USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Nüfus Kanunu ve ad-soyad düzeltilmesi davaları

07-11-2017

Nüfus Kanunu değişiklikleri çokça fırtına kopardı.
Kamuoyu doğal olarak Müftü nikahına odaklandı.
Bu konuda da oldukça yazıldı ve çizildi.
Bendeniz de Müftü tarafından resmi nikah kıyılmasının lailklik prensibine temelden aykırı olduğunu savunanlardanım.
Savunucuları tarafından hristiyanların papaz nikahı kıymalarını örneksemesini de bilinçli bir hata olarak nitelendiriyorum.
Zira islamiyet kişilerin sadece ahiret yaşamına değil doğrudan günlük sosyal yaşamlarına dair düzenlemeler içermekte ve diğer dinlerle mukayesesi söz konusu değil.
Hristiyan toplumlarda hele protestan devriminden sonra kilisenin, veya bir papazın kişilerin sosyal ve özel yaşamlarına yönelik dizayn etkisi söz konusu değil. Oysa islamiyet tüm yaşamı dizayn eden hükümlerle dolu.
Bu nedenle de laiklik prensibinin yara aldığına, nikahlarda çokça gürültüler kopacağına dair tüm eleştirileri haklı buluyorum.
Nüfus kanununda başkaca önemli değişik hükümler de var. Sırası geldikçe işleyeceğiz.
Biri ilginç, 3 Kasım 2017 tarihli RG'de yayımlanan 7029 sayılı yasanın geçici 8.maddesine göre kişinin iki yıl içerisinde yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvurması kaydıyla; 21/6/1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3 üncü maddesine aykırı (yani Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmıyan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz.) soyadları ile yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan ad ve soyadları, mahkeme kararı aranmaksızın, il veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir.
İl ve ilçe idare kurullarının vereceği karar kesindir. Soyadı değiştirilen erkek ise kendisi ile birlikte varsa karısının ve müracaat tarihinde ergin olmayan çocuklarının da soyadları düzeltilir.
Soyadı değiştirilen kadın ise kendisi ile birlikte ergin olmayan evlilik dışı çocukları varsa onların da soyadları düzeltilir.
Bu işten bendeniz de muzdaribim. Soyadım dedelerimizden kalma biçimde Yazici olarak işlenmiş. Bunu Yazıcı haline getirebilmek için bir yığın dava ve idari prosedürle uğraşmak zorundaydım.
Sağ olsunlar.
Artık Nüfusa başvurmam yeterli olacak. Benim gibi imla hataları bulunan isim ve soyadı taşıyanlar iki yıllık süre içerisinde Nüfus idaresine başvursunlar İl idare kurulundan karar bir ay içinde çıkar ve kütükleri değişiverir. .
Ayrıca bu Kanunla bağlantılı 2525 sayılı soyadı kanununu incelerken ilginç bir hükme daha rastladım ki paylaşmadan olmaz.
'Söyleyişte, yazışta, imzada öz ad önde, soy adı sonda kullanılır.' diyor yasa.
Yani siz Kanuni tuğrasına benzer imzalar kullanamazsınız diye emir var. Gözlemlerim o ki ülkemizde büyük çoğunluk bu emredici kurala uymuyor. (bendeniz de dahil) Ama imzada ad ve soyadı sırasıyla kullanma emri kesin.
Uymayınca ne oluyor? derseniz, kimsenin umurunda değil şapka Kanunu gibi düşünebilirsiniz.
İşe yaraması dileklerimle iyi haftalar.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?