Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 120 nci maddesi kapsamında ilan edilen 21/07/2016 tarihli ve 1116 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararıyla onaylanan olağanüstü hal kapsamında, başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan Kanun Hükmünde Kararname hükümleri ile kurulan işlemlere dayalı olarak aşağıdaki işlemlerin hukuki değerlendirilmesi ve bu işlemlere karşı başvuru yolunun belirlenmesi önemli bulunmaktadır:
a) Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi.
b) Öğrencilikle ilişiğin kesilmesi.
c) Dernekler, vakıflar, sendika , federasyon ve konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel öğretim kurumları, vakıf yüksek öğretim kurumları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması.
ç) Emekli personelin rütbelerinin alınması (KHK/685 m.2/1).
Üstte belirtilen işlemler ; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 nci maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari dava türleri arasında sayılmış, 'Dilekçeler üzerine ilk inceleme' alt başlıklı 14 üncü maddesinin (3 - d) bendinde, dava yönünden inceleneceği belirtilmiş, 15 inci maddesinin (1 - b) bendinde ise, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli işlem niteliğinde sayılamaz. Zira, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli işlemler, öğreti ve içtihatta idari makam ve mercilerin kamu gücüne dayanarak idare işlevine (idare hukuku alanına) ilişkin olarak yaptıkları ve ilgililer hakkında çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğurmak suretiyle hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir anlatımla ilgililerin hukukunu etkileyen irade açıklamaları olarak tanımlanmaktadır.01/09/2016 Tarihli ve 29818 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 'Kamu personellerine İlişkin Tedbirler' başlıklı 2 (1) madde fıkrasında; terör örgütlerine ve Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan; a) Ekli (1) sayılı listede yer alan kişilerin, başka bir işleme gerek kalmaksızın kamu görevinden çıkarıldığı, bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmayacağı, haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edileceği hükme bağlanmıştır(Bursa 1. İdare mahkemesi 01/12/2016 tarih, E/K.1578 - 1368). Bu durumda, ister KHK/672 ister diğer KHK'lar ile haklarında yukarıda açıklanan (KHK/685 m.2/1) işlemler hakkında, idare mahkemelerinin hukuki denetim yapma yetkisi bulunmadığından, dava konusu edilemez. Aksine olarak, başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile kurulan işlemlere ilişkin başvuruların Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'na (Kısaca 'Komisyon') yapılması gerekir (KHK/685 m.1 ve 2). Öte yandan; söz konusu Komisyon'a başvuru yapılmadan, doğrudan idare mahkemesine ve bu mahkemece reddi kararı sonrası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ya da Anayasa Mahkemesine yapılacak başvuruların da usul yönünden reddi gerekir. Zira, iç hukuk yolları tüketilmeden, Komisyon'a başvuru yapılmadan söz konusu üst mahkeme yoluna başvuru yapılması doğru olmaz, usulden reddi gerekir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının bulunması nedeniyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapılması hususunun da yerindeliğinin değerlendirilmesinde yarar vardır.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?