Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının paralelinde; yabancı ciddi ajansların Türkiyenin
kalkınma hızının azalacağı yönünde görüşleri var.
Ekohaber Gazetesinin de bu hafta bana yönlendirmiş olduğu soru buna benzer bir şeydi.
Bu soruya benim
tek başıma cevap vermem doğru olmazdı.
Yine her zaman olduğu gibi sanayi dünyasında arkadaşlarımı telefonla aradım.
Bu arada...
Diğer can arkadaşlarımı buradan duyar gibiyim
Ulan Yalçın...! Biz arkadaş değil miyiz..?
Ben de diyorum ki...!
Merak etmeyin, sıra size de gelecek.
Cevabımı verdikten sonra konuya dönelim
Genel görüş söyle diyebilirim;
Büyüme kavramı genel olarak iş dünyasında göreceli karşılanıyor.
Büyümenin kaynaklarını ele aldığımızda, Türkiye ekonomisi üzerinde tüketime bağlı bir durum sergilemektedir.
Dolayısı ile son iki üç yıl ülkemizde yatırım açısından iştah görülmediği gibi, bazı sektörlerde gözle görülür bir durgunluk seyredilmektedir.
İmalat sanayinin büyüme ve işsizliğe katkısı açısından önemi gittikçe azalmaktadır.
İhracat son yıllarda nasıl olsa gidiyor anlayışı ile kendi başına bırakılmıştır ve ihracatın büyümeye olan olumsuz etkisi de, özellikle bu yıl belirgin bir şekilde görülmektedir.
Bunun yanında; TBMMdeki yeni siyasi tablo koalisyon neticesi veremeyecekmiş görüntüsü, yerli ve yabancı yatırımcıyı iştah açısından olumsuz etkilemektedir.
Genel ortalama görüş bu yönde.
Yapılacak bir erken seçim, yabancı derecelendirme kuruluşu ve haber ajanslarının Türkiyenin kalkınma hızının düşeceği varsayımı hakkında yeterli bir ipucu veriyor diye düşünmekteyim.
Kıssadan hisse durum bu.
Saygılarımla...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?