USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Futbolcu sözleşmeleri ve feshi

16-05-2017

Ülkemiz, Avrupa, Güney ve Orta Amerika'da en popüler spor dalı; Futbol. Etki alanı ve coğrafyası da sürekli gelişiyor. Yüz yılı aşan geçmişiyle Futbol, malum günümüzde artık sadece 'Futbol' değil. Bununla birlikte de artık 60'lar 70'lerdeki kulüp, dernek yönetim anlayışları devri tamamen kapanmış, yerini yüzlerce çalışan, profesyonel direktör ve oyuncuların aldığı, medya, firmalar, siyaset gibi unsurların dahil olduğu uluslararası rekabet, davranış ve kavramların hâkim olduğu büyük bir organizasyon almıştır. Bu organizasyonu da artık muhtar ve azaları yönetim anlayışları ile yönetebilmek imkansızdır. Aksi durumda sağlanacak başarıların da kısa vadeli olması kaçınılmazdır. Sezon sonu yaklaştıkça kulüp çevrelerinde en çok, iyi performans göstermeyen futbolcu ve teknik adam sözleşmelerinin feshi konuşulmakta. Peki Nedir bu fesih işi? Nasıl feshedilecek sözleşmeler. Her iki taraf da razı ise bu işe (hatalı bir şekilde Fesih değil, sonlandırma denmesi gerekir) mesele yok. Ancak bir taraf hem de ilerideki ödemeler, yükümlülüklerden kurtulmak isteyerek; yani haklı fesih dediğimiz opsiyonu kullanmak isterse sorun burada başlıyor.
Öncelikle belirtelim. Futbolcu sözleşmeleri, Borçlar Kanunu iş görme sözleşmelerinin bir türü olan; 'Hizmet Sözleşmeleri' çerçevesinde değerlendirilmekte. İş Kanunu hükümleri devre dışı. Ancak hizmet sözleşmelerine dair genel kurallar uygulanırken Anayasal ve Yasal Statüsü olan TFF'nin yayımladığı statü ve kurallar, bu işin detaylarını belirliyor. TFF'nin yayımlamış olduğu ve en son 2016 Ağustos'ta güncellenen Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı ('PFSTT') fesih kuralları uygulamasının hukuki dayanağı, ve 5894 sayılı Kanun'un 3. Maddesi ile Profesyonel Futbolcu ile Kulüp arasında imzalanan tek tip sözleşmenin 4. ve 5. maddelerinde yer alan 'FIFA, UEFA ve TFF Statü'lerine ve düzenlemelerine uymak' ifadesi oluşturuyor. Daha açık anlatımla, bu konuda kanuni düzenlemenin yanı sıra, taraflar da sözleşme ile PFSTT'nin ve TFF tarafından yapılan diğer düzenlemelerin bağlayıcılığını kabul etmişler. Türkiye'de futbolcu olarak faaliyette bulunan yabancılar da aynı esaslara tâbi. Zira sözleşme nedeniyle ortaya çıkan hukuki ihtilaflara, tarafların sözleşmede açık olarak seçtikleri hukuk uygulanacaktır (MÖHUK m. 24/I). Yine temel milletlerarası özel hukuk kuralları uyarınca, tarafların böyle bir belirleme yapmamaları durumunda sözleşmenin karakteristik ediminin gerçekleştirildiği ülke hukuku uygulama alanı bulur (MÖHUK m. 24/IV).
Sporcu sözleşmesinde sporcunun iş görmesi karakteristik edimi oluşturduğu ve bu edim Türkiye'de gerçekleştiği için Türk hukuku uygulanacaktır. CAS Kuralları da bu yönde hüküm tesis etmiştir. TFF kuralları ise, malum üst kurullar olan FIFA ve UEFA kuralları ile bütünlük arz etmekte. Bu vesile ile de futbolcu teknik adam ve sair alanlarda salt iç kurallar tesis ederek, amir hükümler koyamıyorsunuz.
Yerli yabancı fark etmez. Bir kulübün bir oyuncunun sözleşmesini tek taraflı feshedebilmesi, TFF'nin ilgili statüsünde ancak çok keskin ve belirli şartlarla mümkün.
Sözleşmenin kulüp tarafından haklı nedenle feshi için haklı neden teşkil eden haller sınırlı sayıda olmamakla birlikte PFSTT'de, aşağıdaki hallerin oluşması halinde tartışmasız bir biçimde haklı nedenin oluştuğu belirtilmiştir;
a) Futbolcunun futbol faaliyeti dışında vaki hastalık veya istirahat halinin altı ayı aşması,
b) Futbolcunun en az altı ay müddetle kesinleşmiş hak mahrumiyeti veya müsabakadan men cezası almış olması,
c) Futbolcunun bu talimatın 25. maddesinde sayılan yükümlülüklerini ağır surette ihlal etmesi,
d) Futbolcunun, Futbol Menajerleri ile Çalışma Talimatı'na aykırı davranışları nedeniyle kesinleşmiş en az 4 resmi müsabakadan men cezası almış olması.Bunlar dışında, futbolcunun sözleşmeden doğan borcunu yerine getirmemesi karşılığında, kendisine kulüp tarafından verilen sürede halen bu borcun yerine getirilmemesi de; futbolcu ile olan sözleşmenin haklı nedenle feshi olarak belirlenmiştir.
Amerika'da bazı spor dallarında futbolcunun başarısızlıkları gibi sübjektif nedenler kulübe haklı nedenlerle fesih imkanları vermiş. Ancak sporcu sendikaları tabii ki ayağa kalkmış. Maalesef ki futbolcunun başarısı, performansı gibi etkenler tek başına kulüplere tek taraflı haksız fesih imkânı vermemekte. Hatta, futbolun beşiği olan Avrupa'da, Avrupa Birliği'nin 'işçilerin serbest dolaşım hakkı' gibi temel AB normları da, futbolcu sözleşmelerinin kulüp tarafından tek taraflı feshedilmesinin katı koşullara bağlı olmasına sebebiyet vermiştir. Yerine getirilmeyen koşullar, FIFA'nın ilgili transfer ve futbolcu sözleşmeleri hakkında yayımladığı regülasyonunun ihlali anlamına da gelmekle beraber, kulüplerin çok çeşitli yaptırımlara maruz kalmalarına gebe olabilmektedir. Türk Borçlar Kanunu'nda da eskiden beri var olan edimler arası aşırı nisbetsizlik, hata, hile, gabin gibi haller ile, yine 2012'de yürürlüğe giren genel işlem şartları gibi kurallardan; sözleşme tarafı olan kulüplerin yararlanamayacağı açıktır. Futbolcunun performans düşüklüğü, hayal kırıklığı yarattığı diğer görüntüler de kulübe tek başına tek taraflı haklı fesih imkânı vermemektedir.
Kanımca hak dengesi adına, kabul görmüş uluslararası üst hukuk norm ve uygulamaları çerçevesinde, futbolcu sözleşmelerinin imzasından sonra kulüpler aleyhine gelişen ve adil sonuçlar üretemeyen bu fesih hükümleri; kesinlikle gözden geçirilmelidir.
Ancak şu an için kulüplerimize AMAN DİKKAT veya GEÇMİŞ OLSUN demekten de başka çaremiz yoktur.
Saygılarımla.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?