Malum devir digital devir.
Ortalama insanımızın bir gününün asgari bir saati sosyal medyada geçiyor.
Dünyada saat başı milyarlarca fotoğraf, film, ses veya programlar, anketler ve benzerleri yayımlanıyor, paylaşılıyor, yorumlanıyor.
Whats-up ve benzeri programlar da yaşamımızın bir parçası oluverdi.
Guruplar aldı başını gidiyor.
Sinema bir devrimdi, TV dizileri onu takip etti. Şimdilerde Facebook, Youtube ve diğer platformlarda yayımlanan diziler filmler replikler moda.
İşte bu hengamede hukuk nerede?
Elbette ki hukuk ta kendisini geliştirmeli, yeniliklere ayak uydurabilmeli, ihtiyaç ve zorunluluklara cevap verebilmeli.
Yani, fotoğrafınızın sesinizin görüntü veya özel bilgilerinizin paylaşılmasını istemeyebilirsiniz.
Yakında çıkan bir Yargıtay kararında da konu işlenmiş.
Örnek olayımızda İki eski eş/sevgili birlikteyken verilen öpücüklü, samimi fotoğraflar, ayrılma olayından sonra diğer sevgili tarafından Facebook sitesinden kaldırılmıyor.
Bu duruma kızan mağdur sevgili, diğer tarafa ihtar göndererek fotoların kaldırılmasını istiyor. İhtarı alan eski sevgili fotoları sitesinden kaldırmamakta direniyor.
Mağdur eski sevgili de fotoları kaldırmayan kişiyi şikayet edip tazminat talep ediyor.
Beraat kararı veren yerel mahkemenin kararını üst mahkeme olan Yargıtay dairesi bozarak geri çeviriyor.
Yüksek mahkeme özetle diyor ki bu fotoğraflar vaktiyle her ne kadar izin alınarak siteye konulduğu, paylaşılırken mağdur tarafından da Like' landığı anlaşılıyor ise de ilelebet sitede bulundurulamaz.(Önceden rıza olduğu için bu durumda özel hayatın gizliliğinin ihlali suçu oluşmaz-Fotoğrafların mağdurun rızasına uygun olarak facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yayımlanmış olması karşısında, bu fotoğraflar, mağdurun özel yaşam alanına ilişkin ve özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte görüntüler olarak kabul edilemez)
Ancak, sevgililik veya evlilik bağı bittikten sonra birlikte çekilen fotoğrafların facebook' tan kaldırılması istenilmesine rağmen kaldırılmaması halinde , verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan
(TCK m.136) mahkumiyet kararı verilmesi gerekmektedir.
TCK 136 'YA GÖRE DE SUÇUN CEZASI DÖRT YIL HAPİSE KADAR UZANABİLİR.
Özel görüntülerinizin başkalarıyla paylaşılması halinde buna rızanız yoksa ceza daha ağır. Bu durumda özel yaşamın gizliliğinin ihlal veya ifşası suçları kapsamına girmesi ve TCK 134 hükümlerine göre 5 yıl gibi hapis cezası söz konusu olabiliyor.
Sonuç olarak, özel yaşamınızı mahremiyetinizi ihlal niteliğinde olabilecek şekilde paylaşılmasını istemediğiniz fotoğraf, resim veya özel görüntülerinizi, rızanız dışında paylaşılan bir duruma denk gelirseniz noterden hatta digital sistemle (daha önceki bir yazımda bu yeni sistemi işlemiştim.) bunu tesbit ettirebilir, kaldırılmasını isteyebilir, şikayet hakkınızı kullanabilir, sorumluları mahkum ettirebilir, ilaveten maddi manevi tazminat da isteyebilirsiniz.
Saygılarımla.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?