Almanya'nın fuarlar şehri Hannover'e, yine bir fuar ziyareti için 1992 yılında gitmiştim. Bu benim ilk teknoloji ve sanayi fuarımdı (CEMAT).
Geleceğin tasarımları ve teknolojileri sergileniyordu.
Henüz olmayan cep telefonundan, geleceğin bilgisayarlarından, otomobillerinden, akıllı robotlardan bahsediyorlardı.
Fuarı arkadaşım ve sanayici Ahmet Özkılıç ile birlikte geziyorduk, gezerken başımız döndü. Acaba bütün bunlar gerçekleşecek mi diye aramızda konuşmuştuk.
Tesadüf o ki aynı arkadaş ile çeyrek asır sonra yine aynı fuardayız ve katılımcıyız.
Bu kez gelecek umutlarımız çocuklarımız ile birlikteyiz.
Onlara bütün bunları anlattık ve gördüklerimizden fazlasının hayata geçirildiğini söyledik.
Yine geleceğin tasarımları ve teknolojileri sergileniyor ve uygulanıyor.
Genel olarak insansız fabrikalar, yeni yazılım teknolojileri ve yönetim sistemleri.
Hidrojen ile çalışan otomobiller, tenis oynayan ve asla yenilmeyen ,bira servisi yapan, bulaşık yıkayan, resim yapan robotlar, robotlar ve yazılımlar .ve her tarafta her şey yapan üreten ve Çinliler çinliler çinliler ve sergiledikleri ürünler .!
Fuarı gezerken Türk stantlarını ve gezen iş adamlarını görüyoruz.
Konuştuğum her sanayici ve katılımcı aynı fikirde.
NOSAB'lı sanayici, Mustafa Ekinciyi ve ekibi ile karşılaşıyoruz..
'Gördünüz mü Yalçın Abi diyor, hidrojen teknolojileri nasıl patlama göstermiş !'
Teknoloji çok hızlı ilerliyor ve jenerasyon makasını giderek daraltıyor.
Ülkemiz insanı ve sanayicisinin yakın takibi beni çok mutlu ediyor ve ülkem adına seviniyorum.
Ülke olarak bizde yakaladık ucundan, artık ülkemizde de çeyrek asırlık, yarım asırlık binlerce işletmelerimiz, üreticilerimiz var.
Karşılaştığım Türk katılımcıları ziyaret etmeyi seviyorum ve konuşuyorum. En yenisi 30 yıllık,40 yıllık tecrübe, küçücük atölyelerden dünya markası olma hikayelerini hemen bir çırpacakta anlatı veriliyorlar.
Her şeyden önemlisi de bizlerden daha kabiliyetli, bilgili, eğitimli, dil bilen yeni jenerasyon; Ucundan yakaladığımız sanayi ve teknolojiyi bırakmayacaklarının bilincinde ve azmindeler.
Saygılarımızla.
Geleceğin tasarımları ve teknolojileri sergileniyordu.
Henüz olmayan cep telefonundan, geleceğin bilgisayarlarından, otomobillerinden, akıllı robotlardan bahsediyorlardı.
Fuarı arkadaşım ve sanayici Ahmet Özkılıç ile birlikte geziyorduk, gezerken başımız döndü. Acaba bütün bunlar gerçekleşecek mi diye aramızda konuşmuştuk.
Tesadüf o ki aynı arkadaş ile çeyrek asır sonra yine aynı fuardayız ve katılımcıyız.
Bu kez gelecek umutlarımız çocuklarımız ile birlikteyiz.
Onlara bütün bunları anlattık ve gördüklerimizden fazlasının hayata geçirildiğini söyledik.
Yine geleceğin tasarımları ve teknolojileri sergileniyor ve uygulanıyor.
Genel olarak insansız fabrikalar, yeni yazılım teknolojileri ve yönetim sistemleri.
Hidrojen ile çalışan otomobiller, tenis oynayan ve asla yenilmeyen ,bira servisi yapan, bulaşık yıkayan, resim yapan robotlar, robotlar ve yazılımlar .ve her tarafta her şey yapan üreten ve Çinliler çinliler çinliler ve sergiledikleri ürünler .!
Fuarı gezerken Türk stantlarını ve gezen iş adamlarını görüyoruz.
Konuştuğum her sanayici ve katılımcı aynı fikirde.
NOSAB'lı sanayici, Mustafa Ekinciyi ve ekibi ile karşılaşıyoruz..
'Gördünüz mü Yalçın Abi diyor, hidrojen teknolojileri nasıl patlama göstermiş !'
Teknoloji çok hızlı ilerliyor ve jenerasyon makasını giderek daraltıyor.
Ülkemiz insanı ve sanayicisinin yakın takibi beni çok mutlu ediyor ve ülkem adına seviniyorum.
Ülke olarak bizde yakaladık ucundan, artık ülkemizde de çeyrek asırlık, yarım asırlık binlerce işletmelerimiz, üreticilerimiz var.
Karşılaştığım Türk katılımcıları ziyaret etmeyi seviyorum ve konuşuyorum. En yenisi 30 yıllık,40 yıllık tecrübe, küçücük atölyelerden dünya markası olma hikayelerini hemen bir çırpacakta anlatı veriliyorlar.
Her şeyden önemlisi de bizlerden daha kabiliyetli, bilgili, eğitimli, dil bilen yeni jenerasyon; Ucundan yakaladığımız sanayi ve teknolojiyi bırakmayacaklarının bilincinde ve azmindeler.
Saygılarımızla.