Önce şikayete göz atalım, Yunuseli mahallesi sakinleri, gönderdikleri bir iletide bakın neler diyorlarve bu durumun düzeltilmesini istiyorlar;
'Özel Halk Otobüslerinde klima olduğu halde, klimalar bozuk, denilip çalıştırılmıyor, bu sıcak havalarda otobüslerin içi yanıyor,
Özel Halk Otobüsleri sayısı yetersiz, hatlara Burulaş sarı otobüsleri eklesin.
Heykele sadece B25 numaralı otobüs gidiyor, Heykelde işi olanlar sorun yaşıyor, çünkü son otobüs 21.30'da ve gece Acemlerden aktarmayla evimize ulaşabiliyoruz.
Yeşil Otobüsler hatlara Sarı otobüslerin dahil olmasını istemiyor. Geçmişte dahil edilmiş fakat Yeşil otobüsler buna engel olmuşlar, kaldırtmışlar.
Yeni duraklar yapıldı, Sarı otobüsler hatlara eklenecek dendi, fakat bir senedir herhangi bir icraat gözlenmedi
''
Evet vatandaş haklı, eğer kent içi ulaşıma bugünkü sistem ile devam edilecek ise, bu sistemi konforlu ve zaman ayarlı biçimde halkın hizmetine sunmakla görevli BURULAŞ gerekli düzenlemeleri yapmak zorundadır.
Öncelikli olarak Özel Halk Otobüsleri'nin içindeki, ısıtma/soğutma sistemleri dahil, her türlü konforu sağlatmak, şoförleri eğitmek ve halka nazik davranmalarını istemek, kontrol etmek, uymayanları cezalandırmak,
Hatlardaki yolcu büyüklüklerine uygun olarak otobüs adetlerini belirlemek, eksik olanları tamamlatmak veya Burulaş otobüsleriyle takviye etmek,
Kent içi ulaşım sisteminin işler olduğu saat aralıklarının, kentin tüm bölgeleri için geçerli olmasını sağlamak,
Bu vesile ile Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'a sesleniyorum, kentimizin en önemli sorunu olarak önünüze serdiğiniz Ulaşım Sistemini,bir de vatandaşın şikayetleri doğrultusunda irdeleyin ve bu yolda çözümler üretin.
Ama benim seslenişim burada bitmiyor, bu defa hem vatandaşa, hem de Sayın Büyükşehir Başkanı Alinur Aktaş'a sesleniyorum, gelin bu köşede''BESLEME HATLARI'' başlığı altında yayınlanan yazımda önerdiğim ulaşım sistemini oluşturalım bu bölgede, şöyle ki;
Sadece Yunuseli değil, Dereçavuş, Çağlayan, Gündoğdu, Ahmetköy, Aksungur, Nilüfer mahallelerinden, 15-20 dakika aralıklarla kalkan ve BursaRay Acemler istasyonunda son bulan Besleme Hatları oluşturun, aynı kentin batı bölgesinde planlanan hatlar gibi, konforlu ve hızlı,
Vatandaş besleme hatlarıyla Acemler istasyonuna gelsin, BursaRaya binsin, örneğin Heykele çıkacaksa, Osmangazi İstasyonunda insin, gene otobüs besleme hattına veya tramvaya aktarma olsun,
Yönetim olarak sistemi Aktarma Düzeni ile hızlandırın, belli bir süre içinde yapılan aktarmalarda ek ücret almayarak veya sembolik bir ücretlesistemi hem ucuzlatın ve hem de cazip kılın,
Biliyorum bu ikinci seslenişime vatandaşlar sıcak bakmayacak, ancak onlara bir hatırlatmam var, unutmayın ki 3milyon nüfuslu bir kentte yaşıyoruz ve bu kent, bu büyüklükte bir yoğunluğu kaldıracak niteliklere sahip değil, örneğin yolların taşıma kapasiteleri yeterli değil,
Eğer bu kentte konforlu biçimde yaşamak istiyorsak, her oluşumu yönetimlerden bekleyemeyiz, bizim de üstleneceğimiz görevler var, eğer kent içinde rahat ve hızlı hareket etmek istiyorsak, özel araçlarımızı kent içinde kullanmaktan vazgeçelim, yönetimden yukarıda tanımladığım, ki bu sistem bugün dünyanın çağdaş kentlerinin hepsinde kurulmuş durumda, besleme hatlı ve aktarmalı ulaşım sistemini oluşturmasını isteyelim, oluştuğunda biz de dört elle sarılarak sistemi canlı tutalım
Haydi, var mısınız???
Not: Geçen hafta gazetemizde güzel bir haber vardı,'Yeşil Çevre Türkiye'ye örnek bir yapı'' Haberin içeriğinde, Bursa Ovasının doğu bölgesi'nde yer alan sanayi tesislerinin atıklarının, çevreye zarar vermeyecek tarzda arıtıldığı arıtma tesisi anlatılıyordu. Gerçekten örnek bir tesis, zarar vermeyi önlediği çevre, çok değerli tarım toprakları üzerinde kurulmuş meyve bahçeleriyle kaplı bir bölge. Yazının içeriğinde tesisin oluşum süreci anlatılıp şöyle sonlandırılıyordu.'
Ve tüm sanayiciler önce bu inançla yola çıkarak Yeşil Çevre'yi kurdu.'' Bu cümleye benim itirazım var, zira 'Yeşil Çevre''yi onlar isteyerek kurmadı, onlara kurdurtuldu. Şöyle ki; DSİ, meyve bahçeleriyle kaplı Bursa Ovasının verimli topraklarının verimini katlamak üzere oluşturduğu sulama sistemi içinde yer alan drenaj kanallarına sanayiciler, simsiyah akan zehirli atıklarını, verdikleri zararın büyüklüğünün farkına varmadan, bırakıyorlardı. Bu sular toprak kanallardan akarken, kanal çevresindeki araziye sızıyor ve zehirler meyve ağaçlarının köklerince emiliyordu. DSİ Bölge Müdürü Erdem Saker, Rahmetli Şükrü Şenkaya'ya konuyu anlattı, verilen zararları yerinde gösterdi, o da o günkü sanayicileri topladı, yaptıklarının geleceğimize büyük zararlar vereceğini anlattı ve onlara 'Yeşil Çevre Kooperatifi''ni kurdurtarak, arıtma tesisinin yapımını ve işletmeye alınmasını sağladı. Tarihe mal olacak bazı oluşumların doğru hatırlanması gereğine inancımla bu düzeltmeyi yapıyorum.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?