USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Mevzuatımız gün geçtikçe gelişiyor

23-01-2018

Mevzuatımız gün geçtikçe gelişiyor.
Son günlerde nedir bu Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı diye bir sürü soruya muhatap olduk. Biz de konunun uzmanı A Sınıf İş Güvenliği ve TMGD Uzmanı arkadaşımız Dilbade Sancaktar' a konuyla ilgili okuyucularımızı aydınlatması için ricada bulunduk.
İyi haftalar...

Lojistik ve tehlikeli yük taşımacılığının Türkiye'deki gelişimi

Dünya ekonomisinde artan üretim,tüketim ve ticarete paralel olarak lojistik sektörüne yönelik talep de artmaktadır.Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ,üretim kapasiteleri ve dış ticaret hacimleri lojistik sektörünün büyüklüğünü belirlemektedir.Lojistik sektörünün tutar olarak en büyük olduğu ekonomiler arasında ABD ,AB-28 (özellikle Almanya,Fransa,ve İngiltere ) ve Çin yer almaktadır.ABD hizmet ağırlıklı bir ekonomi olmasına karşılık lojistik sektörünün GSYH (gayri safi yurt içi hasıla) içindeki payı %8.5 düzeyindedir.Çin dünyanın önemli üretim merkezlerinden biri haline dönüştüğü için bu ülkede lojistik sektörü hızla gelişmiş,ülke GSYH 'sinin yaklaşık %18'ine ulaşmıştır.
Herhangi bir mal veya hizmette lojistik maliyetlerin düşüklüğü dış ticaret açısından en az üretim maliyetleri kadar önemlidir.
Türkiye coğrafi ve stratejik konumu nedeniyle lojistik sektörü açısından büyük bir potansiyele sahip olmasına karşılık bu potansiyel yeterince değerlendirilememektedir.Lojistiğin en önemli alt sektörlerinden biri olan ulaştırma ve depolamanın GSYH'ye katkısı 2014 yılı için %12 'nin biraz üstündedir.Türkiye için bakıldığında ,lojistik sektörünün geleceği ekonomi ve ticaretteki canlanmanın yanı sıra bölge ülkelerindeki ekonomik ve ticari canlılıkla iş birliğine bağlıdır. Yurt içi yolcu ve yük taşımalarında ağırlık kara yollarındadır.Yolcu taşımacılığında ikinci sıra havayolunda iken,yük taşımacılığında ikinci sıra deniz yolundadır.Türkiye lojistik altyapı olarak AB -28 ortalamasının altındadır.Altyapının tamamlanması ,uluslararası iş birliğinin artması ,üretimin artması lojistik sektörünü daha etkin hale getirecektir.Dış ticaret lojistiğinde ağırlık (%54)deniz yolundadır.İkinci sırada ise kara yolu yer almaktadır.Dış ticarette hem deniz yolu hem kara yolu taşımacılığını içeren Ro-Ro taşımacılığı da son dönemde gelişmiş,özellikle bölgesel krizler nedeniyle dış pazarlara ulaşmakta zorluk yaşayan dış ticaret girişimcileri için Ro-Ro yeni bir alternatif olmuştur.
Türkiye'de yük taşımacılığında kara yollarını sırasıyla denizyolu,demir yolu ve boru hatları izlemektedir.Türkiye 2.471 adet gemi filosu ile dünyada 9.sırada olmasına karşılık filonun düşük yük taşıma kapasitesi nedeniyle yük kapasitesine göre yapılan sıralamada ancak 26. sırada yer almaktadır.Türkiye uluslararası kara yolu eşya taşımacılığı sektöründe 44.000 çekiciyle Avrupa'nın en genç ve modern filolarından birine sahiptir.Ülkemizde lojistik sektöründe faaliyet gösteren firmaların sayısı,yetki belgesi almamış olanlar nedeniyle tam olarak bilinmemekle birlikte yaklaşık 1.500 uluslararası karayolu taşımacılık firması vardır.Söz konusu firmaların yaklaşık 500.000 adet TIR-kamyonu mevcuttur.Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde deniz yolu taşımacılığı ülke geneline yayılamamıştır.Yolcu taşımacılığında kara yollarının ardından ikinci sırada havayolu gelmektedir.
Eurostat (2013) verilerine göre karasal yük taşımalarında Türkiye'de %95olan kara yolu payı,AB-28 ortalamasına kıyasla (%81 ) oldukça yüksektir.Türkiye ulaştırma altyapısı açısından da AB-28 ülkelerinin oldukça gerisindedir.
Günümüzde ticaretin uluslararası ve küresel boyutlar kazanmasının etkisiyle ,her bir ulaştırma modunun en verimli biçimde kullanılmasına olanak sağlayan,çok modlu taşımacılık sistemleri geliştirilmiş ve yaygın olarak bu sistemler kullanılmaya başlanmıştır. Kara,deniz ve hava yolu taşımacılık modlarından iki ya da daha fazla sının birlikte kullanılması ile gerçekleştirilen taşıma yöntemi çok modlu taşımacılık olarak ele alınmaktadır. Üretimden ,tıbba kadar birçok alanda kullandığımız kimyasal,fiziksel ve biyolojik çeşitli maddeler ,birtakım özelliklerinden dolayı,canlıların sağlığı ve emniyeti,cansız varlıklar ve çevre açısından risk oluşturabilmektedir.Böyle madde ve nesnelere ''TEHLİKELİ MADDE'' demekteyiz.Ancak bu maddeler ve nesneler yaşantımızın vazgeçilmez parçaları olduğundan ve yüksek derecede endüstriyel ve ticari öneme sahip olduklarından, bunların kullanımına son vermemiz mümkün değildir.
Bu nedenle risklerine rağmen bu maddelerin çeşitli ulaştırma türleri ile ulusal ve uluslararası düzeyde taşınmaları gerekmektedir.geçmişte tehlikeli maddelerin yer değiştirmeleri veya belli bir ulaştırma türünü kullanmaları sınırlandırılabilmekte iken günümüzün gelişen küresel endüstriyel ekonomik ortamında tehlikeli madde taşımacılığının da her geçen gün arttığına tanık olmaktayız.Aynı zamanda tersine lojistik olarak adlandırılan ,atıkların ve geri dönüşümün lojistiği de ayrı bir uzmanlık alanı olarak gelişmektedir.Tersine lojistik alanı içerisinde tehlikeli madde taşımacılığını da barındırmaktadır.Artan tehlikeli madde lojistik faaliyetlerinin emniyetli,güvenli,düzenli ve verimli bir biçimde yapılabilmesi amacıyla ulusal ve uluslararası düzeyde kabul görmüş kuralların uygulanması gerekmektedir. Tehlikeli maddeler yapıları itibariyle insan sağlığına ve çevreye zarar verme riskine sahip olduklarından,bu maddelerin çok düşük miktarları bile ciddi boyutlarda sorun yaratabilmektedir.Tüm taşımacılık kazaları içinde tehlikeli madde kazalarının oranı son derece düşük olsa da sonuçları felaket düzeyine varabilmektedir.Tehlikeli madde kazalarının parasal maliyetleri ortalama olarak normal kazalardan çok farklı olmamakla beraber,bu kazaların yangın,patlama gibi telafisi mümkün olmayan riskleri yerleşim birimleri,yeşil alanlar ve temiz su kaynakları için büyük tehlike oluşturmaktadır. Tehlikeli maddelerin taşınmasıyla ilgili iki temel düzenlemeye Birleşmiş Milletler Kimyasalların Sınıflandırılması ve Etiketlenmesi konusunda Küresel Uyumluluk Sistemi rehberlik eder:
•Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi Tehlikeli Maddeler Uzmanlar Alt Komitesi tarafından hazırlanan BM Örnek Düzenlemeleri ve
•Uluslararası Atom Enerji Ajansı tarafından hazırlanan Radyoaktif Maddelerin Emniyetli Taşınmasıyla İlgili Düzenlemelerdir.
•Bu düzenlemeler temel alınarak ulaştırma türlerine özel tehlikeli madde düzenlemeleri oluşturulmuştur.
•Deniz yolu taşımacılığı için IMDG Kod,
•Hava yolu taşımacılığı için ICAO -TI ve IATA DGR,
•Kara yolu taşımacılığı için ADR,
•Demir yolu taşımacılığı için RID ve
•İç su yolları taşımacılığı için ADN.
Türkiye'de ADR süreci ilk olarak 06.12.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5434 sayılı Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna dair Kanun'la başlamış ve ADR' ye üyelik çalışmaları başlamıştır.
5434 sayılı Kanunla uygun bulunan Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşmasına katılmamız kararı 30.1.2009 tarihli resmi Gazete 'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 22.03.2010 tarihi itibariyle de ülkemiz ADR' ye taraf olmuştur. ''Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik '' ilk olarak 31.03.2007 tarihinde yayımlanmıştır.Bu kapsamda Yönetmeliğin 01.01.2009 tarihinde devreye gireceği belirtilmekteydi.Ancak bunun akabinde gelen 4 erteleme neticesinde;
•15.06.2008 tarihli Yönetmelik değişikliği ile devreye giriş 01.01.2010 tarihine ertelenmiştir.
•10.07.2009 tarihli yönetmelik değişikliği ile devreye giriş 01.01.2011 tarihine ertelenmiştir.
Bu arada ;Türkiye'de tehlikeli madde taşımacılığı ile ilgili en önemli adımlardan biri ,daha önce ulaştırma türlerine göre ayrı biçimde ele alınan uygulama ve düzenlemeleri bütünleştirmek üzere 1 Kasım 2011 tarihli ve 28102 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan KHK/655 'e istinaden Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğünün kurulması olmuştur.
•18.12.2010 tarihli Yönetmelik değişikliği ile devreye giriş 01.01.2013 tarihine ertelenmiştir.
Ve nihayet yönetmeliğin devreye girmesine 5 gün kala ;
•26.12.2012 tarihli Yönetmelik değişikliği ile devreye giriş 01.01.2014 tarihine ertelen miştir.
Ulaştırma , Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 22.05.2014 tarihinde tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı hakkında tebliği yayınlamıştır.Bu tebliğ ; tehlikeli madde taşımacılığı sürecinde yer alan ve bir takvim yılı içerisinde net elli ton ve üstü miktarlarda işlem yapan,gönderen,paketleyen ,yükleyen,dolduran ve boşaltan olarak faaliyette bulunan işletmeler ile toplam araç taşıma kapasitesi elli ton ve üzerinde olan taşımacılık işletmelerinin hizmet alımını kapsamaktadır.
Tebliğde tehlikeli madde güvenlik danışmanı (TMGD) bulundurması gereken işletmeler ,TMGD istihdamının nasıl olacağı ,TMGD belgesinin nasıl alınacağı ve kullanılacağı ADR' ye taraf ülkelerden alınan DGSA sertifikalarının Türkiye'deki değişiminin nasıl olacağı ,TMGD' nin görev ve yükümlülükleri ,TMGD sertifikasının eğitimlerini verebilecek kuruluşlar ,eğitim ve sınav detayları,TMGD Eğiticisinin hangi şartları sağlaması gerektiği ve idari para cezalarına ilişkin detaylara yer verilmiştir.
Tebliğ yürürlük tarihi 30.06.2015 dir. Bu tarih itibariyle kapsamda olan tüm işletmeler bünyesinde TMGD istihdam edecek veya danışmanlık hizmeti alacaktır.
19.04.2017 tarih ve 30043 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren tebliğ değişikliğinde ; 01.01.2018 tarihinden itibaren, tehlikeli madde ile iştigal eden işletmelere TMGD istihdam etmek veya Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Kuruluşlarından (TMGDK) hizmet almak zorunlu hale getirilmiştir. 18.07.2017 tarih ve 58352 sayılı Bakanlık Makam Oluru ile ;Tebliğ kapsamında kalan işletmelerin TMGD hizmeti alacağı TMGDK'ların niteliklerini ,belgelendirmelerini ,görev ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanan Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Kuruluşlarının yetkilendirilmesi Hakkında Yönerge yayımlanmıştır.
13.09.2017 tarihli (2017/TMKTDGM-05/TMGDK) Genelge ile uygulamaya yönelik değerlendirmeler yapılmıştır. Son olarak ; sosyal medya ve diğer yollardan üretilen ertelenme haber ve söylemleri asılsız çıkmış ve uygulama başlamıştır.2018 yılı itibariyle uygulanacak idari para cezaları da yayınlanmıştır. Buna göre;TMGD bulundurmamanın cezası 3564 TL.belirlenmiştir.

Dilbade Sancaktar
Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?