'Bursa' nın Anayasası', ' kentsel dönüşüm' bu ifadeleri son yıllarda çok duyar olduk. Küresel düzeyde gelişen emlak balonu, Bursa' nın nüfus artışıyla birleşince önemli bir imar faaliyetiyle karşı karşıya kalındı. Geçtiğimiz sene nüfus artışının ortalamanın altında kaldığı görülse de ( 2017 yılı Bursa nüfusunun yaklaşık 35 bin arttığı açıklandı) bir şehir için önemli artıştır.
Düşünün Bursa' nın her yıl en az yaklaşık 8 bin yeni konuta ihtiyacı var. Konut yapmanız için arsaya ihtiyacınız var. Arsa fabrikada üretilemediğine göre plan yapmanız gerekmektedir.
Bursa' nın gelişimi durdurulamayacağını göz önüne aldığımızda Bursa' nın önünün açılması için çalışma yapılması gerçeği kabul edilecektir. Bursa' da son yıllarda imara açılması gereken yerler inatla plan dışında bırakılmış, kentleşme açısından imar yoğunluğu verilmemesi gereken yerlere de astronomik imar hakları verilmiştir. Şehir kentleşme baskısı altına bırakılırken noktasal atışlarla devasa yapılara izin verilerek servet transferi gerçekleştirilmiştir.
Ulaşım altyapısı ve özellikle zemin yapısı dikkate alınarak bir yerin imar durumunun oluşturulması doğru bir yaklaşımdır. Ulaşım altyapısı yeterli ve zemini sağlam bir alana imar verilmesi gerekirken, zemini çürük, yeterli yolu olmayan yerlere hem de yoğunluklu imar durumu vermek şehre yapılacak büyük kötülüktür.
Tüm bunlar olurken tarım arazileri de yapılaşma baskısına girmektedir, esas problem de budur.
Tarımdan gelir edilmemesi sonucunda tarım topraklarının elden çıkmasına, tarım arazilerinin daha fazla kaybının da tarımın ekonomik ağırlığının ortadan kalkmasına neden olmaktadır.
Bir başka deyişle yanlış imar uygulamaları tarımsal üretimin düşmesinin bir nedenidir.
Bursa' da kasıtlı olarak bir yerlerin imara açılmaması ve bazı yerlerde adrese teslim imar uygulamalarının artık sonlanacağını ümit ediyoruz.
Diğer taraftan ülke genelinde en değerli arazilerin tarım toprakları olması için gerekli tarım politikalarının uygulanması şarttır.
Tarım toprağına sahip insanların topraklarının vasıflarını değişmesini istemeyeceği ortam yaratılmalıdır. Bu şartların sağlanmaması durumunda ülkemizin ekonomisi için olumsuz bir tablo söz konusu olacaktır.
Artık bir şeyler yapılmalıdır. Bu ülke topraklarının her noktası değerlidir. Dengeli bir planlama ve etkin tarım politikalarıyla bu zenginliğin herkese yansıtılması mümkün olabilecektir.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?