USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İklim değişikliği eyleme geçti…

10-04-2018

Biliyorsunuz ben her vesile ile yer küre üzerinde insan yaşamının sürdürülebilirliğini tehdit eden İklim Değişikliği oluşumunu önünüze koyuyorum. Her ne kadar, Ekohaber Gazetemiz her hafta ülkemizde ve dünyada oluşan ekonomik hareketleri önünüze açıp, değerlendiriyorsa da, ben ekonomi uzmanı olmadığım için, ekonomi dışında ve fakat sizin yaşamınızı etkileyecek konuları köşemde sizlerle paylaşıyorsam da, aşağıda aktaracağım konu içeriğinde, yer küre üzerinde oluşan hareketlerin etkilerinin, bu anlamda ekonomi terazisine de konması gerekiyor, diye düşünüyorum.
National Geografic mecmuası geçen sayısında, 143 milyon insan yakında iklim göçmeni olacak,diye bir başlık attı. Haberin devamında Dünya Bankası, ki dünya ekonomisini yönlendiren organlardan biri, yayınladığı bir raporda, ilkim değişikliği oluşumunun, bugüne kadar oluşan koşullardan çok daha etkin ve hızlı biçimde insanları göç etmeye zorlayacağını duyurdu. Bu oluşumu zorlayan nedenlerin başında, iklim değişikliği nedeniyle, tarımda düşen verimlilik, canlı varlıkların en önde gelen yaşam gereksinimi olan tatlı su kaynaklarının azalması ve deniz seviyelerinin yükselmesi olduğunun altını çizdi. Bu göçün ağırlıklı olarak Afrika Sahrası, Güney Asya ve Latin Amerika'daki gelişmekte olan ülkeleri baskısı altına alacağı ve bu ülkelerde yaşayan insanların yüzde 55'ni göçe zorlayacağı vurgulandı, ayrıca bu hareketin, geçen sezon dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan, kasırgalar ve sel baskınları kadar hızlı olmayacağı söylense de, sonuçta belki onlardan daha büyük hasarları zaman içinde insanlığın yaşayacağının kaçınılmaz olduğu da…
Belki küçük ama, gene bir iklim değişikliği hareketi, ABD'nin Meksika Körfezi'nde bulunan Jean Charles adası sulara gömülüyor.
1955 yılında 22 bin dönüm olan ada, bugün sadece 320 dönüm büyüklüğünde kaldı, büyük bölüm suların yükselmesi nedeniyle yok oldu.
Bir küçük hareket te, Arjantin'in güney ucundaki Los Glaciares Milli Parkı'nda yaşanıyor, Perito Moreno buzulu eriyor.
Başkanlığım sürecinde, kuruluşu Birleşmiş Milletlerce desteklenen ve dünyada iklim değişikliği ile mücadelede halkla beraber hareket etmeyi hedefleyen Yerel Çevre Girişimleri Konseyinin, ICLEI'nin yönetim kurulu üyeliği yaptığımı, bu nedenle ülkelerin ve insanların bu felaketle mücadelede yaşam biçimlerini nasıl değiştirdiklerine şahit olduğumu, sizlere aktarmıştım, yeri geldikçe de insanlığın karşı karşıya olduğu bu felaketi, değerlendirmeniz için sizin önünüze açmaya devam ediyorum. Örneğin geçen haftaki yazımda, bisikletin kent içinde bir ulaşım aracı olarak kullanılmasıyla atmosfere karbon salınımlarının azaltılması, bina çatılarının yeşil çatı olarak yapılmasıyla da, atmosferdeki karbonun yeşil örtüyle emilmesi olgularını, sizlerin ve kentlerimizi yönetenlerin önüne koymuştum.
Ancak, İklim Değişikliği konusunun, bizim de içinde olduğumuz ülkelerin yöneticilerinin önüne konduğu, Birleşmiş Milletlerin Stockholm, Rio Habitat1, İstanbul Habitat 2 ve son olarak ta Paris Taahhütnamesi toplantılarında yer almamıza, imza atarak alınan kararlara uyacağımızı taahhüt etmemize rağmen, konu henüz ne resmi ne de kişisel yaşamamızda yer alıyor. Oysa New York, Paris gibi dev dünya kentleri dahil, neredeyse tüm Avrupa kentlerinde yaşayanlar, kent içindeki hareketlerinde özel arabalarını kullanmayıp, toplu taşım araçlarını ve bisikleti tercih ediyorlar.
Bu arada Bursa'da yayınlanan Anadolu yerel yönetim dergisinde, bu konuda beni çok mutlu eden bir haber yayınlandı İklim dostu Denizli başlığı altında, 'Gelecek nesillere daha temiz ve sağlıklı bir dünya bırakabilmek için bir süre önce İklim Hareketi için Değişime Güç Ver projesini başlatan Denizli Büyükşehir Belediyesi, Denizli'nin İklim Eylem Planını hazırlamak için düğmeye bastı.' Belediyenin çalışma planında, iklim değişikliğine uyum ve azaltım noktasında, tüm katılımcılarla birlikte, Denizli'de eğitimler, çalıştaylar düzenleyerek farkındalık yaratıp, yapılabilecek uygulamaları halkın günlük yaşamlarına yerleştirmek var. Diğer bir değimle, insanlığın yüz yüze gelmekte olduğu doğa felaketini halkımıza anlatmak, halkımızın yaşam biçimini, belki bu felaketi durdurmak mümkün olmayacak ama, en azından yavaşlatmak yolunda bir düzene sokmak, var.
Bu vesile ile Denizli Büyükşehir Belediyesi'ni kutluyorum ve bu hareketin tüm belediyelerimize örnek olmasını diliyorum, tabii halkımıza da...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?