Geçen haftadan devam...
MK'nın Ek Madde 15 hükmü uyarınca; işletme izni veya Bakanlıkça şerh edilmiş rödovans sözleşmesi olmaksızın mücavir sahalara taşmalar hariç olmak üzere, aşağıdaki kaçak maden ocağı faaliyetleri, kaçak maden ocağı faaliyeti suçlarının fiilleri olarak kabul edilmektedir:
aa) Maden ocağı açılması,
bb) Maden üretilmesi,
cc) Üretim faaliyetinde bulunulması.
MK'nın 12 nci madde hükmünde dokuz ayrı suç tipi düzenlenmiş olup, kaçak maden ocağı faaliyeti suçu tipi, MK'nın Ek m.15'de ayrıca özel olarak düzenlenmiştir.
MK kapsamında işletme izni veya Bakanlıkça şerh edilmiş rödovans sözleşmesi olmaksızın aşağıda belirtilen fiiller ise, kaçak maden ocağı faaliyeti suçu fiilleri olarak sayılmamaktadır (MK Ek madde 15):
aa) Mücavirdeki sahalara taşma,
bb) Faaliyetleri durdurulmuş maden sahalarında üretim faaliyetlerinin durdurulmasına sebep olan durumların düzeltilmesi,
cc) İşletme güvenliğine yönelik faaliyetlerde bulunulması.
Ayrıca. 5995 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile değişik MK'nın 12/V fıkra hükmü uyarınca, ruhsatı olmadan üretim yapılması fiili de Kaçak maden ocağı faaliyeti suçunun fiili olarak kabul edilir.
II. Kaçak Maden Ocağı Faaliyetleri Suçları
İçin Maden Kanununda Öngörülen Yaptırımlar
MK Ek madde 15 hükmünde düzenlenen kaçak maden ocağı suçlarının karşılığı olarak uygulanabilecek yaptırımlar, ceza ve güvenlik tedbirleri olarak belirlenmiştir. Ceza olarak sadece hapis ve adli para cezası, güvenlik tedbiri olarak da yetkili idarece verilecek madencilik faaliyetinin yasaklanması yolunda ikili bir sistem oluşturulmuştur.
MK Ek madde 15 hükmünde düzenlenen, kaçak maden ocağı suç tipine karşılık gelen yaptırımlar aşağıda belirtilmektedir:
a) Üç yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası verilir.
b) Kaçak maden ocağı suçundan hüküm giyenler, infazın tamamlanmasından itibaren on yıl boyunca madencilik faaliyeti yapamazlar.
5995 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile değişik MK'nın 12/V fıkra hükmünde, 'Ruhsatı olmadan .. üretim yapıldığının tespiti halinde faaliyetler durdurularak üretilen madene mülki idare tarafından el konulur.
Bu fiili işleyenlere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve el konulma imkanı ortadan kalkmış olan tüm madenin ocak başı satış bedelinin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.' Söz konusu hüküm genel nitelikte olup, gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişileri tarafından izin alınmadan kaçak madencilik faaliyetinde bulunanlar hakkında uygulama görür. MK m.12/V fıkra hükmünde, kaçak maden üretim faaliyetini önleyen önlemler şunlardır:
a) Kaçak üretilen madene mülki idare tarafından el konulması ve
b) El konulma imkanı ortadan kalkmış olan tüm madenin ocak başı satış bedelinin iki katı tutarında idari para cezası.
Üstte belirtilen yaptırımlara karşılık gelen fiillerin, kaçak maden ocağı faaliyetlerinin tümünü kapsadığını söylemek mümkün değildir.Bu nedenle, MK Ek Madde 15 ile getirilen yeni düzenleme, bu konuda tamamlayıcı nitelikte,etkin ve kapsamlı hükümler içermektedir.
MK ' nın 3/I madde fıkrasında, işletme izni; bir madenin işletmeye alınabilmesi için ilgili idarece verilen izin olarak tanımlanmaktadır.
Dolayısıyla, tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan özel hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve iznin verdiği yetkinin kötüye kullanılması suretiyle mahkumiyeti halinde, sadece özel hukuk tüzel kişisine ait kaçak maden ocağı faaliyetinin gerçekleştiği madenin işletmeye alınabilmesi için, ilgili idarece verilen iznin yine bu idarece iptaline karar verilir.
Bu durum, özel hukuk tüzel kişisinin faaliyette bulunduğu diğer maden işletmeleri için ilgili idarelerce verilen işletme izinlerine etki etmez.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, kaçak maden ocağı faaliyetini düzenleyen Maden Kanunu Ek Madde 15 hükmünün uygulanmasında ciddi tereddütler doğuracağı, uygulamada 'yorum' a ağırlık verilmesi zorunda kalınacağı sebebiyle, aşağıda belirtilen ilkelere uygun düşmemektedir:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında ifade edilen ve evrensel nitelikteki, 'Suç ve cezada kanunilik ilkesi' (TCK m.2),
Özel suç tanımına yer verilirken, hukuki güvenliğin sağlanması için geniş yoruma açık olmaması
(Kıyasa götürecek seviyede) (TCK m.5) ve
Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi (TCK m.3).
Üstte yapılan açıklamalar kapsamında, maden sektöründe ciddi eleştiri konusu olan söz konusu MK Ek Madde 15'in yeniden gözden geçirilerek, özel ceza kanununun amacına uygun bir düzenlemenin kabulünde yarar görmekteyiz.
Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?