Gümrük ve Ticaret bakanlığının geçici verilerine göre Eylül ayının Eylül ayı ihracat rakamları;
11 milyar 849 milyon dolara olarak gerçekleşti. Yani Eylül ayı ihracat Ağustos ayı ihracatının da yüzde 10.8 daha düşük.
Elbette ki ihracatımızdaki artış hepimizi sevindiriyor ve bu durumdan kıvanç duyuyoruz, özellikle de bir parçası olduğum için de ayrıca güzel bir haz duymaktayım. Ama ithalatımız da durmuyor ihracatımız arttıkça ithalatımız da maalesef aynı hızla artıyor.
Yıllık bazda baktığımızda ilk 9 ayda, yatırım malları ithalatımız 13.2 oranında, tüketim malları ithalatımız ise 1.3 oranında azalma göstermiş.
Bu aralık sürecinde hammadde, ara mal yani üretimde kullandığımız mallarda ise yüzde 26.5 civarında bir artış olmuş. İlk 9 ayda en çok ithalatımız enerji ürünlerine 19.5 milyar dolar ile başı çekmiş.
İthalatta en büyük ödemeyi yani aslan payını Çine yapıyoruz, arkasından Almanya, Rusya, ABD, İtalya ve Fransa geliyor.
İthalatımız yılın ilk 9 ayı gibi giderse yıl sonunda 222 milyar dolarlar, ihracatımız ise 152 milyarlar civarında olacaktır.
İhraç ettiğimiz ürünlerimizdeki ithalat payı yüksek olduğu için ihracatımız arttıkça, ithalatımız da doğal olarak artıyor.
Dolayısı ile de ekonomimizin gelişmesini sağlayacak en önemli unsur ihracatı artırmaktır. İhracatımız artıkça bir anlamda her şeye rağmen üretimimiz artıyor.
İthalat ile ihracatımız arasındaki fark ortada bunu kapatmak için ama teknolojik ihracat olsun veya düşük teknoloji ihracatı olsun her alanda dış girdimizi artırmamız gerekmektedir.
İthalatta ihracat gibi elzemdir;
Ama refahımızın ve kalkınmamızın en önemli yolu üretim ve ihracattır, ithalat ise gerektiği kadar yapılmalıdır. İhracatla sevinelim ama dengesiz ithalata da hayıflanalım ve çalışıp ithalat ile ihracatı dengeleyelim.
Saygılarımla.