Sen sırtını yasla ve anlayabildiğin kadarını anla. O anladıklarınla yaşamına devam et. Sana söylenenleri yap, sözleri yerine getir, buyruklara itaat et. Sen sadece biat et yeter. Her konuda sorgula, merak et, şüphe et, gayret et; ama o konuyu kendi tabiatında bırak. Sen, eksik sıfatlarınla, bütünü, bütünün mekanizmasını, işleyen çarkı, o çarktaki aritmetiği, o fevkalade karmaşık dinamizmi kavrayamazsın. Bunu kavrayacak tabiatta yaratılmadın. Her şey senin için düşünüldü, tasarlandı, hale yola koyuldu. Bazen işler karışır gibi olur, hatta arap saçına döner, hatta her şey tepetaklak olur (gibi olur) Aldırma.. Senin için başka bir düzen hazırlanıyordur ve o devreden düzen sırasındaki olağan sarsıntıyı yaşıyorsundur. Ve seni düşünen, seni seven, senin için yoktan bir evren yaratan güç, ona ne kadar bağlı ve ne kadar sadık olduğunu sınamak istiyordur. Serin ol. Ve müsterih.. Her şey düşünüldü. Düşsen de seni tutup kaldıracak bir el var. Kaldırmasa bile, çok daha güzel bir yaşamın içindeki yerin ayrılıyordur, unutma..
Sen göremesen de, algılayamasan da, netlik ayarı yapılmamış bir filmi izliyor gibi hissetsen de, çok büyüleyici bir senaryonun içindesin. Başrol mü oynayacaksın, yan karakter mi olacaksın, yoksa figürasyon mu yapacaksın işte bu senin elinde..
Annen bazen sana kızar. Canın yanar o kızınca. Büyüdüğünde anlarsın ki, seni sevmediği için değil, çok sevdiği için kızmıştır ve tam da bu yüzden iyi ki yanmıştır canın..
İşte bunun gibidir yaşam...
Başına gelen ve deneyimlemek zorunda hissettiğin ıstıraplar, aslında sana paye katar..
Ruh merdivenine bir basamak daha ekler
Ve zengin kılar seni…
Düzen kusursuz merak etme. Sen sadece o düzenin bir parçası, o bütünü oluşturan bölümlerden biri olduğunu bil. Sen olmazsan, bütün eksik kalır.
Sırtını yasla ve müsterih ol…
Ve asla şüphe etme…
Seni yaratan, sonsuz sevgi, akıl, bilgelik ve merhametiyle, senin için en iyisini hazırladı.
Unutma, yaşam bir tufan...
Tufan dinip, ortalık engin bir sessizliğe gark olduğunda, tufan değil, senin o tufanda nasıl durduğun kalacak geriye…
Her film biter, geriye oyunculuk kalır…
Hayatta her şeyi sorgula, merak et, şüphe et, gayret et ama asla Tanrı’yı, seni yaratanı, yaratıcıyı, o tek gücü ve onun gönderdiği kitabın içindeki yolu sorgulama…
Emin ol, senin için en iyisi o…
Bu dünya için, öbür dünyadan
Öbür dünya için de bu dünyadan vazgeçme…
Yarın ölecekmiş gibi "doğru",
Hiç ölmeyecekmiş gibi tat alarak yaşa...
İkisi de senin mutluluğun için yaratıldı…
Sadece birisi geçici, diğeriyse sonsuz mutluluğun için…
Şimdi çiçekleri daha şiddetli koklayabilir, denizlerde daha mutlu yüzebilir, meyveleri dallarından koparıp yiyebilir ve yerkürede sana sunulan güzellikleri tadına vararak yaşayabilirsin…
Ama biat ederek ve teşekkür ederek…
Teşekkürü sadece sözlerinle değil, alnınla yap…
Şükran duyduğun her saniye, seni sonsuz mutluluğa taşıyacak…
Unutma.
Bu dünyada seni en çok, seni yoktan var eden sever…
Gözlerini yum ve tadını çıkar…
