Gazetemizin, kentimizdeki inşaat sektörünün hızlı büyümesinin ve kentsel dönüşüm projelerinin masaya yatırıldığı sayısında, Osmangazi Belediye Başkanı Sayın Mustafa Dündar'ın 'Hisariçi'nde Tarihi Kimlik Ortaya Çıkıyor'' başlıklı açıklaması, çocukluk yılları o bölgede geçmiş bir Bursalı olarak, beni çok sevindirdi. Aslında Sayın Başkan bu etkinliğini, uygulamakta olduğu Kentsel Dönüşüm Projeleri içinde anlattı ama, Hisar İçinde tarihi kimlik kentsel dönüşümle değil, tarihi yapı ve yaşam özelliklerine çok hassas biçimde sadık kalınacak bir onarımla, ortaya çıkacaktır.
Diğer bir değimle, bu bölgede Sayın Başkanın tanımladığı kentsel yenileme değil, eski tarihi dokuyu yeniden yaşama sokmak, hedef alınmalıdır.
Bu hedefe ulaşıldığında da, Belediye ve Halk kol kola girerek, Bursa için çok değerli olacak bir yaşamsal dönüşüm, 'Turizm Bölgesi'' oluşumu, harekete geçirilmelidir.
Mutlaka Osmangazi Belediyemiz Hisariçi'ni bir bütün olarak projelendirmiştir, uygulama bu bütünün bir parçası olarak, bölüm bölüm yapılabilir.
Ancak burada hem Belediye, hem yöre Halkı, Bursa'mızın geleceği açısından attıkları bu çok değerli adımın her bölümünde temel hedeflerinin, Tarihi Hisariçi'nin tamamını yeniden tarihi kimliğiyle yaşama sokmak olduğu, bilincinde olmalıdırlar.
İşte burada Sayın Dündar'a ve yörenin ileri gelenlerine bir önerim var, gelin yüzyılların eskitemediği, örneğin İtalya'nın Venedik, Perugia, Verona, Bolonya, Floransa gibi, tarih turizminin önde gelen kentlerini gezin, gündüz ve gece içinde yaşayın ve de gelin gözlemlerinizi bizim yaşam özelliklerimizle kavurun ve Hisariçi'nde bize özgün bir yaşamı harekete geçirin.
Ve sonuçta 'Hisariçi Yaşamsal Dönüşüm Projesi''ni, önce kendinizin, sonra da kentimizin PARLAYAN YILDIZIyapın, hem bu bölgede yaşayan sizler zengin olun, hem de ülke ekonomisi kazansın.
Sayın Başkan açıklamasında, Oruçbey caddesiyle ilk adımı atacaklarını, burada binaların cephe sağlıklaştırması ve zemin kaplama çalışmaları yapacaklarını beyan ediyor.
İtalyan kasabalarını düşünerek ben bu çalışmalarda yoldaki asfaltın söküleceğini, Hisar İçi yollarının, tarihi kimliğinin bir simgesi olan eski kaldırım taşlarıyla kaplanacağını hayal ettim. Cephe sağlıklaştırma deyince de, eski Bursa evlerinin kireç badanalı cepheleri gözlerimin önünde canlandı.
İşte fiziksel olarak bu tarihi dönüşüm sağlanırsa, bölgenin içinde Tarih Turizmi hareketini başlatmak için, ev büyüklükleri göz önünde tutularak, pansiyon veya küçük oteller, bakkal dükkanları, kasap ve lokantalar, açık pazar yeri ve kahvehaneler vb. gibi kullanım alanları, bugünün yaşam koşullarına uyacak biçimde oluşturulur.
Bu çalışmaların içine Bursa'daki Turizm Firmaları da alınırsa, projenin turizm hedefine doğru daha etkin adımlar atılır.
Sonuçta, Bursa'da Tarih Turizmi
kapısı açılır
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?