Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketinin, doğrudan veya dolaylı olarak;
1. Oy haklarının çoğunluğuna sahipse veya
2. Şirket sözleşmesi uyarınca, yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabilmek hakkını haizse veya
3. Kendi oy hakları yanında, bir sözleşmeye dayanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ya da ortaklarla birlikte, oy haklarının çoğunluğunu oluşturuyorsa, b) Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketini, bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altında tutabiliyorsa, birinci şirket hâkim, diğeri bağlı şirkettir. Bu şirketlerden en az birinin merkezi Türkiye'de ise, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunundaki şirketler topluluğuna ilişkin hükümler uygulanır (m.195 vd.)
Bununla beraber, yasal düzlemde olmayıp da, fiili olarak şirketler topluluğunun özelliklerini taşıyan hukuki ilişkilerin varlığı halinde de şirketler topluluğu kapsamında değerlendirilir. Aşağıdaki somut olay, bunun bir örneğini göstermektedir.
Toplum hayatında bazı kişilerin şirket adına para istediği, istendiğinde geri alabileceği ve yüksek oranda kâr payı verileceği vaadi ile vatandaşlardan belge karşılığında para alındığı ve ayrıca karşılığında şirket paylarından verildiği olaylar yaşanmaktadır. Tahmin edileceği üzere, sonradan vatandaşın talebine rağmen bu para kendisine ödenmemektedir. Bu şekilde, kanuna aykırı olarak binlerce kişi kandırılarak mevduat toplanmakta, alınan para nedeniyle de vatandaşın şirket ortağı yapılması hukuken mümkün olmamaktadır. Bu durumda, zarara uğrayan kişilerin kandıran şirketten söz konusu paranın geri alınması için yapılan soruşturmada, paranın transfer yolu ile bir başka şirkete aktarıldığı ve kandıran şirketin bünyesinde herhangi bir malvarlığının olmadığı tespit olunmaktadır.
Somut olayın hukuki inceleme ve değerlendirilmesinde vatandaşın parasının verilmediği gibi ayrıca oyalanmakta olduğu da üzüntü vermektedir. Özellikle para toplayan şirketin diğer bir şirkete paraları transfer etmesi önemli bulunmaktadır. Bu durum, para toplayan şirketin dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini, diğer şirketin parayı toplayan şirketin sessiz ortağı olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Diğer şirketin, tüzel kişiliği ve mal varlığı bulunmakta olup, her iki şirket arasında sessiz ortaklık anlaşması bulunmakta ve şirketin sessiz ortağına karşı güven ve sadakat borcu olduğu, dava konusu paranın transferinin borca aykırılık teşkil ettiği, her iki şirket arasında para transferi yapıldığı, ortaklık ilişkisi ve organik bağ bulunduğu sonucuna varılmaktadır.Para toplayan şirketin ortaklarından tahsil ettiği nakitleri fiili şirketler topluluğu kapsamında diğer şirketin mal varlığına aktardığı kabul edilir. Kandırılan vatandaşın, para toplayan şirketin borcunu ödeyemeyeceğinin anlaşılması halinde, anılan şirketin, kandırılan vatandaşa olan borcundan dolayı, paranın aktarıldığı şirkete, başvurması hukuken mümkündür (Fiili şirketler topluluğu varsayımı)
Yukarıda açıklanan olayların varlığı halinde, bundan zarar görenlerin ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak ceza soruşturması başlatabileceklerini de unutmamak gerekir.
Yürekten esenlikler ve en içten
saygılarımızı sunarız.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?