USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Doğru adımlar (2)…

18-04-2017

Bu başlık altında daha önce yazdığım yazımda, Bursa OSB'nin, Yeşil OSB olma yolunda hareketlendiği, DOSAB'lı sanayicilerin de kömürlü buhar santralını istemedikleri, haberlerini değerlendirmiştim ve her iki haberin içeriğinde 'Küresel Isınma ve İklim Değişikliği'' olgularının yer almadığını, Bursa olarak sağlığımızı etkileyen hava kirliliğinin dışında, bu küresel felaketin farkında olmadığımızı vurgulamıştım…
Sonradan, biz Bursalıların değil ama, diğer bazı kentlerimizde yaşayan insanlarımızın olayın farkında olmalarının ötesinde, 'Kömürden Kurtul, Geleceğini Kurtar' başlığı altında bir kampanya yürüttüklerini öğrenmenin mutluluğunu yaşadım. Çanakkale'den İzmir'e, Ankara'dan Tekirdağ'a, Amasra'dan Zonguldak'a uzanan coğrafyamız içinde, halkımız, kadınıyla, erkeğiyle, ellerindeki 'İklim Değişikliği için Harekete Geç'pankartlarıyla meydanları doldururken, fosil yakıtların dünyayı geri dönülmez bir noktaya sürüklediğine dikkat çekiyorlardı…
Bu arada Birleşmiş Milletlerin yaptığı açıklamadan, son 10 yılda yer küre üzerinde meydana gelen doğal felaketlerin yüzde 87'sinin fosil yakıt kullanımının eseri olduğunu öğreniyoruz. Ve bu felaketler sadece yer küre üzerinde oluştuğu bölgeleri etkilemiyor, tüm coğrafyaları da etkisi altına alıyor.
Biliyorsunuz bu etkileme, dünya ülkelerini Paris Zirvesi'nde buluşturduve sera gazı salınımlarını en aza indirme yolunda taahhütname imzalandı. İşte bu imza sonrası, dünyada da kömür kullanımına karşı hareket etkin biçimde başladı ve sürüyor, bakın neler oluyor;
Dünyada son 10 yılda kurulan kömür santralları 2016 yılından itibaren kapatılmaya başlandı, bu kapatma, enerji üretiminde kömürün yoğun biçimde kullanıldığı Çin ve Hindistan'da da etkin oldu, bir yandan kömürle çalışan mevcut santrallar kapatılırken, diğer yandan inşaat safhasında olan ve 68GW gücünde enerji üretimi beklenen 100'den fazla kömür santralı inşaatı durduruldu.
Dünyanın diğer ülkelerine baktığımızda, inşaatı durdurulmuş santral sayısının, geçen yıl yapımına başlananların sayısını geçtiğini görüyoruz. AB ve ABD'de 64GW toplam gücündeki işletmede olan kömürlü santrallar devre dışı bırakıldı.
Yerküre üzerinde yeni kömürlü santralların kurulmaması, mevcutların kapatılması, Paris Zirvesinde imzalanan taahhütte yer alan, küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutma hedefini yakalama yolunda umut veriyor. Ancak halen kömürle çalışan kurulu gücün, özellikle emisyon salınımları yüksek ülkelerde, biri de biziz, daha hızlı kapatılması gerekiyor.
Türkiye, elindeki yapım öncesi aşamada bulunan 67MW gücündeki kömürlü santral projeleriyle, Hindistan ve Çin haricindeki ülkeler arasında, yeni kömürlü santral yapımı açısından büyük potansiyele sahip bir ülke, ancak kömürlü termik santral projelerini durduran ya da yavaşlatan güçlü bir karşıt hareket var.
Bugüne kadar planlanan projelerin sadece yüzde 13'ü lisans alabildi, 4,2 MW toplam gücündekiler inşa edildi, 2,6 MW gücündekiler inşa ediliyor.
Dünyada da Türkiye gibi sıcak noktalar olarak, Endonezya, Vietnam, Japonya, Mısır, Bengaldeş, Filipinler, Pakistan, Güney Kore ve Tayland sıralanıyor.
Sonuç olarak, kömürün 10 yıl önce başlayan küresel kullanım yükselişi, 2016'dan itibaren inişe geçmiş ve özellikle Hindistan ve Çin'deki kömürlü santralların yenilerinin yapımının durdurulması ve halen çalışanların kapatılması ile etkin bir düşüş trendine girmiştir.
İnanıyorum bu bilgileri okuduğunuzda, DOSAB'ın saygı değer sanayicilerinin, kömürlü santralı istememe karalarının ne anlama geldiğini daha iyi değerlendiriyorsunuzdur…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?