursa, tıpta yanlış uygulama (malpraktis), hatalı davranış veya görev ihmali sonucu bir yaralamaya ya da zarara yol açmaktır.
Hatalı tedavi ya da tıbbi ihmal diye özetlenebilir. Bir başka tanımla tıpta yanlış uygulama (malpraktis), hekimin hastanın standart tedavisini yaparken başarısızlığı, beceri eksikliği ya da ihmali nedeniyle zarar vermesidir. (2)
Buna göre, bir hatalı tıbbi tedavi şu unsurlardan oluşmaktadır:
- Meslek ve sanatta acemilik (normal altı sağlık hizmeti),
- Hastaya kasıtlı olarak zarar vermek,
- Hasta-hekim sözleşmesine aykırı hareket etmek,
- Yanlış tehlikeli muayene sonucu hastanın zarar görmesi,
- Tıbbi aletlerin tehlikeli kullanılmasından dolayı hastaya zarar vermek. (3)
Hekimlerin, tıpta yanlış uygulama sonucu sadece Medeni Hukuk bakımından sorumluluğu olabileceği gibi, hem Medeni Hukuk hem de Ceza Hukuku bakımından sorumluluğu da doğabilir.
Dünyada tıp meslek ve sanatını yürütme yetkisi olup da, “Tıp hukukundan uzak kalan bir hekim, sadece bu bilgiden yoksun olduğunda, gözleri varsa da tökezler. Yüksek Öğretim Kurumu, Adalet Bakanlığı, Türk Tabipler Birliği ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorunun çözümüne yaklaşım göstereceğini umuyoruz.
Toplum sağlığı alanında uğraşı veren hekimlerin; bağımsız, özel sağlık kurum ve kuruluşları ya da kamu hastanelerine bağlı olarak çalıştıklarında aşağıdaki hususların varlığının önemli olduğu inancındayız:
1. Hekim mesleki sorumluluk sigortası olması,
2. Tıp fakültelerinde zorunlu, hukuk, iktisat ve işletme fakültelerinde seçmeli “Tıp Hukuku” derslerinin verilmesi,
3. Hekimlere dönük, bu alanda yeterli ve etkili seminer, kurs, panel, sempozyum gibi etkinliklerin düzenlenmesi,
4. Tıp Hukuku Araştırma Enstitüsünün kurulması. Bu enstitü aracılığı ile, dergi ve diğer yayınların ifası, etkinlikler düzenlenmesi, hukuki çalışmalar yanında yasa taslakları hazırlanması gibi çok amaçlı görevlerin gerçekleştirilmesi mümkün hale gelecektir.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızla...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?