Fotosel ve sensör

Fotosel; üzerine düşen elektromanyetik dalgalar sonucu elektron üreten bir aygıttır.
Fotosel kelime olarak ışık hücresi anlamına gelir.
Sensör; İnsanların yerine çevremizdeki fiziksel ortam (sıcaklık, basınç, uzaklık vb.) değişikliklerini algılayan cihazlara 'sensör' denir. Bir diğer adı da algılayıcılar yani duyargalardır.
Bu iki önemli terimin az çok tarifini yaptıktan sonra hayatımız da ne kadar önemli yer tuttuğunu anlatmaya çalışacağım.
İlk olarak Almanya da görmüştüm 30 yıl önce idi.
Ellerimi yıkayacağım bir türlü musluğun açacağını bulamıyordum.
Ülkemde çeşit çeşit musluk görmüştüm ama bunda açacak yok derken, lavaboya gelen biri ellerini musluğun altına uzattı su akmaya başladı.
Ellerini çekti su kesildi. İlk başlarda bu tür şeylerin insanlığı tembelliği alıştıracağını düşünmüştüm.
Sonrasında ise yukarıda tarifini ettiğim iki buluşun nerede ise radyo frekansları buluşu kadar eskiye dayandığını öğrenince iyice şaşırdım.
Sonraları ise bütün gün fabrikaların içinde olan birisi olarak bu iki terim ile hep iç içe olduk.
Sonra kullandığımız makinaların ve otomasyon sistemlerinde hızlı üretimlerde kullanılır hale geldi.
Daha da sonrasında kendi üretimlerim de fotosel ve sensörleri kullanır olduk.
Daha sonra ise yazılım yapan mühendislerin makinaları otomatik hale getirken, yazılımları yaparken ve yapay zeka ile çalıştırılan robotlar ve makinalarda sensörlerin olmazsa olmazlığına şahit oldum.
Tasarruf ve teknolojinin yanında sensör ve fotosellerin umumi yerlerde binlerce insanın elini değmeden kapılardan geçtiğini, sabun kullanıldığını, ellerini yıkadıklarını ve temizlik kağıtları ellerini yıkayarak bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellediklerini hayatımızın hep bir parçası gibi olarak kabul ettik.
Sensör ve fotoseller makina ve robotların yanı sıra,
Akıllı telefonlar, televizyonlar, otomobiller ,asansörler, aydınlatma sistemlerinden tutunuzda kullandığımız klozete kadar, binlerce alanda hayatımızda var olmaktadır.
En çok hoşuma giden tarafı ise su, enerji ve makinaların enerji tasarrufudur.
Üzüldüğüm nokta ise halen daha bunları üretemiyor olmayışımızdır.
Saygılarımla.