Biraz da piyano...

Ülkemde piyano üretimi yapılmış mıdır?
Bu işte neredeyiz acep, diye hep merak etmişimdir.
Kısmet oldu, geçtiğimiz hafta konu hakkında araştırmalar yapmaya nihayet vaktim oldu.
Nerden bu merak derseniz...
Üniversite öncesi 80'li yılların başında Bursa Erkek Lisesi'nde başlayan müzik tutkusu, bir grup genç hukukçu arkadaşımla İstanbul Üniversitesi Çok Sesli Müzik Grubu'nu kurmakla devam etti.
Yaşayan efsane, aslen Mudanyalı olup yazları Mudanya'da oturan hocamız Serdar Öztürk'ün İTÜ'den üniversitemize 1984'te transferi ve İ.Ü. Çok sesli müzik koromuzun çalışmalarına başlaması, ardından şan, solfej, nota dersleri, bir çok yerli yabancı parçanın çok sesli uyarlamasının, 40'ı aşkın konserde benim de 'Bass Bariton' olduğum grubumuz tarafından seslendirilmesi, piyasaya yeni çıkan ('Bir destan dolaşır Bolu Dağının' eseri gibi) eserlerin koromuz tarafından tanıtımının yapılması ile Özal'lı, Evren'li yıllarda epey popüler olmamız.
Sonrasında Üniversite yıllarının sona ermesi, Bursa'ya dönüş, Bursa'da RM Müzik merkezini kuran Rabia Yılmam hoca hanımın merkezinde bir süre klasik piyano dersleri..
Ve İş temposunun ağır basması ile klasik piyano derslerini yarıda bırakmak zorunda kalmam.
Tesellim, iimdilerde 16'lık ikizlerim aldı, babalarından bu bayrağı.
Bu piyano çalmaca macerası uzun bir yol çok uzun.
Çok meşakkatli. Binlerce kuralı var İngilizce gibi, matematik gibi.
Her gün saatlerce antrenman istiyor profesyonel spor gibi.
Üçlü beşli yaşlarda Çok erken başlamak lazım, ya da çok zaman ayırmak.
Tabi Messi gibi, Bach, Beethowen gibi özel yetenekli iseniz (milyonda bir) durum farklı.
Konumuza dönelim.
Evdeki piyanoyu akorda gelen hocam Murat Bey'le bir sohbette Türkiye'de piyano imal edilip edilmediğine gelmişti konu.
Bu konuda yazılan eserleri, yazılıp çizilenleri toparladım.
1600'lü yıllarda icad ediliyor piyano...
Çok da eski sayılmaz.
Ancak bu konuda da yaya kalmışız.
Bir Kastamonulu Mehmet Efendi var, 1900'lerde aşk edip 5-6 tane piyano imal eden. Osmanlı Sarayı özellikle II Mahmut sahiplenmiş epeyce. Müthiş bir olay.
Alet edevat hiçbir şeyin olmadığı 1900'lü O yıllarda piyano üretilebilmesi.
Bir de 1950'lerde Ankara Erkek Teknik Öğretmen okulunda bir iki tane imal edilebilmiş.
Ayrıca Rusların işgal sonrası Kars'ta hemen her ev ve okulda bıraktıkları, küçükken okulda tıngırdattığımız piyanolar geldi aklıma.
Yanı sıra her sokak başında akardiyonla kulaklarımızı çınlatan Azeri müzik parçaları.
Müzik tutkusu açısından çokça şanslı bir şehirde doğmuşum.
Sonuçta bugün memlekette çalınan on binlerce piyanonun neredeyse tamamı İTHAL.
İnegöl'ü, Ankarası mobilya sanatçısından geçilmeyen ülkem için büyük ayıp.
Hadi araba yapamıyoruz ama piyano yapamamak nedir ?
Bir babayiğit aranıyor!
Araba değil, piyano yapmak için.
Hadi BTSO hadi İnegöl, hadi ahşap ve ağaç sanayicim, değişik bir iş yapalım.
PİYANO ÜRETELİM.
Avrupa'ya satalım.
Mozart'ın şehrine ihraç edelim.
Saygılarımla.