Bir tanıdığım arayarak;
Askerliğini bitirmiş yeğeni için iş arıyor.
Tanıdığıma; 'İşkur, aracılığı ile üç ay öncesine kadar çalışmamış işsizler için yeni bir teşvik yasası var, işkur'a müracaat etsin diyorum.'
'Vallahi ben anlamam göndereyim bir
konuş' diyor tanıdığım.
İki gün sonra; yeni model saç tıraşlı, şık giyimli, son model telefonlu, tertemiz 24 yaşında delikanlı geliyor. Kendisi ile bire bir ben ilgileniyorum.
İşsiz delikanlı ile, sohbete koyuluyoruz,
bir arkadaşcasına...
Liseyi bitirmiş, askerliğini iki yıl önce bitirmiş, iki yıl süresince sadece gündelikçi olarak birkaç ay düğün salonlarında çalışmış, birkaç defa da babası ile inşaatlara çalışmaya gitmiş. Henüz hiçbir mesleğe haiz değil ve şu işi iyi yapabilirim diye de gelecek ile ilgili bir fikri oluşmamış.
Babasının inşaat kalfası, altı kişilik evin tek çalışanı olduğunu söylüyor..
Kendisine mutlaka ama mutlaka çalışması gerektiğini üzerine basa basa söylüyorum. Zaten delikanlı da aynı düşüncede olduğunu söylüyor.
Üzerindeki güzel elbiselerin, saç tıraşının ve elindeki telefonunun, içtiğimiz suyun, yediğimiz ekmeğin bir emeğin ürünü olduğunu ve onlara sahip olmak için çalışmamız ve üretmemizin şart olduğu dilimin ucuna geliyor ama!
Gençlerin nasihati sevmediklerini bildiğim içinde, o durumu es geçiyorum!..
Bizim işi ve bölümlerini tarif ediyorum kendisine
'Paketleme bölümünde çalışabilirim diyor.'
İşsiz delikanlıya mesleğinin olması gerekliliğini ve işi öğrendikçe ve bilgilendikçe kazancının artacağını örnekler ile anlatmaya çalışıyorum. Bütün bunları anlatırken tecrübemden dolayı, delikanlının sanayi işlerinde pek çalışamayacağını hissediyorum. Evraklarını hazırlayan işsiz delikanlı iş başı yapıyor, birkaç gün yapacağı işin tanıtımı ile geçecek günleri bile tamamlamadan, nedensiz olarak işi bırakıyor. Bu durum çalışan arkadaşlarımızın motivasyonunu bozduğu kadar benim de moralimizi bozuyor.
Öyle tahmin ediyorum, bu gerçek hikaye günümüzde o kadar çok yaşanıyor ki
Sadece kişiler farklı, ama roller aynı.
Ama lütfen yanlış anlamayın delikanlıyı veya hepimizin geleceği bu gençleri suçlamak gibi bir haddim yok.
Burada başka sorunlar var eğitim ile başlıyor bu sorunlar ve devam ediyor. Bu sorunlar mutlaka ele alınmalı ve gençlere meslek kazandıracak veya gençlerin hangi mesleği sevecekleri ilk öğrenim çağlarından başlamalı.
Bu sorun hepimizin sorunu.
Eğer bir suçlama var ise hepimizin eksikliği, oturup çözüme kavuşturulması gereken konuların en başında.
Saygılarımla
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?