USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Akkuyu ile ağarmakta olan gelecek

17-04-2018

Tes-İş Sendikası'nın Ekim 1979 tarih 1. yıl 8 inci sayısında 'Enerji İle İlgili Bir Araştırma' başlıklı makalem yayımlanmıştı.
Bu makaleden alınan bazı kısımlar, 8/01/2008 tarih ve 609 sayılı Akohaber Gazetesinde yayımlanmış olup, geçtiğimiz kısa bir süre önce Akkuyu Nükleer Güç Santrali temelinin atılması sebebiyle yeniden aşağıda sunmaktayız.
'1973 yılı sonrası kartel amacına yönelik OPEC ülkelerinin tutumu dünya ülkeleri için, enerji kavramını güncel kılmıştır.
Anılan nedene dayalı olarak, batılı ülkelere uygulanan petrol ambargosu özellikle ilk aşamada güçlü ekonomileri sarsmış, enflasyon ve işsizlik baş göstermeye başlamıştır.
Buna ilave olarak, güçlü olmayan ekonomiler bakımından da, ortaya çıkan ödemeler dengesindeki olumsuz göstergeler, bu ekonomileri adeta durgunluğa terk etmiş gözükmektedir.
Bütün bu anlatılanların yansıra, Türkiye bakımından enerji sorunu acaba hangi noktalardadır?
1979-1983 dönemine ilişkin IV. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın Enerji Sektörü konusunda dile getirdiği endişeler geleceğin Türkiye'si için kara çizgilerle doludur.
Enerji sektörünün ilgili planda aşağıdaki bölümlerde açmazlar yarattığı vurgulanmış bulunmaktadır. Bunlar;
a) Kalkınmanın gereksinim duyduğu ölçü ve kalitede enerji yetersizliği,
b) Planlarda saptanan fiziki nedenlerin sağlanamayışıdır. 
(...)
Uzun vadeli olarak; petrol, linyit, taş kömürü, hidrolik enerji kaynakları yetmez durumda olduğundan, artan enerji gereksinmesinin nükleer enerjiye şimdiden dayandırılması en sağlıklı olanıdır. Diğer enerji kaynaklarından olan fosil ve yer gazı ile rüzgar-güneş-füzyon enerjisi gibi olanlar enerji istemini karşılayacak durumda değildirler.
Kaldı ki, dış petrol alımlarının döviz sorunu ile iç üretimden sağlanan -az miktardaki- petrole enerjide bağlı olmanın sakıncaları büyüktür.
Bu nedenle petrole bağlılığı azaltacak geleceğin tek enerji kaynağı 'nükleer enerji' çalışmalarına hız kazandırılmalıdır.'
Bu günlere gelindiğinde, enerji sektörünün sağlam, etkin ve güvenilir bir yasal düzlem üzerinde, kurumsal yapıya kavuştuğunu görmekteyiz.
Bununla beraber, enerji üretiminde başarılı olamadığımızdan dolayı, arzın talebi karşılayamadığı bir dönemi yaşamaktayız.
21 Kasım 2007 tarihinde 5710 sayılı Nükleer Güç Santrallarının Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun amacı; enerji plan ve politikalarına uygun biçimde, elektrik enerjisi üretimi gerçekleştirecek nükleer güç santrallarının kurulması, işletilmesi ve enerji satışına ilişkin usul ve esasları belirlemektir (m.1).
Makalemin yayınlanmasından sonra yaklaşık 39 yıl geçmiş bulunmaktadır.
Enerji sektöründeki açmazların çözümü için bugüne kadar nükleer güç santralları kurulmasa da, buna ilişkin bir kanunun kabul edilmesini, galiba başarının ilk adımı olarak gösterebiliriz.
Ülkemizde geçtiğimiz günlerde, Akkuyu Nükleer Güç Santralinin temelinin atılması başarının ikinci adımı olarak kabul edilebilir.
Dünyada beş yüze yakın güç santrallarının faaliyet göstermesi, özellikle bunların gelişmiş ülkelerde bulunması bir tesadüf değil, üzerinde düşünülmesi ve araştırılması gereken önemli bir konu olsa gerektir.
Milletimizin geleceğinde ödülü aydınlık ise; ya geleceğe emin adımlarla aydınlık - refah içinde yürüyen ya da fırtınalı bir günde rüzgarın savurduğu kül gibi olmanın seçiminde, karanlığı yeğleyen bir kör tercihten yana olunmasa gerektir!
Yürekten esenlikler ve çalışmalarınızda başarı dileklerimizle, en içten saygılarımızı sunarız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?